Bir aşk öyküsü: Son Mektup
Çanakkale Zaferi`nin 100. yılı dolayısıyla 19 Mart`ta, “Son Mektup” isimli filmin galası Köln`de Cinedom`da gerçekleştirildi.
Creativis Group`un başarılı organizasyonuyla gerçekleşen galaya ilgi büyüktü. Cinedom salonu Çanakkale filmi izlemek isteyenlerle dolmuştu.
Çanakkale Zaferi`nin 100. yıldönümü anısına 18 Mart`tan itibaren Türkiye ile birlikte pek çok ülkede gösterime giren filmin Köln galasına yönetmen ve oyuncular da katılırken vatandaşlar da filme yoğun ilgi gösterdi. T.C. Kültür Bakanlığı`nın da katkılarıyla- oldukça büyük bütçeyle çekilen filmin senaristi, yapımcı ve yönetmeni Özhan Eren.
Oyucuların performansı alkışlanası
Oyunculardan bazıları, Tansel Öngel, Nesrin Cavadzade, Hüseyin Avni Danyal, Bülent Şakrak, Barbara Sotalsek. Filimin oyuncularının çoğu dizilerden tanıdığımız, beğendiğimiz sanatçılar, performanslarına diyecek yok.
Konuyla ilgili daha çok film yapılsın
Film sonrasında oyuncular ve yönetmen filmle ilgili duygu ve düşüncelerini paylaşırken izleyenler arasında Atatürk`ün filmde hiç yer almaması, kara harekatından parçalar olmaması, ayrıca filmin uçak sahnelerinde pilotların birbirlerine “V” işaret yapması eleştiri konusu oldu. Bunun yanısıra filmi çok beğendiklerini söyleyenler de konuyla ilgili daha çok film yapılmasını istediklerini belirttiler.
Çok emek çok para harcanmış…
Film için söyleyecek çok şey var; çok emek ve para harcandığı söyleniyor. Son Mektup reklamları Çanakkale Zaferi üzerinden yapılıyor ve “Çanakkale Geçilmez” üzerinden gidiliyor. Öyleyse ve ortaya çıkan ürün bu ise, diyorum ki; hayat çok pahalı ancak bu kadar oluyor, bir dönem filmi yapmak, hele de savaş filmi çekmek kolay değil…
Bu bir soft aşk öyküsü
Şöyle denebilir, filmin konusu Çanakkale Savaşı sırasında yaşanan bir aşk öyküsü; Tayyareci Salih Ekrem Yüzbaşı ile Nihal Hemşire`nin aşkı, arada da savaş sahneleri var. O zaman peki derim; bir aşk hikayesi ise filmin konusu, ben de Çanakkale Destanı`nın filmini beklemem, Çanakkale`de destan yazdıran komutanlardan biri olarak dahi bir sahne çekilmeyen, bir telefon konuşmasında bile 3 -5 kelimeyle adı anılmayan Mustafa Kemal nerede diye sormam. Çünkü bu filmde asıl öykü, aşk öyküsü, Çanakkale ise yan öyküdür; destanın filmi söz konusu bile değildir.
İzlenmesini tavsiye ederim, sonuçta onca emek verilmiş; film için Özhan Eren Bey`in 7 yıl çalıştığı söyleniyor yanlış anlamadıysam… Emeğe saygı adına ve onca masraf adına izlenebilir, ama Çanakkale Destanı beklemeyin… Mustafa Kemal`i ve dillere destan 57. Alay öyküsü beklemeyin…
Yorum: Hülya Sancak/ Köln