“Almanya’ya gitmemi annem istedi”
Balıkesir-Kepsut Işıklar Mahallesi`nden Halil Taş ve eşi Seriye Taş yarım asıra yakın bir zamandır Almanya`nın Aachen kentine bağlı Erkelenz kasabasında yaşıyorlar.
1949 doğumlu Halil Taş, Türkiye’de Devlet Demiryolları`nda demiryolu işçisi olarak çalışırken 1973 yılında Almanya`ya madenci olarak gelir. 1976 yılında eşi ve 3 çocuğunu da yanına alan Halil Taş erken emeklilik yasasından faydalanarak 27 yıl çalıştığı Sophia-Jacoba Maden İşletmesi`nden 1999 yılında emekli olur.
Askere gidinceye kadar köyde çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşıp askerliği bitirmesinin ardından Almanya için yazıldığını ifade eden ve “Aslında işimden memnundum” diyerek göç hikayesini anlatmaya başlayan Halil Taş “Almanya`ya gelmeme annem vesile oldu. Köyümüzden ilk yıllardan itibaren Almanya`ya gidenler çoktu. İzine gelenlerin anlattıklarından annem etkilenmiş olmalı ki, `Oğlum sen de Almanya`ya gitsene!` diyerek bir çok kez ısrarcı olmuştu. Devlet Demiryolları’nda çalışıyordum, işim iyiydi. Madende çalışmadığım halde tanıdık sayesinde bir belge alarak Almanya`ya yazıldım. Balıkesir`de işlemlerim tamamlandıktan sonra İstanbul`a gittim. Muayene sonrası bir maden mühendisi hepimizi sıraya dizdi madencilikle ilgili sorular sordu. Sıra bana geldiğinde şaşırmış, aynı zamanda korkmuştum. Mühendis `Hali Taş senin çalıştığın magnezyum maden işletmesi nasıl yeraltı olur?” diye sordu. `Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış!` misali sadece utandım, ezildim büzüldüm. Ama beni Almanya`ya gidecek madencilerin arasına aldı. 4-5 tanıdık arkadaşla birlikte Haydarpaşa`dan trenle Münih`e geldik” dedi.