Einstellungen für die Zustimmung anpassen

Wir verwenden Cookies, damit Sie effizient navigieren und bestimmte Funktionen ausführen können. Detaillierte Informationen zu allen Cookies finden Sie unten unter jeder Einwilligungskategorie.

Die als „notwendig" kategorisierten Cookies werden in Ihrem Browser gespeichert, da sie für die Aktivierung der grundlegenden Funktionalitäten der Website unerlässlich sind.... 

Immer aktiv

Notwendige Cookies sind für die Grundfunktionen der Website von entscheidender Bedeutung. Ohne sie kann die Website nicht in der vorgesehenen Weise funktionieren. Diese Cookies speichern keine personenbezogenen Daten.

Keine Cookies zum Anzeigen.

Funktionale Cookies unterstützen bei der Ausführung bestimmter Funktionen, z. B. beim Teilen des Inhalts der Website auf Social Media-Plattformen, beim Sammeln von Feedbacks und anderen Funktionen von Drittanbietern.

Keine Cookies zum Anzeigen.

Analyse-Cookies werden verwendet um zu verstehen, wie Besucher mit der Website interagieren. Diese Cookies dienen zu Aussagen über die Anzahl der Besucher, Absprungrate, Herkunft der Besucher usw.

Keine Cookies zum Anzeigen.

Leistungs-Cookies werden verwendet, um die wichtigsten Leistungsindizes der Website zu verstehen und zu analysieren. Dies trägt dazu bei, den Besuchern ein besseres Nutzererlebnis zu bieten.

Keine Cookies zum Anzeigen.

Werbe-Cookies werden verwendet, um Besuchern auf der Grundlage der von ihnen zuvor besuchten Seiten maßgeschneiderte Werbung zu liefern und die Wirksamkeit von Werbekampagne nzu analysieren.

Keine Cookies zum Anzeigen.

Haberler

Diabete bağlı görme bozukluğu tedavisinde umut

Şeker hastalığına (diabete) bağlı görme bozukluklarının tıbbi nedeni anlaşıldı. Son bulgulura göre, diabet hastalarında yüksek şekere bağlı görme bozukluğu veya kaybından muhtemelen VEGF (vascular endotelial growth factor) ve angiopoietin-like 4 adında iki protein (biyomolekül) sorumlu.

Şekerim var deyip geçme!

Önem verilmediği ve dikkat edilmediği takdirde, diabet zamanla vücudun tüm organlarına zarar veren ciddi bir hastalık olarak karşımıza çıkabilmektedir. Bu tür zarardan en fazla etkilenen organlardan biri de gözdür. Yüksek şeker gözün retina (ağ tabakası) adı verilen kısmında bulunan kılcal damarları tahrip ederek gözde kanlanmalara yol açabilmekte ve bu kanlanmalar da zamanla retinanın ışığa duyarlı hücrelerini tahrip ederek tıpta diabetik retinopati (diabetik retina bozukluğu) adı verilen görme bozukluğuna, hatta ilerleyen safhalarda körlüğe kadar varan ciddi problemlere sebep olabilmektedir. İstatistikler, hemen hemen her on diyabet hastasının dokuzunda zamanla diabetik retinopati belirtileri görüldüğünü ortaya koyuyor. Günümüzde uygulanan ilaç tedavileri, cerrahi müdahale, lazer tedavisi gibi klasik tedavi yöntemleri retinadaki kılcal damarlarda meydana gelen kanlanmaların önüne geçmeyi hedeflese de, yan etki sorunları yanı sıra, bu uygulamalar pratikte hastalığın sadece ilerlemesini yavaşlatıyor, ancak hastalığı tamamen durduramıyor.

Diabetik retinopati`yi durdurmak

 

Baltimore Johns Hopkins Tıp Fakültesi`nden Sodhi Akrit öncülüğünde yürütülen bir dizi bilimsel araştırma kapsamında diabetik retinopati`nin neden durdurulamadığı sorusuna cevap arandı. Bu amaçla, üç farklı gruptan göz sıvısı alınarak incelemeler yapıldı. Gruplar şöyle: Sağlıklı insanlar, diabetik retinopati olmayan şeker hastaları ve diabetik retinopati olan şeker hastaları. Yapılan analizler, kan damarlarının oluşmasında rol oynayan VEGF`in diabetik retinopati`de önemli bir faktör olduğunu, ancak tek faktör olmadığını, zira -VEGF gibi damar oluşumunda işlevi olan- diğer bir proteinin de (angiopoietin-like 4) bu hastalığın diğer önemli bir faktörü olduğunu ortaya çıkardı.

Tedavi umudu

Bu iki biyomolekülün diabetik retinopati sebepi olarak anlaşılması, hastalığın tedavisi açısından önem ifade ediyor. Bu bağlamda yeni hedef, bu iki proteinin göz sıvısına girmesini bloke etmek veya orada bulunuyorlarsa istenmeyen faaliyetlerini kontrol altına alabilmek. Bu yönde geliştirilecek yeni ilaçlar sayesinde diyabetik retinopati`nin ilerlemesini durdurmak, hatta yüksek şekere bağlı körlüğün de önüne geçmek mümkün görünüyor.

Meraklısına

VEGF ve angiopoietin-like 4 kan ve göz sıvısı dahil diğer vücut sıvılarında da bulunur.  VEGF embriyonik gelişim sırasında yeni kan damarlarını oluşturur. Yaralanma-kesilme sonucu meydana gelen damar zedelenmesi sonrası yeni damarların oluşmasını sağlar. Angiopoietin-like 4 damar oluşumu sırasında yağ metabolizmasının düzenlenmesinde rol oynar.

Dr. Ercan Çalışkan, Mehmet Saltürk/Düsseldorf

Grafikartplus Ajans

Diğer haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu