Haberler

Fıkralar ve dünya gündemi

Fıkralar, toplumların sosyal nefes borusu olmuş. İnsanlar susturulmaya başlandığı zamanlarda fıkralar, hicivler devreye girmiş ve sibop vazifesi görmüş.

Dünyada son dönem gidişatından başlasak, şöyle bir fıkra olabilir.

Adam arabasını tamirciye götürmüş, ‘usta araba arızalı bakıver’ demiş.

Usta sormuş ‘arızası nedir?’

Adam demiş ‘ bu arabanın bir yeri hariç hertarafından sesler geliyor.’

Usta bir ip ucu bulduğunu düşünüp hemen sormuş.

Peki bari o ses gelmeyen yeri göster de tamire oradan başlayalım.

Adam demiş ki o ses gelmeyen yeri de korna.

Günümüzde, düzeni düzeltecek kimler? Siyasiler.

Siyasilerin içinde de Hükmedenler. Yani Hükümetler.

Hükümetler ne yapıyor, hastalıkları tedavi etme yerine, toplumun beynine bir soru tohumu atıyor. Amacı hastalığı tedavi etmek olarak zaten gözükmüyor…

Bir başka fıkra.

Adamın biri amansız bir hastalığa yakalanmış. (Nedense fıkralarda da hep adamlar dolaşıyor.)

Doktor, doktor gezmiş. Çaresi yok, alınan ilaçlar boşa. Bu kez adamcağız doktorlardan vazgeçip bilenlere danışmaya başlamış.

Nihayet bilenlerden birsinden umut ışığı gelmiş. Bilen adam hastaya bir adres göstermiş. Git ona derdini anlat o senin hastalığını tedavi eder demiş. Adam heyecanla gösterilen adrese gitmiş. Hastalığını anlatmış.

Büyük bilen hastayı dinledikten sonra, bir iki ilaç hazırlamış ve ‘Senin hastalığının tedavisi basit. Al bunları kullan en geç üç haftada hastalığın kesin geçer geçmezse sorumlusu benim’ deyip ilaçları vermiş.

Adam verilenleri alıp sevinçle çıkarken, Büyük bilen kapıdan adama geri seslenmiş. ‘Ama o ilaçların sana etki edebilmesi için, şu an dan itibaren aklına tavşan getirmeyeceeen. Aklına tavşan getirirsen sana verdiklerim etki etmez.’

Adam sevinçle gitmiş ki reçeteyi uygulayıp bir an önce sağlığına kavuşsun. Başlamış reçeteyi uygulamaya. Aklına ilk gelen tedavi yerine tavşan. Lahavle çekip deneme. Gene akılda tavşan. Tavşan bir türlü akıldan çıkmaz olmuş. Dayanamayıp bir koşu büyük bilene gitmiş.

Efendim ben size inandım, hastalığımı sizin verdiğiniz ilaçlar çözecekti. Ama ben size gelinceye kadara benim aklımda tavşan diye bir şey yoktu. Sizin yanınıza geldim, siz söylediniz ve tavşan aklımdan çıkmaz oldu.

(Bir avuç tuz.)

Galiba yerimiz az ama gelin bir fıkra daha anlatalım ama sonuna da bir şiir eklemek istiyorum.

Aslında bu yazıya nereden geldim. Hani şu bizim Baaddin var ya, işte oradan. İnsanlar kendileri konuşamayıp artık Baaddini konuşturmaya başlamışlarsa sorunun en büyüğü Büyük harflerle en büyüğü başlamıştır. İşte buradan geldim. Yerim olsa daha çoook fıkralar var da neyse.

Tiren de yolculuk yapan (Türçe değimle gariban) bir kişi, tek olduğundan rastgele bir kompartmana düşer. Bir süre sonra karşısında oturan adam,(Burada gene adam galiba kadınalar tekbaşına yolculuk yapamıyor.) elinde iki torba. Birinden elma çıkarıp kabuklarını soyuyor, içlerini diger torbaya atıp kabuklarını kendisi yiyor. Bu olay bizim garibanın ilgisini çeker.

Yaa gardaş elmanın gabuğunu yiyoooon yenecek yerini çöpe atıyoon bu nasıl iştir. Adam cevap verir: Bak gardaş bu elmalar özel elmalardır. Bu elmalar sadece başşehirde satılır. Onun da kilidi bendedir. Başkası alamaz. Bunların özelliği, kabugunu yiyeni akıllandırır.

Satıcısı da benim. Adam merak sarar. Hele al şunu da ver bir elma. Adam elmayı alır kabuğunu soyup yerken içini satıcının torbasına atar. Biraz bekler etki merakı için bir daha alır. Birkaç kez tekrarlanınca bizim gariban sorar. Yahu sen bana süreki kabukaları yediriyorsun akıllanacaksık diyorsun,daha ben de bir şey olmadı.

Adam der ki ‘niye olmadı ki bak ne güzel sorgulamaya başladın.

Fıkralarda durum bu. Avuçtaki tuzu beyin süzgecinden geçirerek kullanmak aslında birçok şeyi galiba çözer.

Hadi hayırlısı.

Bir de şiir eklesek galiba gündeme uyar.

Oynama Şıkıdım şıkıdım

Biri

Kızı

Şeker diye çaya kattı

Ardından

Roma’yı da yaktı

Biri

Şıkıdım şıkıdım oynama dedi

Oynattı

Ne bileyim

Birileri de

Bandıra bandıra yedi

Bizim gençler,

Oynadı Şıkdım şıkıdım

Onlar da yedi bandıra bandıra

Gençler dalıp hülyalara

Oynarken Şıkıdım şıkıdım

Birileri baktı

Gençler ortada yok

Ortalık boş

Fırsat bu fırsat

Cumhuriyet hürriyet

Kit bit

Hepsi yükletildi gidiyor

Yahu gençlik

Atatürk

Bunlari size emanet etti

Bak

Hepsi gidiyor

Bandıra bandıra yiyorlar

OYNAMA ŞIKIDIM ŞIKIDIM

Yunus Işıkoğlu/ Almanya

Grafikartplus Ajans

Diğer haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu