Feyzioğlu: Türklerin birleşmeye ihtiyacı var
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Avrupa Türkiye Gençlik Birliği'nın daveti üzerine haftasonu Almanya'ya gelmişti. Aynı tarihte Başbakan Erdoğan da Almanya'daydı. Her iksi de, farklı şehirlerin arenalarında onbinlerin önünde konuşmalar yaptılar. Başbakan'ın gezisi ve protesto gösterileri yazıldı çizildi. Biz de Metin Feyzioğlu ile gündeme dair bir söyleşi yaptık; bir de Feyzioğlu'nun konuşmasına bakalım, söyleşi formunda değil, satırbaşları olarak…
Öncelikle belirtelim ki, Metin Feyzioğlu'na ilgi yoğundu. Pekçok insan kendisine yaklaşmak konuşmak fotoğraf çektirmek istiyordu. Feyzioğlu da kimseyi kırmamaya çalışıyordu. Salonun girişindeki stantlarda "Er mektubu görülmüştür" kitabı satılıyordu. Feyzioğlu da kitabını imzalamaya başladı. Bir ara standın önünde yığılma oldu, birbirlerine kabalaşanlar birbirleriyle tartışanlar oldu. Yeri gelmişken belriteyim ki, kitap standı önünde yığın halinde toplanmak, itişip kakışmak, kitap imzalayana popstar muamelesi yapmak çok yakışıksız. Ardından görevliler zorla bir sıra oluşturdular, bir ara da Metin Feyzioğlu'nun önünde deyim yerindeyse etten duvar oluşturdular.
Oluşan uzun kuyruk bitmek bilmedi, saatlerce süren imzadan sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Feyzioğlu, sakin tavırlarıyla dikkat çekti.
Gençliğe bırakalım
Kendisini Almanya'ya davet eden TGB ile ilgili olarak, gençlerin hazırladığı böyle dev bir organizasyona davetli olmaktan çok memmun olduğunu ifade eden Feyzioğlu, "Gençlere sormak diyorlar ya, ben gençlere bırakmak lazım diyorum" sözleriyle gençere olan güvenini vurguladı.
Başbakan Erdoğan'ın Köln ziyareti cumhurbaşkanlığı seçimleri için…
"Anladığım kadarıyla sayın başbakan, cumhurbaşlanlığı seçimleri için böyle bir toplantı düzenledi. Almanya'da cumhurbaşkanlığı seçimi için, oy kullanacak 1, 5 milyon seçmen var, doğal olarak ilgisiz kalınması söz konusu degil. Ancak, söylemlerin hep yapıcı olması lazım. Birleştirici kucaklayıcı olması lazım.
Şiddet olan yerde biz yokuz
Kutuplaştıran söylemlerden kaçınmak gerekiyor. Türkiye'de hele hele de önce ki gün Başbakan'ın sarfettiği bir cümle gerçekten çok tehlikeli. Polise yönelik olarak, "Nasıl sabrediyorlar, şaşıyorum" cümlesi, gerçekten bir felakete sebebiyet verebilir. Hiç kuşkusuz polise molotof atılmasını veya silah çekilmesini, asla kabul edemeyiz. Şiddetten uzak, barışçıl toplantıların yanındayız. Nerede şiddet varsa, biz orada yokuz. Ancak yasakçı bir zihniyet hakim olduğunda, barışçıl gösteri haklarını kullananların yanına, maalesef provakotörlerın sızması gibi bir durum, oluşyor. Sonra da çatışmada, genellikle şiddete hiç karışmamış kişiler mağdur oluyor ve böylecede toplum birbirine giriyor.
Polisi silah kullanması katı kurallara tabi
En son Okmeydanı olaylarında iki kişinin hayatını kaybetmesiyle ilgisinde Başbakan'ın sözlerini eleştiren Feyzioğlu "Polisin belinde ki silah, çok zorunlu ve son derece sıkı şartlarda kullanılabilir. Çok katı şartlara tabidir. Bir başbakan'ın, nasıl sabrediyorlar, şaşıyorum cümlesi, korkarım polisin 'hakikaten sabretmemize gerek yokmuş' deyip, kanuni şartlar oluşmadan silah kullanmasına sebebiyet verebilir ki, bu çok tehlikeli, vahim de olabilir. Bizim birleştirici kucaklayan söylemlere ihtiyacımız var. Herkesin yasalara uyması gerekmetedir. Polisin de, silah kullanmaması gerektiği yerde silaha başvurmasını tasvip etmemiz mümkün degil" dedi.
Benim cumhurbaşkanlığı adaylığım spekülasyon
Metin Feyzioğlu cumhurbaslanlığı adaylığını koyup koymayacağı ile ilgili bir soruyu "Benim için cumhurbaşkanlığı ile ilgili yapılan konuşmalar, tamamen spekülasyondur. Çünkü, malum, cumhurbaşkanlığına aday olmak söz konusu değildir, adaylık teklifi siyasi partilerden gelir, o zaman değerlendirilir. Böyle birşey söz konusu değil. Olmadığı için de spekülatif hiçbir açıklamaya girmem" şeklinde yanıtladı.
Başbakanın Almanya'ya gelmesi yadırganamaz
Başbakan Erdoğan'ın Köln ziyareti öncesi Alman kamuoyunda gezisi istenmeyen gezi olarak anılmıştı. Bazı Alman siyasiler de Almanya'ya gelmemesi yönünde açıklamalar yapmışlardı. Feyzioğlu Erdoğan'ın Almanya'ya gelmesinin çok doğal olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Almanyalı Türklerin oy kullanacak olmalarının önemli olduğunu vurgulayan Metin Feyzioğlu, "Elbette sayın Başbakan'ın Almanya'ya gelmesi yadırganamaz, tabiki gelmelidir. Bir kere Almanya'da cumhurbaşkanlığı seçimi için oy kullanacak 1,5 milyon seçmen var. Dolayısıyla hiç siyasi partinin ya da siyasetçinin, cumhurbaşkanlığı seçiminde böyle bir kitleyi görmezden gelmesi söz konusu olmaz. Burayı görmemek ya da dikkate almamak, Almanya'da yasayan Türk toplumuna, saygısızlık olur.
Ancak, anlaşılan Almanya'da yapacağı konuşmadan endişe duyulmaktadır. Çünkü sayın Başbakan'ın Türkiye'de yaptığı konuşmalar, maalesef zaman zaman kutuplaştırıcı olmaktadır."
Almanya'daki Türk toplumunun birleşmeye ihtiyacı var
Başbakan Erdoğan'ın Köln ziyaretinin Almanya'da olumsuz değerlendirilmesini, Başbakanın daha önce yaptığı ziyaretlerdeki konuşmalar ve son olarak Türkiye'de yaptığı gergin konuşmalar nedeniyle olabileceğini dile getiren Feyzioğlu, "Almanya'daki Türk toplumunun etnik olarak da, mezhepsel olarak da bölünmesi hem Almanya'nın, hem de Türkiye'nin zararınadır. Ama öncelikle, Almanya Türk toplumunun zararınadır. Bu bakımdan Almanya'nın da, kamu düzeninin bozulmasından endişe edilmiş olabilir düşüncesindeyim.
Ancak Sayın Başbakan'ın konuşmasını dinlemedim, nasıl bir içerikte olduğunu bilemiyorum. Anladığım kadarıyla, Almanya'daki Türk toplumunun ve Alman siyasetçilerin yaklaşımı, kutuplaştırıcı konuşma tehlikesine karşı bir uyarıcı niteliğindeydi. Almanya'da yaşayan Türklerin bölünmeye değil, birleşmeye ihtiyacı var. Bu topluluk, Alman toplumuna entegre olmak zorunda. Entegrasyonu asimilasyon olarak nitelersek, Almanya'da yaşayan Türkleri buranın asli unsuru değil, sanki misafiri olarak görmüş oluruz.
Söyleşi-yorum: Hülya Sancak/ Oberhausen