Dür dane: İnci tanesi
(Biberonu koynunda saklayıp; anne kokusu sindikten sonra evlatlarına sunan tüm hayatını feda eden ancak neticesinde kâr beklemeyen tüm fedakâr annelere ve anne kokusunu tadamadan ayrılan evlatlara ithafen)
İnci nedir bilmem ama inci tanesi( dürdane ) annenin tevilidir.
Bu yazıyı gel birlikte yazalım ara ver “Masumlar Apartmanı’nı” izlemeyi, sanal para tartışmasını da rafa kaldır bugünlük sonra devam edersin. Gel sohbet edelim zaten covid-19 tedbirleri doyasıyla görüşemiyoruz bari karşılıklı hikâyeciklerden Sevgi kuleleri yapalım, kurduğumuz Hülya’da uykuya dalalım. Üzerimize yorgan da örtmeyelim, yaz geldi değil ama yüreğimizi insan olabilmenin şerefi ile ısıtalım. Tüm edebi kuralları bir kenara bırakalım “Ve” ile cümleye başlayalım, annelerimize hayır duası Hediye’si alalım, kırmızı kurdele ile paketleyelim gücümüz ölçüsünde “Ben de yaşadım” anne diyelim.
Sadece annelerimize değil bize annelik yapan ablalarımız için de, Perihan teyzemiz adına da, evde yemek hazır değilse sofrasına oturmaktan çekinmediğimiz Nuriye yenge adına da Dilek tutalım. Bugünün anneleri yanında yarının Canan’larına da selam gönderelim. Açık konuş benimle güzel insan “anneden helallik” almadan Firdevs cennetine mi yoksa Meva cennetine mi varis olmayı hayal ediyordun?
Annelik zor zanaat hele bir de evin babasını toprağa vermişse Gülcan ağır sorumluluk. Her şey bir tutam evlat tebessümü için. Maddi zorluktan bahsetmiyorum, babalar gününde boğazdan yutkunulmayan manevi zorluktan dem vuruyorum.
Annen için neler feda edersin, onu saraylarda yaşatmayı mı? Sırtında Sema’ya kanatlandırmayı mı? Ne düşünürsen düşün Hüsne annenin canını feda etmesi gibi bir seçeneği düşünemezsin kabul et güzel insan. Sen en fazla annelik merhameti yanında bir ondalık kesir olabilirsin. Tam bir sayıya dahi tekabül edemeyen.
Doğmayan bebeğe elbise biçilmez derler ama sen bunu anlatamazsın Zeynep anneye. Evlat kokusunu önceden tanır çünkü.
Eğer evlat bir nimetinin tadını beğendiyse hep toktur Meryem anne. Tamam, sen yine bir gül al her ihtimale karşı ama Bingül döksen yoluna ödenmez hakkı annelerin. Dünyadan rengi aldığınızda geri neyi kalır bilemem ben ama anneyi alınca geri sadece hüzün kalır. Sabahı bekleme hevesi kalmaz hastanın, hiçbir sarıçiçek kokmaz, bal hep sirke, yazmadaki Oya deseni hep biber, bahar hep son, ay hep Hilal.
Okuma yazma bilmeyen sözlü türküdür anne, kazak örerken uyuya kalan Melike’dir anne, narkoz sonrası ayıldığında ilk evlat kokusu duymayı arzulayan tutkunun her lisanda adıdır anne Nasıl yazıldığının da, yazıldığı gibi okunup okunmadığının da bir anlamı yoktur çünkü okunan değil cana vesile olan kelimedir anne. Yok, ortak boş yere İstanbul Veznecilere gidip yorulma annedeki merhamet duygusunu tartacak terazi satılmaz oralarda, bu merhamet hamd edilmeye tek layık olan Allah’ın bir lütfudur! Annelere ve de anne adaylarına.
Matematik kadar edebiyat da kategorize edemez evladını kaybeden annenin özlemini. Ne hediye alacağım diyorsun ya ortak ona en büyük hediye hayırlı evlat olabilmeyi başarabilmen. Şimdi balkondadır annelerimiz, çok uzaklarda gurbette de olsan. Dua eden bir evlat, vefat eden annenin en büyük kazancı. Yaşın kaç olursa olsun sen hep terli terli su içmemesi gereken çocuksun ve akşam ezanı okunana kadardır karanlıkta oyun oynama iznin.
Çalışanın eli kokardı emek
Evde kimse yoksa komşuda yemek
…
Mimikler, duygular değildi sahte
Sokakta son ses bağırırdık ANNEEEEE!
(Resul Aydemir’in “Çocukluğum” isimli rap şarkısından alıntı )
Alıntı yapmamaya niyetlendim ama o kadar güzel vurgu yapıyordu ki son kelime dayanamadım, haykırmak istedim mazur gör ortak.
İnci nedir bilmem ama inci tanesi( dür dane ) annenin tevilidir.
Muhabirce/Güngör Güner GÜR /GÜMÜŞHANE