Burnumuz
Burnum kötü koku alıyor.
Burnum sürtüldü.
Burnu büyümüş.
Burnunun ucunu göremiyor.
Burnun dibinde olanlar oluyor.
İşte şu burnumuzun dibinde neler olup bitiyormuş onu diyorum, konuşalım.
Hani bu günlerde, şu ingiliz arşivlerinden açıklanan eski Başbakan Kohl un Türkiyeli göçmenler hakkında söyledikleri var ya.
Aslında sayın Kohl tam gerçekleri söylemiş.
Biz o zamanlar burnumuzun dibinde bizimle ilgili çalışmaları farkedememişiz.
Ee aslında yönetim hariç, Alman toplumu da bizi farketmedi.
Yönetim de önceleri, asimile için farketmiş. Sonraları da oy için.
Şimdi diyeceksiniz ki, birçok Alman firmasından Türkçe reklamlar çıkıyor.
Onlar da Mark, Oyro hatırı. Yani sen değil elindeki. (tabi ki gülersin niyetine bağlı)
Gelelim geri asıl meseleye.
Almanlar bizi farketmezken, biz Almanları farkettik mi.
Hayır!
Kim ki ‘ben Almanya da yaşıyorum’ diyorsa, bazıları hariç burnunun ucunu görmüyor.
Aslında bu sadece Almanya da yaşayanlar için de değil.Batı Avrupa’da yaşayanlar için de geçerli.
Yani coğrafi olarak Avrupa da yaşıyoruz da, soyolojik, psikoljik, olarak, başka ne kadar.. jik varsa, Avrupa da değil.
Haa olması mı gerek? Tabii ki illa değil.
Zaten sorun da burada başlıyor.
Bir zamanlar bir entegrasyon lafı tutturulmuştu.(Aslı uyum olmalıydı)
Kimse burnunu ucunu görmüyor.
Burada artık, PARALEL bir toplum oluşmuştur.
Türkiyedekilerle kıyaslandığında.
Peki o toplumun adı ne?
Burnumuzun ucuna bakarsak belki görürüz.
Hadi hayırlısı.
Yunus Işıkoğlu/Almanya