Aşk satıyor…
Günümüzde okunma sıkıntısı çekenler olduğu gibi okuma sıkıntısı olan kitleler var, genci yaşlısı artık daha az okuyan bir toplum var. Toplumun pek çok şeyi değiştiği gibi okuma alışkanlığı da değişti. Artık popüler yazarlar arasına kendilerine sosyal medya yazarları da denen yazarlar girdi; kısa cümlelerle genellikle de aşk-meşk üzerine yazıyorlar, çok okunuyorlar. Yunus Arıkan bu yıl ki kitap fuarında söyleştiğim yazarlardan biri. Kitap fuarının son günlerinde uğranması gerekenlerden…
Gazeteci yazar Yunus Arıkan`a sorduk, insanlar okuyor mu kitaplarını, memnun mu gidişattan, kitap satışları nasıl? “Yazarların ekonomik kaygısı vardır yoktur ayrı konu ama, benim eselerim yaşanmış gerçek öykülerden oluşuyor, okuyana birşeyler anlatır” diyor Yunus Arıkan. Fuar süresince standının önü pek boş kalmadı; gelenler kitap aldılar mı almadılar mı bilemem ama, kendisiyle muhabbet edenler, soru soranlar “anlamadım burasını anlat” diyenler eksik olmadı. Mesudiyeli bir yazar Arıkan ama, yılların İstanbullusu; 11 kitabı var.
Aşk üzerine iki satır oldu mu beğeniyorlar
“Satar satmaz kaygım yok, elbette ben de kitaplarımın çok satmasını istiyorum. İnsanlar kitap alıyorlar, okuyorlar mı bilmiyorum. Kitabın önce kapağına bakıyorlar. Arkasından kitabın yazarına bakıyorlar. Gençlerimizin büyük bir çoğunluğunun kitap seçim algısı değişmiş. Kitabın içinde ne olursa olsun doğru ya da yanlış, hoşlarına giden aşk üzerine iki satır birşey oldu mu alıyorlar kitabı. Bu da şunu gösteriyor galiba gençlerimizin beyni yavaş yavaş yavas kısırlaşmaya gidiyor…” diyerek gençlerin artık klasik bir okuyucu olmadığının altını çiziyor.
Tek bir okurum da olsa yazacağım
“Bazı yazar arkadaşların kitaplarını görüyorum, inceliyorum, nedir bu kadar bu kitaplarda merak edilen diye. Ben birşey alamıyorum ve ben yaşlanmışım galiba diyorum. Bu aslında tercih meselesi. Gençler yaşları gereği olsa gerek aşkı tercih ediyor, ona yöneliyorlar. Ancak benim kendime göre bir okur kitlem var. Mesela ben geçen yıl da buradaydım, kitaplarımı alanlar yine geliyorlar. Ben yazacağım, ekonomik kaygım yok, tek bir okurum da olsa yaazcağım. Benim kitaplarımı alanlar, okuduklarında ben de bunu yapabilirim/başarabilirim diyorlarsa, ben kendimi kazançlı kabul ediyorum.”
Gazeteciliğe Hürriyet`le adım atmış Yunus Arıkan, şimdi Günboyu (Yeniçağ grubu) gazetesinde köşe yazıları yazıyor. Siyasi gündeme ilişkin değerlendirmeleri çok okunuyor. Uzaktan Türkiye`deki siyasi gelişmelerin pek olumlu görünmediğini söylüyorum; “Bir fotoğrafa yakından bakarsanız, detayları iyi göremezsiniz, ama uzaktan bakınca daha detaylı net bir fotoğraf görürsünüz” diyor. Siyaset üzerine uzun bir konuşma yapıyoruz, uzak da olsa yakın da olsa aklın yolu bir, fotoğraf önümüzde diyoruz, geçiyoruz seminerlere, davet edildiği toplantılarda kitapları gibi gerçek yaşam öykülerinden örnekler verdiğini anlatıyor Arıkan…
Seminerlerde neler anlatıyorsunuz?
“Benim derdim gençlik. Gençliğe sunu anlatmak istiyorum. Ben zor şartlarda yetiştim, ayakkabı boyacılığından, inşaat işçiliğine kadar her işi yaptım, sokaklarda kaldım ama, ben okuyacağım, gazeteci yazar olacağım dedim ve günde 3,5 saat uyku ile 15 yılımı verdim. Para yok, çevre yok. Ama başardım Marmara Üniversitesi`ni bitirdim, kendim çalıştım,okudum, evlendim, kendi evimi aldım. Böyle bir yaşam mücadelesinden başarıyla çıkmış bir insan olarak gençlere bunu anlatıyorum. Kitaplarımda bu hikayelerimi anlatıyorum. Ben gençlere şunu anlatıyorum. Herşey maddiyat değil herşey maneviyat değil, herşey denge, Allah evreni bir dengede yaratmış, insanı bir denge ile yaratmış. Dengesiz birşey yok. Bu denge nasıl kurulur, başarı nasıl sağlanır, zorluklarla karşılaşıldığında neler yapılması gerekir, ben dengeyi anlatıyorum. Gençlere onların anladığı dilde konuşursanız sizi anlıyorlar; ben 42 yılımı İstanbul sokaklarına verdim, anlatacak çok şeyim var ” sözleriyle gençlere verdiği önem ve değeri belirtiyor Yunus Arıkan.
Astec Kitap Fuarı 4 ocakta sona eriyor, kitapseverler için son günler… Adres: An der Rheinberger Heide 5- 4795 Rheinberg
Hülya Sancak/ Rheinberg