14. yüzyıldan günümüze nikah şekerleri
İnsanların, evlendirme/nüfus dairesi (Standesamt) kadar hem sevinci hem de kederi yaşadığı başka bir mekan yoktur herhalde. Evlenirken/doğumlarda en sevinçli, yakınlarımızı kaybettiğimizde ise en üzgün günlerimizi yaşarız. Almanya`da böyle durumlarda Standesamt`a (nikah dairesi/nüfus) gidilmesi gerekiyor.
Almanya`nın Ahlen kentinde de bir çok vatandaşımızın yolunun geçtiği Ahlen Belediye Binası`nda bulunan nikah dairesinde görev değişikliği oldu. Ahlen Nikah Dairesi`nde uzun yıllar müdürlük yapan Franz Börste emekli olurken yerine, 17 yıldır bu dairede evlendirme memuru olarak çalışan Ralf Feldmann geldi.
Ralf Feldmann‚ “Yasa ve belediye başkanının verdiği yetki ile Ahlen şehri sınırlarında yaşayan Alman vatandaşı olmuş vatandaşlarımızın nikah akitleri müdürlüğümüze bağlı evlendirme memurluğunca gerçekleştiriliyor. Görev alanlarımız arasında evlilik işlemlerinin yanısıra ölüm ilanı verme, doğum kayıtı da bulunuyor. İşimiz gereği bazı günler hem sevinci hem de üzüntüyü aynı günde yaşayabiliyoruz” sözleriyle çalışma alanlarının farklılığına dikkat çekti.
Nikah şekeri geleneği geleneği 14. Yüzyıldan beri var
Nikah kıyarken farklı farklı kültürleri tanıma fırsatı bulduğunu söyleyen Ralf Feldmann‚ “Her üç Ahlenliden birisi göçmen kökenli. Onlar bizim toplumumuzu zenginleştiriyorlar. Türkler ve nikah törenine gelen gelin ve damatın yakın akrabaları çok şıklar.Türkiye`den gelenlerin nikahını kıyarken bana da “nikah şekeri” verilmesi beni onurlandırıyor ve bu gelenek benim müthiş hoşuma gidiyor. Araştırdım 14. Yüzyılda yaşayan Güneş Kralı Ludwig‘in sarayında bu gelenek başlamış ve Türk kültüründe de kök salmıştır. Badem acısıyla ve tatlısıyla hayatı sembolize ediyor. onların bu mutlu günlerinde onlara refakat etmek beni ve iş arlakadaşlarımı mutlu ediyor” dedi.
Mehmet Tanlı/ Ahlen