Ekmeleddin İhsanoğlu Zebanimiz olabilir!!!
Pazarertesi gününden beri solda cumhurbaşkanı adayı tartışması başladı.
Kılıçtaroğlu, sivil toplum kuruluşları, MHP ve diger muhalefet partileriyle görüşerek ortak aday anlamında Ekmeleddin İhsanoğlunu cumhurbaşkanı adayı olarak sundu.
İlk büyük ve olumsuz tepki soldan; Vaayyy!! nasıl Mısır’da eğitim görmüş birisi sosyal demokratların adayı olurmuş.
Yahuu arkadaş, önce sahsın yaptıklarını bir incele, kişiliğini bir araştır. Vay önceden AKP’ li imiş.
Hayır! AKP ona gitmiş.
Bizim aradığımız nedir?
Ülkeyi diktatörlükten kurtarmak değil mi? Evet.
Adamlar neyi kullanarak diktatörlüğe yürüyorlar?
Dini.
Gerçek din nedir?
Eşit adalet ve komünal yaşam.
İbadet nedir?
Komünal yaşama hizmet etmek.
Yani herşey ortak olmalıdır yarin yanağından gayri. (Şeyh Bedrettin)
Haaa şimdi ne var?
‘Sen bana oy ver ben sana bir çuval kömür vereyim’
O kömür birilerinin malı olmuş, bana oradan bağış yapacak.
Yok öyle şey. O kömür de Kuran’a göre hepimizin.
Bunu inkar edecek ve ben müslümanım bu dinen uygun diyen biri varsa çıksın kaynak gösterip söylesin. Allah’ın dinini kullanarak, insanları kandırıp, (Ki insanlarda burada hazırcılık yapıyor.) Sömürü düzeni kuranların sonsuza kadar, o düzenlerini sürdüremeyecekleri illa ki gösterilmesi gerek.
Yazının başlığı işte bu gösterme eylemi içindi.
Onun İçin diyorum ki Ekmeleddin İhsanoğlu Zebanimiz olabilir. Şimdi size Eren Erdem in kitabından bir ayet Ayet açıklaması verip yazıyı bitireceğim.
Zebani:
“Bu kavram , Kur´an´da sadece tek yerde gecer. ilk vahyedilen sure olan “Alak suresi” bünyesinde yer edininen kavram cok ilginç bir yerde anılır; Karşı kuvvet, Alak suresiínde tasvir edilen “müstagni, yani servetle şımarmış tipe atfen; çağırsın bakalım meclisini – kurultayani” diye somutlayan ayetten sonra; “Biz de zebanileri çağıracağız” biçiminde bir vurguyla bu kavram dinsel metne girer..
Zebani zebun kökünden gelir; Zebun eden felce uğratan.
Örgütlü bir şekilde halkı din adına sömürenleri, örgütlü bir şekilde bertaraf edecek güç demektir. Ekmeleddin İhsanoğlu’yla, bir demokrat olarak bunların karşısına çıkmak niye yadırganır?
Son söz olarak bir de şiir ekleyelim.
Hadi hayırlısı.
Göz Renkleri
Yeşil dediler…
Mavi dediler…
Hep göz renklerini övdüler.
Halbuki düşünüyorum da
Ne fark eder ki
Gözün şu yada bu renk oluşu
Aramadıktan sonra aydınlığı
Delemedikten sonra
KARANLIĞI…
Yunus Işıkoğlu/ Almanya