Cem Karacan’nın dönüşü
Geçenlerde Cem Karaca’nın , hayatını anlatan filmi izledim. Cem Karaca’nın göz yaşları adı altında film yapılmış. Film Cem Karacanın hayatının seyrek bir özeti olmuş, Türkiyede geçirdiği çocukluk dönemi birer ikişer sahneyle geçiştirilmiş.
Aslında amacım filmi eleştirmek değil, film güzel olmuş, en azından Cem Karaca‘nın anısı orada yaşatılmış. Benim burada anlatmak istediğim şey Cem Karaca’nın 1979 senesinden 1987 senesine kadar Almanya’da geçirdiği zaman dilimi. Almanya‘daki yaşantısına hemen hemen hiç yer verilmemiş, çok kısa özeti geçilmiş, 1 odada yaşatılmış. Annesi ile Almanya‘da sergilediği Almanca tiyatro oyunundan bahsedilebilirdi. Burada yaptığı albümden bahsedilmemiş. Daha sonra uçağa binme sahnesi yok, Türkiye‘ye uçakla inme sahnesi yok. Ama yine de, güzel film olmuş.
BENİM BURAYA EKLEMEK İSTEDİĞİM ŞUNLAR:
Cem Karaca Türkiye‘ye dönme kararını verdikten sonra son konserini Hattingen şehrinde Kemnade`de yaptı ve bir gün sonra gitti. O konserine ben tanık oldum ve fotoğrafladım.
Önce size Hattingen de bulunan Kemnade Kalesinden bahsedeyim. Burada ilk kez 1974 yılında yabancılar için konserler festivaller düzenleniyor, Kitap sergileri açılıyor ve 2009 yılına kadar devam ediyor. Daha çok sol kesimin buluştuğu bir yer.
Cem Karaca Türkiye ye dönmeden 1 gün önce bu festivale katıldı. Ben o zamanlar Hürriyet
gazetesinde muhabirdim ve gazete adına festivali izledim. Bana 2 makara renkli fotoğraf çekmemi ve filmleri Cem Karaca‘ya vermemi istediler. Cem Karaca filmleri Yilmaz Asöcal a verecek o da fotgrafları albümde kullanacak. Kemnade kalesine gittim Festivali düzenleyenlerden ve tercümanlık yapan Nuri abiyi buldum. Cem karacayı sordum. Bulunduğu yeri tarif etti. Binanin üst katından konser alanını izliyordu. Film konusunda bahsettim (Haberim var seni bekliyordum) dedi. Kisa bir sohbetten sonra ben festival alanına indim. Kurulan sahne tahminen 50-60 metrekare bir alan. Seyicilerle arasında 2 metre bantla çevrilmiş bir boşluk var.
Birazdan Cem Karaca sahneye çıktı, müziklerine başladığı andan itibaren seyircilerden küfürler başladı. Ben sahneyle seyirci arasınadaki yaklaşık iki metre boşluktan Cem Karaca‘nın ve seyircilerin resmini çekiyorum. O sırada kalabalıkta bazı gruplar kavga çıkarmak istiyorlardı. Boynumda iki kamera ile resim çekerken Cem Karaca bana işaret etti, sahneden de seyircileri çek diye. Korumalar sahneye çıkmamı engellerken, Cem Karaca gelip elimden tuttu beni sahye çıkardı. Karşıdan seyircilerden sürekli tepkiler küfürler yağıyordu ’Dönek, şerefsiz, satılık bu küfürler hafifiydi daha şinkaflılar vardı. Bir şekilde konserin ilk bölümü tamamlandı. Ara verildiğinde sahne ile kale duvarının arasında 2 metrelik bölümde kısa konuşmamız oldu.
„Bak duyuyorsun küfürleri, bana dönek herif, kalleş ve buna benzer çok kötü yorumlar yapılıyor. Ben yarın Türkiye ye gidiyorum, nereye gidiyorum bilmiyorum, ne yapacağım bilmiyorum. Evet bana bir söz verildi, o söz ne denli yerine gelecek ? Tutuklanacak mıyım? işkence var mı? Ne zaman serbest bırakılacagım? Hiç bilmiyorum. Ben bu stresle nasıl baş edeceğim. Türkiye den baskı, gidişim baskı ve buradaki insanlar da baskı uyguluyorlar. Çok zor, katlanılacak durum değil„ dedi.
Konserin 2. kısmı başladı ben tekrar seyircilerin arasına daldım. Ortam iyice karışık. Bir grup insanın konuşmasına şahit oldum. Sahnenin arkasında kim varsa hepsini döveceğiz dediler. Ben durumu bir şekilde Cem Karaca‘ya ilettim. Çektiğim filmeri kendine teslim ettim sonra da Nuri abiyi buldum. Tehlike durumunu izah ettim.
Cem Karaca konserini 1 Mayıs şarkısıyla tamamladı. Nuri abi, birkaç adamı ve ben Cem Karaca‘yı çembere alıp yaklaşık 150 metre uzaklıktaki arabaya kadar eşlik edp uğurladık ve Cem Karaca Almanya‘daki son konserinden 1 gün sonra 27 Haziran 1987 tarihinde Frankfurt‘tan Türkiye ye uçtu.
„BİR GÜN BELKİİİ HAYATTAA
GEÇMİŞTEKİİİ GÜNLERRRDEEENN
BİR HAATIRA ARARSIIIĞIIN
BAK OOOĞ ZAMAN RESMİİMEEEĞĞĞ
BELKİİİİ BENİ ANARRRSINNN.“
Dedi ve bu dünyaya veda etti. Yunus IŞIKOĞLU /TÜM DÜNYA
25-11-24