HaberlerYazarlarYunus Işıkoğlu

Azmiye mektup 20.5

(Bacağım bacak üstünde)

Bacağım bacak üstünde
Azmi! Sana 20. Mektubu yazmak için oturmuştum. Yazıya katmak için notlar da almıştım. Aslında biraz bekleyip yazdığımı iyice okuyup sana gönderecektim. Orada şu cemre konusu da vardı.

Orada dedemişim ki Hava, toprak, su, herşey uyanıyor ısınıyor. Cemrenin düşüşüyle 19, 20 Şubatta hava ısınmaya başlar. 26, 27 şubatta su ısınmaya başlar. 5, 6 martta toprak ısınmaya başlar. 21 Mart zaten bılıyorsun toprağın uyanışıdır.

Biliyorsun Mektupları Hülya sancak eliyle gönderiyorum. Düzeltmeden, kayıt yerine, Hülyaya göndermişim. O da sağ olsun bekletmeden, haklı olarak aktarmış.

Öyle bir mektuıp içeriğinden ben mahcup oldum. Hülya kızmazsa yazıya katkı yapayım ki anlaşılsın. sana son mektubu 08,11,2017 tarıhınde yazmışım. Orada Pısagor dan, Tesla dan, Takiyüddin den bahsetmişim.

Şimdi sana, son mektuptan bu güne, yani dört aydır gözlemlerimi biraz aktarıp, sohbet edeyim diyorum. Bizim buralarda kış, Noelde kar beklentisi yerine gelmedi. Onun dışında fene değildi hatta zaman zaman ciddı şekilde soğuk oldu. Ammaa!

Ciddi soukların Almanya ya ne getirdiği bence ileride ortaya çıkacak gibi. İleride dediğim de, hemen bir, iki yıl sonra yani. Haaa Azmi aklıma birşey geldi.O bir iki yıl meselesini altta yazarım. Hatta şu başlıktaki (Bacağım bacak üstünde) meselesini de yazacağım.

Azmi!

Sana daha önceki mektüplarda da yazmıştım. Bizim buralarda Tiren istasyonları her şehrin göbeği. İkinci dünya savaşında, buralar için öyle tasarlanmış. Ve devamında! Her mahalleye, tiren ulaşım hattı var.

İlgimi çeken?

Kapitalist ülke vatandaşının! (Demir yolu komünist işi ) Dediğini duymam. Hatta birileri çıkıp (Bu komünist işi bunu satalım)dese. Heskes güler. Onu ciddiye almaz. Hatta şöyle bir örnek vereyim.

Diyelim ki!  Azmi Yok! Demeyelim. Noooluuur noolmaz. Neyse ben istasyonlara döneyim. Konuyu iyice karıştırdık.

Hani sana dediydim ya kış epeyce soğuk gecti. Azmi  dur! bir kaç satıır bekle. sana iki şey anlatacağıım.

Aklıma şimdi geldi. sizin oradaki savaş zamanı öncesiydi, burada tirende yolculuk yapıyordum.

Bilet kontürolcüsü vagona geldi, normal aylık biletimi gösterdim. Arka sıraraya gecti bilet sordu` Burkalı bir adın yüzü kapalı.

Bileti! isme ait. Kimlik ve fotoğraf görmesi gerekiyor. Kadına dedi ki! yüzünüzü açın göreyim. Kadın dedi ki. Hayır burada olmaz. Tuvalete gidelim göstereyim. Kontürolcü dedi ki, tuvalette olmaz. Ben gelen istasyonda indiydim sonrasını bilmiyorum.

Azmi! mektup uzayacak doluyum. Seni yormadan biraz kısaltayım. Ama şu iki şeyi de yazayım. Hani yukarıda dedim ya kış fena geçmedi. Aslıda soğuk geçti. Bunun Altı aylık semeresini de gördük. Nereye baksam Yeni Savaş göçmenleri (sa gö) kadınları hamile. Daha dün dinledim.

Burada Özel güvenlik(Bekçi) küvvetleri sektörü yeteri kadar büyüdü. Artık Hastahaneler bile özel güvenlik le korunur hale geldi. Sebebi de şuymuş; Yeni gelen savaş kaçkınları burada savaş çıkarıyor, Hemşireye doktora, görevliye saldırıyormuş. Kime ne diyelim.

Ama zoruma giden ne biliyormusun?

Adam İstasyonda bekleme odasında; Adam tirende, otobüste oturuyor. İki bacak sonuna kadar açık. Yanına kimse oturamaz. Karşısında oturan; Tamamen rahatsız. Adam! ne halde olduğunun farkında değil.

Biri birşey desen saldırgan. Azmi!

Hani diyorum ki!Bizlere öğretiyiyorlardı ya! (Büyüğün karşısında bacak bacağın üstüne atılmaz)diye.

Hayır Azmi! Benim bacağım hep bacak üstünde. Bence olması gereken de bu!

Galiba dooğum için bir ölüm başladı.

Yunus Işıkoğlu/Tüm Dünya

 

Grafikartplus Ajans

Diğer haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu