Haberler

Yerel medyanın gözü “Devlet Baba”da

Yerel medyanın gözü "Devlet Baba"da Kıymetli okurlarımız, gelin hep birlikte Avrupa'da Türkçe yayın yapan yayıncıların sesine kulak verelim. Türkçe yayın diyoruz da, işin çilesi yerellerde.

Tabii günlük gazetelerin ekonomik olarak büyük sorunlar yaşamadığı aşikar, kaldı ki Avrupa'dan dev şirketlerden aldıkları reklam pastası ve Türkiye'den edindikleri kaynaklar böyle bir sorunu zaten ortadan kaldırır.

Sorun esas Almanya'da ve diğer bazı Avrupa ülkelerinde binbir zorlukla çıkartılan lokal gazetelerin sorunu. Sözünü ettiğim bu lokal gazetelerin, işi hiçte kolay değil. Çünkü bu gazeteler sadece ekonomik zorluklar içinde boğuşmuyor, bununla beraber gazeteyi okura ulaştırabilmek için de dar kadrolarıyla adeta bir ay boyunca koşturuyor.

Türk toplumunun yoğun olarak yaşadığı bir çok kentte, haber değeri taşıyan dünya kadar gelişmeler meydana geliyor. Ne yazık ki bu tür haberlere Alman medyası kör bakıyor, Türkçe olarak günlük çıkan ulusal gazeteler de yeterince eğilmiyor. Hal böyle olunca, bir çok yetkilinin ve ilgilinin yeterince sahiplenmediği bu yerel gazetelere kalıyor iş.

Lokal gazeteleri hafife alanlar, ne yazık ki büyük bir yanılgının içindeler. Peki okur olarak biz ne yapabiliriz? diyebilirsiniz.  Diyin ve üzerinize düşen okuma desteğini bu yayınlardan esirgemeyin.

Yerel gazetelerin sesine kulak vermesi gereken ilk adres, tabii ki devlet yani yurt dışında milyonlarca yurttaşı bulunan Türkiye. Geçmişte bu anlamda Türk hükumetlerin, ya da dışişleri bakanlığının her hangi bir çalışmasını ben duymadım. Son yıllarda yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının sorunlarına kurumsal bağlamda yaklaşan  ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) kuran mevcut iktidar, bazı toplantılarda bu sorunların dile getirilmesine imkan tanıdı. Geçen yıl da YTB Frankfurt'ta ve Paris'te, bu ve buna benzer sorunların ele alındığı bir çalıştay gerçekleştirdi.

Elbette,  yıllardır artarak devam eden bu sorunlar, öyle bir iki toplantıyla çözülecek gibi değil. Ama en azından sorunun varlığı bir anlamda görüldü, sıra çaresini bulmaya kaldı. Başbakan Binali Yıldırım da, referandum öncesi geldiği Oberhausen'de yaptığı konuşmasının bir bölümünde, Türkçe yayınların desteklenmesi gerektiğine dikkat çekmişti. O halde devlet baba, babalığını artık göstersin. En basitiyle milli hava yolumuz olan ve yurtdışında yaşayan Türklerden büyük kaynaklar elde eden Türk Hava Yolları (THY)'nın bazı tanıtımlarının bu yerel gazeteler aracılığı ile yapılmasına olanak tanısın ve kısmı de olsa bir ekonomik katkı sunmuş olsun.

Buna ek olarak devlet bankalarının bazı reklamlarını ve kamu ilanlarını, yandaş, kardeş, yoldaş gibi ayırımlar yapmadan tüm yerel gazetelere destek payı olarak yönlendirirse sorunlara gerçekten eğilmiş sayılır. Diğer bir destek de, iş sektöründeki dostlara düşüyor. Bir çoğu bu anlamda duyarlı olduğunu gösteriyor da, hatırı sayılır bir kesim ne yazık ki hala kaçak güreşiyor.                                                           

***

Yukarıda anlatmaya çalıştığım yerel medyanın sorunlarını, adam akıllı dile getirecek ve ilgililere aktarabilecek bir platformdan da yoksun bu sektör.

Geçtiğimiz günlerde bu sorunları tartıştıracak, gereken yerlere hatırlatabileceğine inandığım yeni bir oluşum gerçekleştirildi. Duisburg'tan yayın yapan Kanal Avrupa'nın sahibi Ali Paşa Akbaş önderliğinde atılan adımla, Avrupa Türk Basın Yayın ve Gazeteciler Birliği e.V kuruldu. Sektörde bulunan ve farklı kesimlerden olan çok sayıda yayın temsilcisini bir araya getiren bu birliğin, yerel gazetelerin sesini duyurma noktasında büyük katkı sağlayacağını umuyorum.

Diğerleri
Grafikartplus Ajans

Diğer haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu