Güngör Güner GÜRYazarlar

Bir sonrakinden bir önceki…

Mevzu derin; bir sonrakinden bir önceki güzel insan; 2 dk bırak elindeki şu dünya işini, akşama ne pişirsem telaşını, ne giyinsem lüks takıntısını… Hele bak ne diyorum tabeladaki sonuca odaklanma herkes gibi, bir farkın olsun farklı olanın fark edebileceği. Geldik gidiyoruz, uğurlayan sayımız varsın az olsun sadece hak edelim ölümü. Adımız anıldığında sessizlik olsun, yüzlerde bir çay kaşığı hüzün ile bir tutam içten tebessüm.
Oradan nasıl görünüyor bilemem ama fotoğraf öyle gözüküyor bu hayat sadece bir şehla. Şımarık bir yerden söylemek gerekirse, insan yaşamadan önce ölmeyi hak etmeli. Para kazanmayı öğrenmeden, türküye eşlik etmeden önce, hatta abartıyorum okuma-yazma öğrenmeden önce öleceğini öğrenmeli. Belki o zaman gurbet kuşları cennet kuşu da olur.

Hazırlamışım hiç yolu yok, bedelini ödemeye hazırım, çıkacağım erimeden karı dağlara, önce usulünce selamımı vereceğim sonra haykırarak diyeceğim ki…
Çeyrek mafya, ben seni dünden unuttum.

Kesin bilgi yayalım, ölüm var.

Bir kızı olmalı insanın başka türlüsü aklıma gelmiyor yaşamak için. Daldan dala atlıyorum affınıza sığınarak kasıtlı yapıyorum bunu ve ekliyorum ki gitmek isteyeni evine kadar bırakma zamanı artık, ekmeği kim fırına saldı ise o takip etsin şimdi. Hayat bir gündü o da sanılanın aksine bugün değil, dün değil evvelki gündü.

O ki, hanginizin amelce daha güzel daha güzeldir diye sizi imtihan etmek için ölümü ve hayatı yarattı…” ( Mülk Suresi ayet:2 )

Az cesaret! Bir sonrakinden bir önceki güzel insan, yeter artık kendine haksızlık yaptığın, insanlığını unutanların yumuşak karnına vurma vakti şimdi. Şimdi “ cevaben, sen ne zamandan beri o tarlaya ekilen şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuksan ben de o zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı porsuğum” deme zamanı. Biraz zor belki, ancak ölümü hak etmekten daha zor değil ya!

Bir sonrakinden bir önceki…
Bir sonrakinden bir önceki…

“Anne girmem bu oyuncak dükkânına
Orada toplar, tayyareler, tanklar var.
Seviyorum söğüt dalı atımı
Tekme atmaz, ısırmaz
Ben yaşamak istiyorum,
Bir ağaç gibi
Serile serpile, boylu boyumca
Karınca karanınca değil ama
(Cahit Irgat- Bu şehrin çocuklarına ithaf isimli şiirinden alıntı)”

İftara kaç km var sizin orada bilmiyorum ama huzura az kaldı Allah’ın izniyle. Bu bir inanç meselesi, mevzu derin, cümleler inadına devrik, okunmamış dualar dahi kabul olacak Allah’ın izniyle. Sen yeter ki bir hisset imanı. Üstüne yorgan yap iyi niyetlerini.

Bir sonrakinden bir öncekiyiz hepimiz sadece, ineceğimiz durağı bekleyen. Dünya bizim etrafımızda dönmüyor hele duamız olmasa gram değerimiz yok. Gizli yazı olsa paylaşırdın. Buyur açık mektup bunu paylaş, kesin bilgi yayalım bir varmış bir yokmuş olacağız, bazımız için son oruç ayındayız. Bizler bir sonrakinden bir öncekiyiz sadece.
09.03.2025- bazımız için son oruç ayı – Güngör Güner GÜR Gümüşhane

Grafikartplus Ajans

Diğer haberler

Başa dön tuşu