HaberlerToplum

Muharrem iftarında Kerbela şehitleri anıldı

DÜSSELDORF- Muharrem Ayı dolayısıyla T.C. Düsseldorf Başkonsolosluğu Rezidansında, Alevi- Bektaşı toplumunun temsilcileriyle düzenlenen iftarda, Kerbela şehitleri anıldı, aşure ikram edildi.

T.C. Düsseldorf Başkonsolosluğu rezidansında gerçekleştirilen iftara Alevi- Bektaşi toplumu temsilcilerinin yanısıra, Alevi Dede Haydar Soylu, Ditib Bölge Birliği Başkanı Erhan Akyol, Oberkassel Beyazıt Camisi Din Görevlisi Mehmet Karaca, şair yazar Ali Yakar katıldı.

Program, din görevlisi Memet Karaca’nın Kuran-ı Kerim tilavetiyle basladı. Daha sonra Alevi Dedesi Haydar Soylu’nun sofra duasıyla oruçlar açıldı, pişirilen aşureler yendi, Hz.Hüseyin ve Kerbela’da şehit edilen canlar anıldı. 

T.C. Düsseldorf Başkonsolosu Ali İhsan İzbul, muharrem iftarı ile ilgili olarak şunları söyledi: «Muharrem Ayı münasebetiyle verdiğimiz iftar davetinde Başkonsolosluğumuz görev bölgesinde ikamet eden Alevi toplumunun temsilcileriyle biraraya gelmekten büyük memnuniyet duydum. Davete icabet eden dede, kanaat önderleri ve STK yöneticilerine, ayrıca DİTİB görevlilerine teşekkür ediyor; önümüzdeki dönemde de Başkonsolosluğumuz etkinliklerinde ve dernek toplantılarında beraber olmayı temenni ediyorum. Bugünkü davet vesilesiyle Muharrem aynının maneviyatını solumanın yanısıra, Türkçe dersleri ve yabancı düşmanlığı gibi Türk toplumunu yakından ilgilendiren konuları ele alma fırsatı bulduk ve bu çok yararlı oldu.»

DEDE HAYDAR SOYLU SOFRA DUALARINI YAPTI

Sofra dualarını yapan Alevi Dedesi Haydar Soylu «Bugün muharrem ayının son günüydü, Hz. Hüseyin ve Kerbela Şehitlerini yad ettik aşuremizi pişirdik ve en önemlisi de onu burada hep birlikte paylaştık, tanımadığımız insanlarla tanıştık ve ehlibeyt aşkını hep beraber hissettik.» sözleriyle muharrem iftarını özetledi.

BİRLİK BERABERLİK İÇİNDE YAŞANMALI

Şair yazar Ali Yakar şiirleriyle, iftar sohbetine zenginlik katarken organizasyonla ilgili memnuniyetini ifade etti:

«Muharrem ayının son gününde iftar yemeğinin konsoloslukta düzenlenmesi için Başkonsolos İzbul’la irtibata geçtik. Yemeğin organizasyonu birlikte yaptık. Haydar Soylu Dedeyi davet ettik, kabul etti. Benim amacım Avrupa’da yaşayan özellikle Alevi ve Sünni kesime muharrem ayını ve muharrem ayında yaşanan aci olayları unutturmamak. Ama aynı zamanda da, tekrarlanmaması için insanları birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde yaşanması için teşvik etmek.

ALLAH’IN AYI OLARAK NİTELENDİRİLMİŞTİR
Muharrem iftarında Kerbela şehitleri anıldı
Muharrem iftarında Kerbela şehitleri anıldı

Ditib Oberkassel Beyazıt Camisi Din görevlisi Mehmet Karaca da Muharrem Ayıyla ilgili genel bilgiler verdi: «Kur’an-ı Kerim’de saygı gösterilmesi istenen dört aydan biri olan Muharrem ayı, faziletine, feyz ve bereketinin bolluğuna işaretle Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) tarafından “Allah’ın ayı” olarak nitelendirilmiştir.

Kur’an-ı Kerim’de saygı gösterilmesi istenen dört aydan biri olan, peygamberler tarihinin pek çok önemli hadisesine sahne olan Muharrem ayı, aynı zamanda hicri takvimin başlangıç ayıdır. Diğer yandan Muharrem ayı, ehl-i beytin kutlu mensubu Hz. Hüseyin’in (r.a.) ve arkadaşlarının şehadetinin acısını ve hüznünü taşır. Maalesef hicri 61 yılının 10 Muharrem’inde, Peygamber Efendimizin çok sevdiği torunlarından Hz. Hüseyin ve beraberindeki pek çoğu ehl-i beytten yetmiş kadar mümin, Kerbela’da acımasızca şehit edilmiştir. Muharrem ayı, o tarifi imkansız elemi bizlere yeniden hatırlatır. Yüreklerimizi derin bir hüzne gark eder.

EHL-İ BEYT, MÜSLÜMANLAR İÇİN KIYMETLİ BİR EMANETTİR

Hakkın, hukukun, adaletin, merhametin müdafaası için yola çıkan Hz. Hüseyin ve maiyetindekiler, zulme karşı onurlu mücadeleleri ve asil duruşlarıyla, hak ve hakikat yolunda yürüyenlerin gönüllerinde müstesna bir yer edinmişlerdir. O mübarek canlara eziyeti reva görüp onları şehit edenler ise tarihin karanlık sayfalarında ilelebet mahkûm edilmişlerdir. Zira Allah Rasulünün ehl-i beyti, Müslümanlar için kıymetli bir emanettir. Hz. Hüseyin ise bizatihi Peygamber Efendimizin övgüsüne, ilgisine ve muhabbetine mazhar olmuş bir şahsiyettir. Bilinmelidir ki Hz. Hüseyin’i sevmek ve onun yolundan gitmek, geçmişte olduğu gibi bugün de tüm zorluklara göğüs gererek onurlu ve ilkeli bir hayatı tercih etmeyi, zulmün karşısında, mazlumun yanında durmayı, haktan ve hakikatten yana saf tutmayı ve bu uğurda canını bile feda etmeyi göze alabilmek demektir.

Dolayısıyla yüreği Kerbela ateşiyle yanan Müslümanlar olarak bizler, hüznümüzü bir matem atmosferine hapsetmeden yaşamalı ve bu olaydan çıkarılacak derslerle yeni kerbelaların yaşanmayacağı bir gelecek inşa etmenin gayreti içinde olmalıyız. Bu vesileyle başta Hz. Hüseyin ve Kerbelâ mazlumları olmak üzere asrısaadetten günümüze kadar din, iman, vatan ve mukaddesat uğrunda feday-ı can eden bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum. İdrak ettiğimiz Muharrem ayını ve Aşura gününü milletimizin, âlem-i İslam’ın ve tüm insanlığın huzur ve selametine vesile kılmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum. Muhabirce/Hülya Sancak- DÜSSELDORF

Grafikartplus Ajans
Başa dön tuşu