HERTEN- Almanya’da, Türklerin yoğun olarak yaşadığı 30 büyük kentte Türk – Halk Eğitim Merkezleri açılmasını isteyen eğitimci- yazar Bahattin Gemici; “Bu merkezler, Türk toplumunun kaynaşmasını, bilinçlenmesini sağlayacak, haklarına sahip çıkan dinamik bir Türk toplumu yaratacaktır.” dedi.
Almanya’da sayıları 3.5 milyona ulaşan Türk toplumunun sorunlarının giderek büyüdüğünü, işsizliğin, ırkçılığın, İslam karşıtlığının, derneklerimize, camilere saldırıların yapıldığı, Türkçe derslerinin kısıtlandığı bir dönemde Türk toplumunun toparlanması gerektiğine dikkat çeken KRV- Seçim Hakkı Girişimi başkanı Bahattin Gemici şunları söyledi:
“Sorunlarımızın çözümü için tüm derneklerimiz, kuruluşlarımız kendi aralarındaki görüş ayrılıklarını, küskünlükleri ve kariyer hesaplarını bir kenara bırakıp güçlerini birleştirmeli, halka umut vermelidir. İçinde yaşadığımız toplumda bir ağırlık merkezi oluşturmak, Alman makamları tarafından ciddiye alınmak ve toplumda hak ettiğimiz saygın yere gelmek için hepimiz çaba göstermeliyiz.”
EĞİTİM MERKEZLERİ BİR İHTİYAÇTIR
Türk hükümetlerinin, 60 yıldır yurt dışında yaşan göçmen Türklerin sorunlarına yeterince sahip çıkmadığını ve gerekli altyapıyı oluşturmadığını belirten eğitimci- yazar Gemici; “Devletimiz, şimdiye dek ihmâl ettiği önemli bir görevi yerine getirmeli; yurttaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı 30 büyük kentte Halk Eğitim Merkezleri kurmak için derhal harekete geçmelidir. Dortmund Türk Eğitim Merkezi sosyal, kültürel çalışmalar yapan örnek bir projedir; bu tür yeni merkezlerin açılması toplumumuzun önemli bir ihtiyacını karşılayacaktır. İçinde toplantı salonları, odaları olan yeni merkezlerin, farklı görüşlerden insanlarımızı ve derneklerimizi aynı çatı altında buluşturması, derneklerin yer ve kira sorununu çözeceği gibi uzlaşma kültürünün ve dayanışma ruhunun gelişmesine önemli bir katkısı olacaktır.” dedi.
EĞİTİM MERKEZLERİ NELER YAPMALIDIR?
“Türk – Halk Eğitim Merkezlerinde liyâkata önem verilmeli; birikimli, kültürlü, toplumu iyi tanıyan sosyal danışman ve eğitimciler göreve getirilmeli, partizanlık yapılmamalıdır.” diyen Bahattin Gemici sözlerini şöyle sürdürdü: “Alınacak elemanların bir kısmı Almanya’da yetişen insanlar arasından seçilmelidir. Konsoloslarımızın denetiminde hizmet verecek bu merkezler özerk yapıya sahip olmalı; derneklerin içişlerine karışılmamalıdır.
Halk Eğitim Merkezlerinde folklor, müzik, tiyatro, edebiyat, resim, bilgisayar, ev ödevlerine yardım, Almanca kurslarının yanı sıra okuma günleri, seminerler ve sergiler düzenlenmeli, danışmanlık hizmeti verilmelidir. Özellikle veli eğitimine önem verilmeli; gençlerimizin uyuşturucu tuzağına düşmelerinin, kriminal olaylara karışmalarının önüne geçilmeli; çocuklarımızın ve gençlerimizin nitelikli mesleklere sahip olmaları için çalışılmalıdır.”
BİRLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRMELİYİZ
“Halk Eğitim Merkezlerinde dini ve milli bayramlarımızın birlikte kutlanması, sosyal kültürel etkinlikler düzenlenmesi, yurttaşlarımızın bilinçlenerek Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmalarını, tasada ve kıvançta bir olmalarını sağlayacaktır.” diyen Bahattin Gemici, “İçinde kafeler bulunan Türk- Halk Eğitim Merkezleri, Türk ve Alman toplumunun kaynaştığı, kültürel alışverişte bulunduğu, uyumun gerçekleştiği yerler olacak ve Türk-Alman dostluğuna, turizme ve ekonomiye büyük katkılar sağlayacaktır.
Devletimizin maddi desteğiyle açılacak olan bu kurumlara derneklerimiz ve Almanya’daki iş insanlarımız kayıtsız kalmamalı, belediyeler de destek vermelidir. Başta Berlin Büyükelçimiz Sayın Ahmet Başar Şen olmak üzere tüm başkonsoloslarımızdan, derneklerimizden somut adımlar bekliyoruz.” ifadesini kullandı. Muhabirce/Bahattin Gemici- HERTEN