Haberler

Yurtiçi yurtdışı Erdoğan dedi

Türkiye Cumhuriyeti seçmenleri, cumhurbaşkanı seçiminde yurtdışında ve yurtiçinde Erdoğan dedi. Yurtdışı seçmenlerin kullandığı oylar Seçim Koordinasyon Merkezi`nde saklandı. 10 ağustos günü sandıklar kapandıktan sonra sayılmaya başlandı.

54 ülkede kurulan sandıklarda yaklaşık 2 milyon 783 bin seçmenden sadece 232 bin kişi oy kullandı. Gümrüklerde kullanılan oy sayısı ise 290  bin civarında.

Yurtdışından seçime katılım yüzde 10 civarında kaldı. Adaylara yurtdışından gelen oy oranları şöyle:  yüzde 59.2 Erdoğan, 32.9 İhsanoğlu7.9 Demirtaş. Çıkan sonuçlara bakıldığında, pek çok aksaklıklara rağmen Yurtdışında oy kullanan seçmenler Erdoğan`a oy verdi.

Yurt genelinde yüzde 51,75

Türkiye genelinde sandıkların an itibariyle (ben yazarken) yüzde 99`u açıldı. YSK Başkanı da açıklama yaptı, artık çıkan oylar seçim sonuçlarını etkilemeyecektir dedi. Yani buna göre Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti`nin 12. cumhurbaşkanı seçildi.

Erdoğan yurt genelinde oyların yüzde 51,75`ini  alarak ilk kez halkın seçtiği 12. T.C. Cumhurbaşkanı oldu. Ekmelettin M. İhsanoğlu ise yüzde 38,46 oy aldı. Yerel seçimle kıyaslandığında Selahattin Demirtaş oyların yüzde 9.80`ini alarak kendi çapında oyunu artırdı.

Bunlar elbette yüzde 100`lük rakamlar değil ben yazımı yazarken durum buydu. Sabah sanırım kesin sayılar gelir.

Sonuçlar beni yanıltmadı

Kısa ve genel bir değerlendirme yapacak olursam, sonuçların beni yanıltmadığını söyleyebilirim. Sonuçta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın her halükarda Cumhurbaşkanı seçimini kazanacağını herkes gibi ben de biliyordum.

R.T. Erdoğan`ın Başbakan ve Ak Parti Genel Başkanı olarak devletin ve kendisinin tüm imkanlarını kullanarak girdiği seçim yarışında seçimi kaybetmesi düşnülemezdi. Kısa bir süre önce yapılan mahalli seçimlerde de görüldüğü üzere Ak Parti oylarında bir azalma olmadı. Tipik sarı Türkiye haritası değişmedi. Hatta mahalli seçimlerde başka partilere oy veren il veya ilçelerde bile cumhurbaşkanı olarak Erdoğan`a oy verildi.

Çatı adayı tutmadı

Prof.Dr. Ekmelettin İhsanoğlu,  MHP ve CHP`nin çatı adayı olarak aniden seçmenin gündemine oturtuldu ve normal şartlar altında bir araya gelmeyi hiç istemeyen parti tabanlarından, kendisini kabullenmeleri istendi. Pek çoğunun hiç tanımadığı, adını bile telaffuz etmekte zorlandığı adayı kimileri “dinci” diye kimileri “komümist CHP`nin adayı” diye kabullenemedi.

Prof. İhsanoğlu kendi çapında, kampanyasını bir akademisyen disipliniyle yürüttü ama maalesef bu yeterli olmadı. Kendisine, kendisini aday gösteren MHP ve CHP`den, tabanlarından coşkulu bir destek gelmedi. Tam aksine susturulmuş, bastırılmış tepkiler, “kan kusup kızılcık serbeti içtim” boyutunda gösterildi.  R.T. Erdoğan agresif tutumuyla ve tarzıyla, Türkiye siyasetinde tecrübesiz  Prof. İhsanoğlun`u zayıf yanlarından çok kolay yakaladı ve bertaraf etti.

Demirtaş başarılı oldu ama…

Cumhurbaşkanı seçimlerinin 3. adayı Selahattin Demirtaş da kendi olanaklarıyla başarılı bir şeçim kampanyası yürüttü. Nitekim  siyasi parti bazında bakıldığında, mensup olduğu partiden daha fazla oy alarak başarılı bir grafik çizdi.

Seçim kampayanlarındaki konuşmaları geniş kesimlerin beğenisini kazandı. yüzde 10`a yaklaşan oy oranında Demirtaş`ın kişisel duruşunun katkısı büyük. Esprili yaklaşımları, kazanma kaygısı olmadığı için rahat ve kendine güvenen duruşu, sade net,  duygu ve düşüncelerini  doğrudan  ifade tarzı, genç oluşu geniş çevrelerin sempatisini kazanmasında önemli oldu. Özellikle İzmir`de Demirtaş`a yaklaşık yüzde 7 civarında oy çıktı ki, bu da önemli bir ayrıntı.

Türkiye solu

Lakin bu yüzde 10 oy oranı şunu da düşündürmeli: Sadece kürtçülük yaparak Demirtaş bir yere varamaz. Bu seçimdeki gibi daha kapsayıcı daha genele hitap eden söylemlere yönelirse iyi olur. Kaç seçimdir  görülüyor ki, Kürtlerin geneli Tayyip Erdoğan`a oy veriyor. Bunda rol oynayan faktörleri Demirtaş iyi görmeli.

Selahattin Demirtaş zaten kazanma iddiasıyla seçime girmedi, oylarını görmek istedi. Buradan yola çıkarak belki Türkiye`de olmayan ve olması gereken liberal Türkiye solunu oluşturabilir. Ama burada PKK siyasetini-söylemini ve Kürtçü söylemi bir kenara bırakarak Türkiye geneli için siyaset yapması gerekir. Kürt olup genele hitap etmek zor olmasa gerek. Aksi olursa marjinalleşerek bir köşede kalacaktır.

Sonuç: Kaybeden yok (mu)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı seçimini kazandıkan sonra balkondan ılımlı ve gerginlik giderici bir konuşma yaptı. Kimse üzülmesin bu seçimin kaybedeni yok dedi. Evet, gerginliği alması açısından güzel bir konuşma ama ben şu çıkarımı yaptım:

Önceki yerel seçim de, bu seçim de gösteriyor ki, Gülen Cemaati diye abartılan kitle sayısal olarak etkiye sahip bir kitle değil. Ayrıca sert Kürtçü söylemler ve PKK borazanlığı da sayısal olarak sonuca yansımıyor.

E hayırlı olsun 😉

Grafikartplus Ajans

Diğer haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu