Türk Alman dostluğu yoktur
Prof.Dr.İlber Ortaylı “Osmanlı İmparatorluğu`ndan Türkiye Cumhuriyetine: “Türk-Alman İlişkileri” konulu konferanslar için Almanya`ya geldi. Hülya Sancak- ESSEN
Türk-ÜNİD ve Türk Öğrenci Derneği (VTS) organizasyonuyla ilk konferansını, Duisburg- Essen Üniversitesi`nde veren Prof.Dr. İlber Ortaylı, ikinci konferasını bugün Köln`de verecek.
1000`e yakın kişinin tıklım tıklım doldurduğu üniversite anfisinde özellikle genç kitlenin olması sevindiriciydi. Düsseldorf, Essen, Münster Başkonsoloslarının da dinleyiciler arasında olduğu konferansta Essen Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa, 60`larda başlayan işçi göçünün üzerinden geçen 50 yılı aşkın bir süre geçtiğine değinerek, “Şimdi sizler burada bir üniversite anfisinde konferans dinliyorsunuz bu bile bir başarıdır, sizi yetiştiren ailelerinize sizlerin şahsında teşekkür ediyorum” dedi.
Renan Demirkıran örneği
Ardından kürsüye gelen Ortaylı Almanya`ya göç 60`lardan önce başlamıştır diyerek göçle ilgili farklı bir bakış açısı getirdi. Bu göç bir entelektüel göç olarak başlamıştır, diyen İlber Ortaylı “Anadolunun bağrından, bozkırından gelen Türk” yaygın söylemine de tepki vererek Renan Demirkıran`ı örnek verdi ve onu tanıtırken işçi ailesinin başarılı çocuğu olarak tanıtılmasının doğru olmadığını söyledi. Ben Renan`ın babasından ilk Almanca kitapları alıp okudum, annesinin Fransız edebiyat bilgisine de annem hayrandı” diyerek, Demirkıran`ın entelektüel bir ailenin çocuğu olduğunu vurguladı ve yanlış imaj yönlendirmelerine dikkat çekti.
60-70`li yıllarda eğitimli insanlar geldi
Konferansta tarihin ağır satır aralarına girmeden, güncel örneklerle eğlenceli bir dil kullanan Ortaylı, göç sürecine değindi.
Almanya ile kültürel ilişkilerimiz 60`lı yilların öncesine dayanır diyen Ortaylı ancak 60 yılından sonra farklı şekillendiğini belirterek, sanayileşme döneminde Almanya`ya gelen işçi göçüne değindi.
60-70 yılları arasında Türkiye`den Almanya`ya gelenlerin hepsinin köylerden değil, şehirlerden gelen yetişmiş elemanlar, zanaatkarlar, hatta mühendisler olduğuna değinerek bunların Sicilya`dan gelen köylülerden daha uyumlu olduğuna dikkat çekti.
Ingilizce öğrenin
Gençlere “Sizden beklenen iyi Almanca bilen Alman teknisyeni olmanız değildir, biz sizden Ingilizce öğrenmenizi bekliyoruz ne yapıp edip Ingilizcenizi Almancanın önüne geçirmenizi istiyoruz, sadece konuşmak anlamak değil, fevkalede konuşmak ve yazmak fevkalede anlamak zorundasınız. özellikle bilim adamı olacaklar, hukukçular sosyal bilimciler. Yani burada size İngilizce konferans verebilmeliyim ve siz onu Almancanızdan Türkçenizden daha iyi anlamak zorundasınız. Sizden beklediğimiz bu. Çünkü Kıta Avrupası`nın dilleri artık lokal dillerdir. Dünyaya uymak için Ingilizceyi bilmeniz ve bu kültürün üzerine çıkmanız gerek çünkü çıkacağınız pazar Alman pazarı olmayacaktır” sözleriyle dünyaya açılmak gerektiğinı vurguladı.
Türklerin kazandıklarını Alman ekonomisine de yatırdıklarını hatırlatan Ortaylı, iki cemiyetin birbirine yüzde yüz uyum sağlaması münkün değildir. Böyle bir şey olmaz diyerek, gençlere Türkiye gündemini de iyi takip etmelerini önerdi.
Türk Alman dostluğu yoktur
Size bize mekteplerde öğretilen bir slogan vardır “Tarihi Türk Alman Dostluğu”, böyle bir dostluk yoktur diyen Ortaylı, Ama başka bir dostluk var. Tarihi Türk Fransız dostluğu vardır. Yani 16.asırdan beri Türk Fransız dostluğu vardır. 1. Cihan harbine kadar da harb etmedik” dedi ve 1.Dünya savaşı sürecindeki ilişkileri değişik bir perspektifle anlattı. 2. Dünya savaşı yıllarında ülkeye gelen Yahudi Almanların da sanat ve bilim dünyasına katkılarına da değinen Prof. Ilber Ortaylı konferansı izleyicilerden gelen sorulara yanıtlar vererek sonlandırdı.
Muhabirce.de