Spiegel Özel: Erdoğan Devleti
Alman "#Der Spiegel" dergisinin yeni sayısı "Erdoğan Devleti" kapağıyla çıktı. Dergi Türkiye özgür kalacak mı alt başlığıyla Almanya'da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini irdeliyor.
Bir jest: Türkçe yayın
Der Spiegel'in Türkçe yayın işini ben sevdim, onlar da sevmiş olacaklar ki, ikinci defa 16 sayfa Türkçe özel yayım yapıyorlar. Geçen yıl da #Gezi direnişini özel Türkçe yayınla irdelemişlerdi. Dergi, giriş yazısında, Almanya'daki yaklaşık 3 milyon Türkiye kökenlinin Almancasının yetersiz olduğunu düşündüklerinden değil, sadece cumhurbaşkanlığı seçimleri dolayısıyla Almanya'daki ve Türkiye'deki okurlarına bir "jest" olarak Türkçe yayın yaptıklarını belirtiyorlar.
Kapak başlığı gibi haberin iç başlığı da konuyu özetler gibi, "Yeni Padişah". Cumhurbaşkanlığı seçimleri dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan'ın yurt gezilerinden, gezi olaylarına, yaptığı yeniliklerden, demokratik düzenlemelere değinilirken bu süreç içinde kendisinin de sürekli değiştiği vurgulanıyor. Haberin ilk bölümünde Erdoğan ve Türkiye ikinci bölümünde ise Erdoğan ve Almanya irdeleniyor.
Radikal İslamcı'dan reformcuya
Haberin ilk bölümünde Erdoğan'ın köktendinci bir siyasetçiyken, elitlerin gücünü kıran, demokratikleşme yolunda adımlar atan muhafazakarları yoksulluktan kurtaran bir reformiste dönüştüğü ama kazandığı her seçimle birlikte giderek otoriterleştiği, iktidarını eleştirenleri tutuklattığı, portestoları şiddetle bastırdığı ve reformcuyken hükümdara dönüştüğü anlatılıyor.
Erdoğan'ın Yozgat gezisini izleyen muhabirler, orada Erdoğan'ın kitlesine "Müslüman Kardeşler" selamı çaktığı ve gezi sloganı olan "Bitmedi, bu daha başlangıç" şeklinde seslendiğini belirterek, Recep Tayyip Erdoğan'ın amacını ve ülkesini nereye götürebileceğini tahmin edebilmek için "Kasımpaşa"dan başlayıp günümüze geliyorlar.
Popülist-İnsanlı köyün kavalcısı
Oldukça uzun R.T. Erdoğan incelemesinin ilk bölümünde Erdoğan'ın fakir ve mücadelelerle dolu Kasımpaşa öyküsünden başarılı belediye başkanlığı dönemine kadar geçen sürede kendisini iyi tanıyan ünlü avukat Turgut Kazan'ın "Erdoğan sadece dışlananların sahip olabileceği bir hırsa ve azme sahip" sözlerine yer veriliyor. İnsanlı köyün kavalcısı göndermesiyle de Erdoğan'ın kitleyi peşinden sürükleyen popülüst mükemmel belagat yeteneğine vurgu yapılıyor.
Başbakan Erdoğan'ın başarısı ve "Kalvinist Müslümanlar" ikinci bölümde anlatılıyor. Örnek şehir Kayseri; müslüman, zengin, restaurantlarda alkol yok ve kadınların çoğunun türbanlı olduğuna değinilirken, Kayseri örneğinde ezilen horlanan tutucu kesimin Erdoğan'la birlikte bir ekonomik patlama yaşadığı, Kayseri'nin ekonominin merkezi olduğu anlatılıyor ve Erdoğan'ın Türkiye'nin her yerinin böyle olmasını istediği vurgulanıyor. Bu bölümde Türkiye'ye giren yabancı sermaye/sıcak paraya değiniliyor ve ekonominin kırılganlığına ve ihracat ithalat dengesizliğine değiniliyor.
Kürt açılımından-Gezi olaylarına
Erdoğan'ın demokratikleşme sürecinde Kürtelere yönelik yapılan çalışmalardan bugün bir Kürt cumhurbaşkanı adayı olmasına, #Ergenekon sürecinde kendisine muhalif olanları askerden gazeteciye hapsa attırmasına bu yolda Fethullah Gülen'le işbirliğine ve daha sonra onunla bağları koparmasına, hakkındaki yolsuzluk iddialarına kadar pek çok konuya değinilen metinde, eleştirel dil oldukça az ve yerinde kullanılmış.
Erdoğan devleti sınır tanımayacak
12 yıllık dönemi 16 sayfada özetlemeye/eleştirmeye çalışan muhabirler gezi olaylarının çıkışı ve Erdoğan'ın bunu çılgın projelerine karşı bir ayaklanma olarak algılamasını, baskıcı tutumunu anlatırken, yaşam tarzına müdahaleleri, geçen dönemlerdeki, kürtaj-alkol düzenlemelerinden bir kaç gün önce kahkaha ve iffet ilişkilendirmesi yapan Bülent Arınç'a kadar pek çok detayı "Yeni Padişah" haberinde gündeme getiriyor. Yazının ilk bölümünün son cümleleri ilginç: Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Erdoğan cumhurbaşkanı seçilirse despotizmin hiçbir sınırı kalmayacağını, Hukukçu Profesör Bertan Tokuzlu ise Türkiye'nin tek adam devleti haline geleceğini söylüyorlar.
Almanya, Türkiye'nin 6.büyük seçim bölgesi
Röportajın son bölümünde Almanya'daki #Erdoğan algısı Köln mitingleri ve Erdoğan hayranı bir vatandaşla, Erdoğan karşıtlarının gerekçeleri üzerinden anlatılıyor. Almanya, 1,4 milyonluk şeçmen kitlesiyle Türkiye'nin 6. büyük seçim bölgesi. Ve bu kitleyi ilk dikkate alan onlar için Erdoğan. Bu bağlamda hakkını teslim etmek gerekiyor. Almanyalı Türklerin Erdoğan'a ve Türkiye siyasetine bu kadar angaje olmaları da Almanya siyasetine ve Türklerin bu bağlamda duygusal kimliklerini Türkiye'de bulmalarıyla açıklanıyor.
Der Spiegel'in Katrin Elger, Özlem Gezer imzalı haberi daha çok, Alman okuyucuların olan biteni anlamasına yönelik geniş bir Erdoğanlı Türkiye özeti olmuş.
Hülya Sancak/ Muhabirce