Seçim malzemesindeki şairler
Yurtdışından şu referandum konuşmalarını izliyorum. İçinde hiç, verilerle halkın refah seviyesini yükseltme çabası yok.
İçinde hiç, otuz yıl sonra elli yıl sonra da şunlar olacak, cümleleri yok. Biz insanlık için şu çabadayız, hedefimiz şu, diye cümlelerde yok.
İnsanları zaten bu tip arayışlardan çekmişler. Kutuplaştırmışlar. Aslında bu kelime de uymadı.
Kutup nedir? Dünya yuvarlağındaki güney kutbu kuzey kutbu. Yani birbirine, karşılıklı uzak iki nokta. Ya da iki bölge.
Bu referandumdaki kutuplaşma değil’ bilinmeyen dağılma.
Bunun ispatı nerede?
Aha şuralarda.
Sol denen kesim demiyor ki! Kardeşim dünyada yaşam şartları hızla şu şekilde değişiyor.
Artık insanların, bireylerin ihtiyaçları farklılaştı, yurttaşlarım için benim gelecek proğramım şu.
Bunu görmüyoruz.
Sağ diyeceğiiim, bu referandum seçimlerine bu uymuyor. Sağ denilen kesimin her biri ayrı telden çalıyor.
Zaten onun için dedim. ‘kutuplaşma kelimesi uymadı’ diye.
Onun için artık sağ da sol da yok. Bu zamana kadar herkes aklına gelen heryerden rastgele vurmuşlar.
Konu bitmiş.
Kimin aklına geldiyse politikacıların aklına birden bire şairler gelmiş.
Ama ölen şairler.
(Hülya dur. Aman bu yazı uzun oluyoor! deme biraz devam edeyim)
Sağcı bir politikacı (bakınız sözlük anlamı) çıkıyor.
İstanbulu dinliyorum gözlerim kapalı, diyerek nutuk atıyor. Dizeler Orhan Veli Kanık’a ait solcu kabul edilen ve ŞİİR de DEVRİM YAPMIŞ bir şair.
Hele biri de gene Sağ denen kesimden, bağıra bağıra Nazım Hikmet’in şiirini okuyor.
Ben bunları kahvelerde andığım zaman (Sen vatan hainisin) diyen kesime okuyor. Ve sonuna kadar alkış alıyor. Bu nasıl iştir. Kim kimle iş tutuyor?
Hadi hırsızın aklına taş düşürmek lafı var ya, şairler bittiğinde, ressamlara geçin Abidin Dino’dan başlayın.
Ama yaşayanlardan, İsmail Çoban’a gelmezsseniz size kimse inanmaz. İsmail Çoban henüz yaşıyor. Nazım Hikmetin Orhan Veli’nin şiirlerinin yaşama yansıması, resim ve heykellerle onda.
Diyorum ki,
Mademm MERTCE sanata şiire karikatüre saygınız var. Asıl yaşayanları katın. Vatan için canını verip efsaneleşmişlerin arkasına saklanmayın.
(Kounun dışında ekleme cümle)
Atmosfer, ayakbastığımız yere yaklaşık beşyüz kilometre yukarıda. Oradan itibaren, zaman, gece gündüz, sağ sol, doğu batı, yön YOK.
Her şey sınav için burada,burada da açlıkla tokluk arasındaki sınır bir yufka ekmek arasında.
Alın size benden bir şiir:
Çocuklar bir gül fidanı.
Cocuklar bir gül fidanı
Gülün vatanı olmaz
Gel siyah kardeş, beyaz kardeş
Gel büyütelim bu fidanı
Gel büyütelim bu fidanı
Renk ayırmadan
Büyütelim bu fidanı
Büyütelimde
Her rengi kabullensin
Kabullensin her rengide
Ayırmasın insanlığı
Sarı, siyah, beyaz
Çocukları toplayıp
Yıldız yapalım
Yıldızları birleştirip
Güneş yapalım
Asalım o güneşi
Su bozulmuş Dünya’nın üstüne
Ayırmadan aydınlatsın
Ayırmadan
Sarı, siyah, beyaz
Yunus Işıkoğlu/Tüm Dünya