1. Dünya Savaşı ve 1915 Olayları
Araştırmacı-yazar Dr. Ali Söylemezoğlu T. C. Essen Başkonsolosluğu’nda “1. Dünya Savaşı ve 1915 Olayları” konulu bir konferans verdi.
Konferans öncesi T. C. Essen Başkonsolosu Şener Cebeci yaptığı açılış konuşmasında şunları söyledi: “Toplantımızda özellikle genç kardeşlerimi görmek beni mutlu etti. Bu konuyla ilgili tarihi gerçekleri doğru bir şekilde bilmemiz ve özümsememiz gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti olarak biz bu konuya şöyle bakıyoruz: Biz her şeyden önce Türkler ve Ermeniler arasında barış ve dostluğa dayalı bir diyalog olmasını istiyoruz. Bizim karşı çıktığımız husus 1915’te olan hadiselerin soykırım olarak adlandırılmasıdır. Bizim tarihle yüzleşmekten kaçmak gibi bir düşüncemiz de yoktur. Tarihte tam olarak ne olduğunu bütün gerçekliğiyle ortaya çıkarılmasını istiyoruz.
1915 olaylarına bakarak sadece belli bir grubu göz önüne almak tarihin gerçekleriyle bağdaşmıyor. Osmanlı İmparatorluğunun yaşadığı gerçekleri, acıları da göz önüne almak gerekir ki biz buna “Adil Hafıza” diyoruz. Tarihi tarihçilere bırakmak gerekir. İddia ettikleri şey hukuki bir terimdir. Ve bu konuda hiçbir mahkeme kararı da yoktur. Kaldı ki tarihte Perinçek Kararı olarak bilinen AİHM’nin aldığı bir kararda Ermenilerin iddialarının gerçek olmadığına karar vermiştir. Ermenilerin taktiği meseleleri sürekli siyasi düzeyde yürüterek Batı dünyasının önyargılarını kullanarak baskın çıkmaktır.
Biz yüzyıllarca aynı ülkede dostça yaşadık. Ermeni halkı için Millet-i Sadıka (Sadık Millet) tabirini kullanmışızdır. Çokkültürlü bir İmparatorluk olan Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde Dışişleri Bakanlığı görevinde bir Ermeni asıllı Bürokratımız bulunmaktaydı. Ermenistan Cumhuriyeti kurulduğunda onu tanıyan ilk ülke de Osmanlı Devleti olmuştur” dedi.
İDDİALAR ASILSIZDIR
Daha sonra araştırmacı-yazar Dr. Ali Söylemezoğlu iki bölümden oluşan bir konferans verdi. “800 yıl birlikte birbirine yakın iç içe yaşamış bir milletiz. Tarihten gelen kadim dostluğumuzu ihya etmemiz gerekiyor. Türkler olarak asla kin ve nefretten yana değiliz. 1915 yılında çok sayıda Ermeni ve Müslüman hayatını kaybetmiştir. Bizim asıl karşı çıktığımız mesele soykırım iddialarıdır. Bu asılsızdır ve bunun asılsız olduğuna dair elimizde çok sayıda belge vardır. Bu zamanı daha iyi anlayabilmek için eskiyi bilmememiz gerekiyor” diyen Söylemezoğlu pek çok kitap ve kaynak göstererek iddiaların asılsız olduğunu vurguladı.
Dr. Söylemezoğlu sözlerine şöyle devam etti; “Türk tarihi müthiş bir tarihtir. Dünya da böyle bir tarihe sahip olan başka bir millet bulamazsınız. Baruthane İşletmesini 1795 tarihinden başlayarak 50 yıldan fazla süre bir Ermeni ailesi üstlenmiştir. 1. Dünya Savaşı sırasında Balkan Harbinde Dışişleri Bakanı görevinde Ermeni asıllı Noradunkyan Efendi bulunmuştur. Yine Mimarları Ermeni asıllı Balyan Ailesi olan ve hepimizin hayranlığını kazanan bazı eserler şunlardır; Beyazıt Kulesi, Ortaköy Camisi ve Dolmabahçe Sarayı. Tüm bunlara rağmen Batılı devletlerin misyonerlik çalışmaları neticesinde büyük felaketler yaşanmıştır. Van, Maraş, Muş ayaklanmalarının ardından sürgünler başlamış, açlık ve salgın hastalıklar sebebiyle her iki tarafta da ölümler olmuştur. Ermeni çocukları koruma altına alınmış yetimhanelerde barındırılmıştır. Ermenilere ait kutsal eşyaları muhafaza altına alınmıştır. Vatanımıza sadık kalan, İstiklal Harbi’nde bize yardımcı olan Ermeni vatandaşlarımız da olmuştur. Halihazırda sanatın ve sporun her dalında başarılı çalışmaları olan dünyaca ünlü Ermeni asıllı vatandaşlarımızla huzur ve barış içerinde yaşamaktayız.”
Muhabirce-Ünsal Gür/ESSEN