Referandum sürecinde neler oluyor

Sevgili okurlar sizlere 12 yıl önce kaleme alıp bestelediğim türkümün bir dizesi  ile başlamak istiyorum.

Çocukların geleceği ürkütür beni
Kültürünü kaybediyor Ayşe ve Ali
Örf anane kalmadı hiç sevgide bitti
Gel gidelim canım yavrum vatanım en güzeli

Neden türkümün dizeleri…..

Bizler Türkçemizi,  kültürümüzü yaşatma adına büyük uğraşlar verirken, seçilme değil sadece  seçme hakkı verilerek, zaten tartışmak için yer arayan beyinlerimizi iyiden iyiye Türkiye' nin siyasetine kanalize ettiler.

Siyaset tartışmaktan çocuklarımızın okullarında neler oluyor farkında değiliz. Çocuklarımıza yasal hak olan anadili eğitimi sudan sebeplerle bürokratik engellere takılıyor. Çocuklarımızı  yüzde kaçı bu eğitimden faydalanıyor. Çocuklara ayrımcılık yapılıyor diye bir çok şikayet var.  Hele yaşanan bu süreçten sonra zaten okuluna 1-0  geride başlayan çocuklarımıza kim bilir ne haksızlıklar yapılacak.

Şimdi size soruyorum, mutlu muyuz? Seçme hakkına sahip olmakla başımız göğe erdi mi? Ülkeler arası yaşanan sıkıntılarda en büyük zararı Avrupa'da yaşayan Türkler görüyor.  Bunu düşünen var mı? Türk siyasileri gelip, çocuklarımızın geleceğini kurtarabilecekler mi?

Referandum Süreci;  Bizlere neler getirdi? Bizlerden neler götürdü?

Referandum sürecinde  Avrupa ülkeleriyle yaşanan siyasi gerilimin akabinde, bu ülkelerin medyası yangına körükle gidiyor ve en büyük zararı yine bu ülkelerde yaşayan insanlarımız görüyor. Siyasetçiler halkın gözünde kahraman edası ile  ülkemize  geri dönüyor. Ama Avrupa  ülkelerinde yaşayan vatandaşlar işyerindeki iş arkadaşıyla, kiralık ev ararken, meslek veya iş ararken, komşusuyla, sokakta karşılaştığı semt sakiniyle, okula giden çocuğu öğretmeni veya sınıftaki arkadaşlarıyla yüzleşecek ve ithamlarıyla karşılaşacak.

Ve aileler;  Ya çocuğunun okul geleceğine sahip çıkmak için, "oğlum sende onların dediğini onayla" diyerek Türk kimliğinden soğumasına yol açacak, ya da kimliğine sahip çık denilerek,  damarlarındaki ki kanın taşkınlığı ile kavgalara, provokasyonlar ile akabinde suç makinasına döndürülecek…

Ve Biz Yetişkinler….

Siyasilerin tribünlere hoşgelen sözlerin etkisi altında kalarak; eskiden birlikte eğlenen, birlikte bayram yapan Avrupa'da yaşayan bir Türk Toplumu, artık camisini,  lokalini,  alış veriş yaptığı marketini siyasi ve dini görüş farklılığına göre ayırmaya başladı.
Farklı her görüş insan, bir arada aynı masada hep birlikte oturup lokalde maç izlerken şimdi A partililer ve B Partililer, oralılar- buralılar 'hayır'cılar  'evet'çiler,  kararsızlar
ayrı ayrı masalara oturup birbirine hasım gibi bakmaya başladı….Allah sonumuzu hayreyleye….

Peki demokrasi ülkelerine yakıştı mı?

Her ne kadar bu siyasi gelişmeler Türk toplumuna zarar verse de, demokrasinin beşiği olarak adlandırılan başta Hollanda olmak üzere bir çok Avrupa ülkesine yakışmadı. Siyasi yasaklı örgütlerin her türlü propagandalarına kucak açan Avrupa ülkelerinin, Türk siyasetçilere karşı takındıkları tutum,  özellikle de kadın bir bakanın maruz  kaldığı muamele asla kabul edilemez…..