Haberler

Mevlüt Asar: Türkçeyi hiç bir zaman ihmal etmedim

 

Değerli okurlarımız. Ekim sayımızda `Ayın Konuğu` eğitimci, yazar ve şair Mevlüt Asar. Uzun yıllardır Duisburg`ta yaşayan Asar aynı zamanda devlet onaylı çevirmen. Mevlüt Asar`la söyleşimi “Kuzey Ege`nin Kültür Başkenti“ olarak nitelediği Ayvalık merkezinde gerçekleştirdim. Söyleşimizin başında, “Bir ayağım Duisburg`ta, bir ayağım Ayvalık`ta… Duisburg`a gidiyorum, Ayvalık`ı özlüyorum, Ayvalık`a geliyor, bir süre sonra Duisburg`u özlüyorum!“ diyerek konuşmaya başlayan Mevlüt Asar`ın Ayvalık`a olan hayranlığını bildiğimden, Balıkesirli olmanın verdiği ev sahipliliği sorumluluğu ile “Dünya üzerindeki cennete hoşgeldiniz!“ diyerek söyleşimize başlamak istiyorum:

Ayvalık`a olan hayranlığınızı sık sık dile getiriyorsunuz… Denizin, martıların size ilham kaynağı olduğunu söyleyebilir miyiz?

Yazar, okuyucularına kitaplarını imzalarken...Mevlüt Asar: Ayvalık Kuzey Ege`nin incisi olan bir kent. Sadece Mevlüt Asar`ın değil, bir çok insanın çok sevdiği, yaşanası güzellikte bir kent. Ayvalık hem yaşam kalitesi açısından, hem kültür ve sanat olarak insanları çeken bir kent. Bir çok ressam arkadaş, bir çok insan burada resim yapma ihtiyacı duyuyor. Yıllarca resimle ilgilenmeyenler buraya gelip yerleştikten sonra, doğayı görünce resimle ciddi bir şekilde ilgilenmeye başlıyor.

Yine aynı şekilde şair, yazar arkadaşlar burayı kendileri için bulunmaz bir nimet olarak görüyor. Ayvalık Kuzey Ege`nin kültür başkenti olma niteliğine sahip. Bir taraftan tatil yapıyorsunuz, bir taraftan da kültürel ihtiyaçlarınızı karşılıyorsunuz. Ayvalık geçmişi, nüfusu itibarıyla uygar bir şehir. Doğasıyla, şehir dokusuyla, tarihiyle, insanlarıyla sadece ressamlara, fotografçılara değil, edebiyatçılara, sanatçılara büyük ilham veren bir kent.

Şiir ve öykü çalışmalarınız için aradığınız kenti bulduğunuza göre, çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Mevlüt Asar: Ayvalık üretmek, hem de ürettiklerimi paylaşmak açısından olanaklar sunan bir kent. Buraya gelirken yazmış olduğum şiir, öykü dosyalarını beraberimde getiriyorum. Genellikle onları burada gözden geçiriyorum. Bu arada yeni şiirler ve öykülerde çıkıyor. Üçüncü şiir kitabının hazırlıkları tamamlandı, ama basılmadı. Kitabın ismi henüz belli değil. Dosyada şiir defteri olarak yer alıyor. Ayvalık`ta kültürel, edebi yaşam bulmanın yanı sıra, yeni insanlarla, yeni edebiyatçılarla, sanatçılarla tanışma fırsatı buluyorum. Ayrıca, kendimi ortaya koyabildiğim, görücüye çıkabildiğim bir ortam sunuyor. Ayvalık`ta kaldığım tatil süresince okuma akşamları düzenliyor, okuyucularımla buluşuyorum.

Kitaplarınızı Türkçe yazıyorsunuz. Anadil Türkçenin sizin için önemi nedir?

Mevlüt Asar Muhabirce`nin son sayısını okurken...Mevlüt Asar: Ömrümün yaklaşık olarak 30 yılını Türkiye`de geçirdim. Türkçeyle doğdum, Türkçeyle büyüdüm, eğitimimi Türkçe yaptım, Türkçe edebiyatla ilgileniyorum. Eğitim yıllarında, Fransızca, İngilizce… Almanya`ya geldikten sonra ise Almanca öğrendim. Sonradan Türkçe`nin dışında başka bir dille karşılaşmak, bana Türkçe`nin önemini daha da fark ettirdi. Bir kere kendim Türkçe yazıyorum, edebiyatı Türkçe ile yapıyorum. Anadille yapılan edebiyat yüksek düzeye çıkabiliyor. İnsanın asıl yurdu aslında hem çocukluğu, hem de öğrendiği anadil. Yaşlandıkça anadilimin, yurdumun kıymetini daha fazla fark ediyorum. Çocuklarım için de aynı şeyi söyleyebilirim. İki dilli yetişmeleri için özen gösterdim. Türkçeyi hiç bir zaman ihmal etmedim. Okullardaki Türkçe derslerine göndermenin yanı sıra, Türkiye tatillerinde Türkçe konuşmaları için olanaklar sağlandı. Türkçe okumaları için aldığımız kitapları Almanya`ya getirdik. İki çocuğum da hem Almancayı, hem de Türkçeyi çok iyi kullanıyorlar. Bu onların hem meslek, hem de özel hayatları için çok değerli. Buradan ailelere “Çocuklarınızı mutlaka iki dilli yetiştirin“ çağrısında bulunabilirim. Öncelikle anadil Türkçeye ağırlık vermek gerekiyor. Türkçe yeteri kadar gelişmez ise ikinci bir dili öğrenmek çok zor oluyor. Anne ve babalar Anadil Türkçe konusunda duyarlı olmalılar.

Edebiyata düşkün, yazma konusunda becerili olan yazar adaylarına önerileriniz nedir?

Okuyucularıyla buluştuğu okuma etkinliği sonrası Mevlüt Asar okuyucuları için kitaplarını imzaladı.Mevlüt Asar: Bir dönem Fakir Baykurt İşliği`ni yönetmiştim. Bu işliğe sıfırdan başlayan, yazmayla hiç ilgisi olmayan işçi kökenli, öğrenci kökenli arkadaşlar geldi. Edebiyata ilk önce okuyucu olarak merak salmış, sonra da yazmayı deneyen arkadaşlar tanıdım. Bunların bir kısmı inatla, sabırla çalışmalarını sürdürdüler. Aslında edebiyat diğer sanatlar gibi yetenek işi. Gözlemci özelliği, merak ve arkasından da anlatma özelliği varsa, insanda ön koşullar oluşmuş demektir. Onun dışında kalan “roman nasıl yazılır, öykü nasıl yazılır, karekter nasıl yaratılır“ gibi konular teknik konular. Okullarda, kurslarda bile öğrenilebilir. Fakat edebiyat, diğer sanatlarda olduğu gibi tutku istiyor… tutkuyla çalışmak gerekiyor, “birkaç şiir yazayım da sonra yazarım, devam ederim.“ fikrini kabul etmiyor! Ayrıca, yazılanları da başkalarıyla, bu işten anlayanlarla paylaşabilmek gerekiyor. Hatta oturup konuşmak, onların fikrini almak gerekiyor. Bu, Duisburg`ta çok fazla değil maalesef. Yazan, çizen insanların bir araya gelip birbirleriyle paylaşabilecekleri, fikir verebilecekleri imkanlar az. Edebiyat Kahvesi`ni kapattıktan sonra, bu daha da azaldı. Yine de araştırılırsa, sosyal medya üzerinden edebiyatla ilgilenen insanlara ulaşılabiliyor. Bir insanın içinde yazma tutkusu varsa, peşini bırakmamalı… işe okumakla başlamalı. Fakir Hoca bizlere “Yüz tane okuyup bir tane yazacaksın!“ derdi, okumadan yazar olunamayacağının bilinmesini istiyordu.

Mevlüt Asar Kimdir?

Mevlut Asar 1951 yılında Konya`da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Ankara`da tamamladı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi`nden 1974`te mezun oldu. 1977`de doktora öğrenimi için Federal Almanya`ya gitti. Köln Üniversitesi`ne devam etti. Duisburg kentinde öğretmen ve eğitim danışmanı olarak uzun yıllar görev yaptı. Ünlü yazar Fakir Baykurt`un ölümünden sonra “Duisburg Edebiyat Kahvesi“ni “Fakir Baykurt Edebiyat İşliği“ adıyla yönetti. Almanya`da “Gurbet ikilemi / Dilemma der Fremde“ (şiir, 1987), “Yürekte Kalan İzler / Spuren im Herz“ (öykü, 2008) adlı Türkçe-Almanca ve “Lyrik und Hoffnung” (şiir, 2015), “Verlorenes Meer” (öykü, 2017) adlarıyla Almanca olarak yayınlanmış kitapları olan Mevlüt Asar`ın öykülerinden bir kısmı “Aynadaki Kelebek” (2014), şiirlerinden bir seçki “Denizini Yitiren Martı“ (2015), öykü ve denemelerinden bazıları da “Aşkın Halleri“ (2016) kitaplarında yer aldı.

Mevlüt Asar, Duisburg Belediyesi tarafından “2016 Fakir Baykurt Kültür Ödülü“ ile ödüllendirildi.

Muhabirce/ İbrahim Ergül- BALIKESİR

Grafikartplus Ajans

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu