Haberler

Kılıçdaroğlu Hollanda: Halka şantaj yapılmaz

CHP Gen. Bsk. Kemal Kılıçdaroğlu Istiklal Marşı okundu 1 Kasım seçimleri öncesinde Avrupa turuna çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Amsterdam`da halkla buluştu.

Ilk durağı Brüksel`in ardından Amsterdam`a geçen Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözen Amsterdam`da salona girerken “Başbakan Kemal” tezarühatları ile karşılandılar. Kemal Kılıçdaroğlu`nu dinlemeye gelenler arasında Hollanda İşçi Partisi Genel Başkanı Hans Spekman da bulunuyordu.

Efe Katırcıoğlu Hans Spekman Salonda ilk olarak CHP Hollanda Gençlik Kolları adına CHP Hollanda Birliği`nden Efe Katırcıoğlu ardından Hollanda Birlik Başkanı Arzu Özalp birer konuşma yaptı. İsçi Partisi Genel Başkanı Spekman ve Yurtdışı Örgütlerden Sorumlu ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl`ün konuşmalarının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kağıttan okumadan ülke sorunları ile ilgili kısa bir konuşma yaptı. Neden CHP`Ye oy verelim diye düşünenler için konuşmadan kısa başlıklar:

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl Sandığa gidin

Kürsüye gelen Kemal Kılıçdaroğlu`na “Başbakan Kemal diye tezahürat yapan CHP`lere Kılıçdaroğlu “Bu güzel de. Ancak bunun yolu oy kullanmaktan geçer. Oy verin ki bu dikta yönetiminden Türkiye`yi kurtaralım. Bunu başarmak için mutlaka sandığa giderek, CHP`yi iktidar yapacağız. Sosyal demokratların iktidarını sadece Türkiye istemiyor, bu bütün uygar dünyanın isteği. Çünkü, Türkiye kaygı ile izleniyor. Ne olacak Türkiye`nin hali diye uygar dünyanın her aydını  bu soruyu kendisine soruyor. Dolayısıyla benim kadar, birer yurttaş olarak sizlerin de göreviniz var. Sandığa gideceğiz sosyal demokratları iktidara taşıyacağız” dedi.

Avrupa: Ne olacak bu mülteciler

Türkiye, cumhuriyet tarihinin en büyük krizini yaşıyor. Eğitimde geldik duvara dayandık. Ekonomide ne olacağımız belli değil. Dolar, 3 lirayı aştı. Dış politika başlı başına bir sorun. Ortadoğu kaynıyor. 2 milyon 375 bin Suriyeli mülteci, Türkiye`de. Avrupalılar bunu daha yeni fark ediyor. Ne zaman ki mülteciler Avrupa`nın kapısına dayandı, simdi soruyorlar bu mülteciler ne olacak. İyi de 2 milyonu aşkın mülteci Türkiye`ye gelirken, bunu neden görmediniz, neden ses çıkarmadınız. Neden Suriye`deki iç savaşı sonlandırmak için girişimlerde bulunmadınız. Bunu Brüksel ve Strasburg`ta Avrupa yetkilileri bana sordu ve ben de anlattım. Suriyeli mültecilerin sorunu, artık sadece Türkiye`nin sorunu değil, tüm Avrupa`nın sorunudur. Hep beraber bu sorunu çözmek zorundayız.

Suriyeliler ölümü göze alarak…

“Bizim ülkemizde1,5 milyon arap kökenli  insan yaşıyor, gelenlerde onların kardeşi. Biz onları 81 ilimizde ağırlıyoruz.  Onlara dostça davranıyoruz. Ama onlar daha gelişmiş ülkelere Almanya Fransa Hollanda Ingiltere gibi  Avrupa ülkelerine gitmek istiyorlar. Ama biz önlüyoruz gitmeyin diyoruz ama onlar ölümü göze alarak gitmek istiyorlar. Eğer bir insan, bir aile bir topluluk ölümü göze alarak yola çıkıyorsa onun önünde hiçbir güç duramaz” diyerek Suriye sorunu ile ilgili görüşlerini aktaran Kılıçdaroğlu konuyla ilgili çözüm önerileri olduğunu da belirtti.

“Dedim ki Suriye sorununu çözmek için Türkiye`de uluslararası bir Suriye Konferansı toplayalım. Ab ülkeleri, Rusya, İran, Amerika, Suriye gelsin, akılcı politikalarla çözelim, Suriye`de yeniden barışı egemen kılalım. Yine dediler ki bu iş olmaz, siz bilmezsiniz. Biz bunu söyledik 2 ay sonra Cenevre`de böyle bir toplantı yapıldı” dedi.

Sorunun kalıcı çözümü, Suriye`de iç savaşı bitirmektir

Sahile vuran Aylan bebeği kimse unutmadı, unutmayacak. O sadece bir Suriyeli`nin Irak`lının çocuğu değil, o hepimizin dünyanın ortak çocuğudur. O`nun dramı,  insanlığın ortak dramıdır. O drama yol açanlar kimler Irak`ta Suriye`de ic kavgaları körükleyenler kimler? Irakta IŞİD isid belasi var bir terör örgütü binlerce kişiyi katlediyor onlara kimler destek veriyor. Eğer Türkiye`deki gelişmelerden kaygı duyuyorsanız  ki; duymalısınız o topraklar sizin topraklarınız oralarda aileniz kardeşleriniz dostlarınız akrabalarınız arkadaşalrınız var, neden Türkiye bu dramın içine sürüklendi? Sizin bir göreviniz var,  benim nasıl görevim varsa sizin de göreviniz var…(sandığa gidin)

Yorulmayacağım

Bana yorulmak kelimesini kullanmak haramdır. Ben yorulmam, yorulmayacağım. Ama sizden sadece bir şey bekliyorum. Kasım ayında sandığa gideceksiniz. Sadece siz değil, giderken arabaya iki kisi daha yanınıza alacaksınız. Gerekirse otobüs kiralayıp, arkadaş ve dostlarınızla sandığa gideceksiniz. Türkiye`nin büyümesi, kalkınması, bölgesinde söz sahibi olması için ve bir ufuk açmamız için hep beraber sandığa gideceğiz. Aman mesafe uzak filan, bir oyla değişmez diye sakin düşünmeyin. Bir oy altın değerindedir. Sandığa gideceksiniz, oyunuzu kullanacaksınız ve vatandaş olarak görevinizi yapacaksınız. Demokrasinin temel kuralı, oy kullanmaktan geçer.

Dikta yönetiminden kurtarmak zorundayız

Bir beladan ülkeyi kurtarmak zorundayız. Bir dikta yönetiminden Türkiye`yi kurtarmak zorundayız“ diyen Kılıçdaroğlu “Uygar ve sorunsuz bir Türkiye`yi, çocukların yatağa aç girmediği bir Türkiye. Yargı bağımsızlığının olduğu bir Türkiye, medyanın üzerinde baskı olmadığı bir Türkiye. Herkesin düşüncesini özgürce söyleyebildiği bir Türkiye. Dış politikası ile onur duyulan bir Türkiye. Komşularında sorun çıktığında, sorunu çözmek için başvurulan bir Türkiye. Böyle bir Türkiye istiyoruz biz. Bunun yolu CHP`nin iktidarından geçer“.

Derin sorun: Kürt sorunu

Türkiye`nin yıllardır çözülemeyen bir sorunu var; Kürt sorunu. 30 yıldır çözülemiyor binlerce insan hayatını kaybetti. Neden, hangi gerekçeyle Kürt sorunu 30 yıldır çözülemiyor çünkü siyasiler görevini yapmıyor, işi askere havale ediyor diyen Kılıçdaroğlu, Kürt sorununun toplumsal uzlaşma, akıl ve mantık, ortak dayanışma ile insan sevgisi, birlik beraberlik kardeşlik içinde çözüleceğini söyledi.  

Genel başkan olduğumda, dönemin başbakanından randevu aldım, bir çözüm raporu sunduk  yol haritası bu olmalı dedik, olmaz, bu geçerli değil dediler, diyen Kılıçdaroğlu “Bu sorun ancak parlamentoda çözülür bu sorunun adresi parlamentodur dedim, hayır orası değil, biz çözeceğiz dediler. Çözün size kredi açıyoruz, biz de destek vereceğiz dedik. Sizin kredinize ihtiyacımız yok dediler” diyerek hükümetin uzlaşmadan uzak tutumuna değindi.

“Ve su an gelinen noktada sorun yine çözülemedi” diyen Kılıçdaoroğlu “Sorunu onlar çözemezler. Neden çözemezler. Çünkü onlar, sorunun bir parçasıdır. Kendisi sorun olan bir iktidar, bu sorunu çözemez. Bu sorunu çözecek tek parti vardır, oda CHP`dir.

Neden biliyor musunuz? Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye`nin kurucu partisidir, CHP nin bir felsefesi var Cumhuriyet Halk Partisi hiç kimsenin etnik kimligini sorgulamaz, hiç kimsenin inancını sorglamaz inançları siyasete malzeme etmez hiç kimsenin yasam tarzını sorgulamaz, siyasete malzeme etmez. Çünkü biz önce insanı seviyoruz.

Çok ayrıştık, çok bölündük; komşumuz hangi etnik kimliğe mensup, inancı nedir diye sorgulamaya basladık. Böyle bir şey yoktu Türkiye`de. Yeni bir anlayışı egemen kılmak zorundayız. İşimizin zor olduğnu biliyorum Ama önemli olan zor işeri başarmaktır başarının adresi sizsiniz eğer sizler destek verirseniz ülkemizde çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur.  

Namuslu siyasetçi yok

Dünyanın en güzel ülkelerinden birinde Hollanda`da huzur içinde yaşıyorsunuz. Kişi başına gelirinin yüksek olduğu bir ülke. Düşünce özgürlülüğünün olduğu, insan haklarının geliştiği bir ülke. Neden Türkiye böyle olmasın, ne eksiğimiz var bizim? toprağımız, güneşimiz, suyumuz var, pırıl pırıl çocuklarımız var. Harika coğrafyamız var. Neyimiz eksik biliyor musunuz? Namuslu siyasetçimiz yok. Halkın içinden siyaseti yok. Her zaman söyledim, yine söylüyorum. Siyaseti cebini düşünmez. Siyasetçi halkı düşünür. Siyaset, zenginleşme aracı değildir. Siyaset, köşeyi dönme aracı değildir. Siyaset, halkı dövme aracı değildir. Siyasetin temel amacı, ülkede birliği ve beraberliği sağlamaktır.

Genç kotası yüzde 10

Ülkemizi seviyoruz, insanlarımızı seviyoruz, geleceğ umutla bakmak istiyoruz. Gezi olaylarında gençlere destek olduk gencleri  biz gelecegimiz ülkemizin umudu olarak görüyoruz. Onları sevmek anlamak zorundayız. Biz onların önünü açmalıyız diyen Kemal Kılıçdaroğlu “Hiçbir partide olmayan gençlik kontenjani bizim partimizde var yüzde 10.

En yüksek kadın kotası

Türkiyenin geleceğini yeniden şekillendirecek olanlar kadınlar diyen Kılıçdaroğlu, “Emin olun Türkiye`yi yeniden  ayağa kaldıracak kimlerdir diye sorsanız, kadınlardır derim. Kadınların duyarlılığını biliyorum. Türkiye`de, baskıdan da en çok etkilenenler kadınlar. Kadına şiddetin yüzde 1400 olduğu bir ülke kabul edilemez. Yeri geldiğinde, cennet anların ayakları altındadır diyeceğiz, sonra da kadına şiddet uygulayacağız. Siz kadınlar sandığa giderken, eşiniz gelmezse zorla götürün. Onu mutlaka ikna edin. Kadınlar çocukları için iyi bir yaşam iyi bir eğitim ister, onunla övünmek ister bu arzu Türkiye sevdasıyla paraleldir. Kadınlar bu açıdan siyasette önemlidir” sözleriyle kadınların siyasetteki önemini vurguladı ve Avrupa`daki siyasi partiler içinde en yüksek kadın kotasının yüzde 33 ile CHP`de olduğunu söyledi.

Uzlaşmayan iktidar

7 haziran seçimlerinde bekledikleri sonucu alamadıklarını ama demokrasinin kazandığını söyleyen Kılıçdaoğlu, kendilerine koalisyon görüşmeleri için gelindiğini belirterek “Görüşmelerin sonunda dediler ki 4 yıllık hükümete gerek yok 3 aylık hükümet kuralım ve seçime gidelim” biz bunu kabul etmedik. Kusura bakmayin biz bunu kabul edemeyiz. Milli irade diyordunuz simdi milli iradeyi kabul etmiyorsunuz” diyerek AKP`nin koalisyona karşı tutumunu anlatı.

Yapılan şantaj

“Ve toplumun önüne bir tablo koydular yeniden seçime gidecegiz. Ne için? Acaba tekrar tek başına iktidar olabilir miyi diye. Ve terör basladı. Gencecik insanlar öldürülüyor. Şimdi diyorlar ki bak gördünüz mü bize 400 vekil verseydiniz terör bu kadar yükselmezdi dolar yükselmezdi ekonomi bu kadar istikrarsızlaşmazdı. Yani vatandaşa diyorlar ki, ya bana oy verirsin ya da bu belaya katlanırsın. Ben de vatandaşıma diyorum ki sana oy yok kardeşim bu belaya katlanmaya da benim niyetim yok. Demokrasilerde halka şantaj yaplmaz yapılan şantajdır.  O nedenle sandığa gideceğiz ya özgürlüğu seçeceğiz ya baskıya razı olacağız, size sözüm söz tek kişi kalsak dahi mücadelemizi sürdüreceğiz.

Neden 1.sınıf demokrasi olmasın?

Kılıçdaroğlu ve Spekman Benim ülkemin güzel insanları neden birinci sınıf demokasiye layık olmasın? Neden düsünce özgürlüğü  olmasin? Neden insanlar düşüncelerinden dolayı hapse atılsın? Neden gazetelerin genel merkezleri iktidar partisinin milletvekilleri eşliğinde basılsın çamları çerçeveleri indirilsin, bunları kabul etmiyoruz ve bunu kabul etmediğimizi oylarımızla göstermek zorundayız onun için sandığa gitmek zorundayız.

Kılıçdaroğlu sözlerini “Sizlerle beraber olmaktan onur ve gurur duyuyorum bayramınız kutlu olsun size inanıyorum size güveniyorum” diye bitirdi ve Amsterdam`dan ayrıldı, gelecek durağı Almanya Köln…

Hülya Sancak/ Amsterdam

Grafikartplus Ajans

Diğer haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu