Kılıçdaroğlu- Büyük Buluşma`ya dair
Ve “Büyük Buluşma” gerçekleşti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Almanya`nın Essen kentinde, iki hafta gibi kısa bir sürede organize edilen buluşmada, kendisini dinlemeye gelen sevenlerine seslendi, Essen Grugahalle doluydu.
Salon gönüllülerle doluydu
Yazının başlığından anlaşılacağı gibi, salona Kemal Kılıçdaroğlunu ve CHP`yi sevenler gelmişti. Burada herhangi bir şekilde zorlanma olmaması gönüllülük esası önemli. Kısaca kısa zamanda Grugahalle`ye birkaç bin insan geldi, Almanya`dan çevre ülkelerden. İngiltereden gelen bir grup vardı, kendisini sevdikleri için geldiklerini söylüyorlardı. Aynı şekilde, İsviçre, Hollanda gibi yakın komşu ülkelerden sevenleri gelmişti.
Essen buluşması maden müzesi ziyareti ile başladı
Essen kentinin bulunduğu Ruhr Bölgesi, Almanya`nın maden kalbi. Dolayısıyla da madenci bölgesi. Bundan dolayıdır ki, Soma faciasından sonra Kemal Kılıçdaroğlu`nun Essen`de düzenlenen bir toplantıya katılması oldukça anlamlı.
Kılıçdaroğlu ile beraberindeki heyet; CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Kahramanmaraş Milletvekili ve Yurtdışı İlişkiler Koordinatörü Durdu Özbolat, Aydın Milletvekili ve Adalet Komisyonu Üyesi Bülent Tezcan, Ankara Milletvekili Levent Gök, Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, Eskişehir Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu ve Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, sabah saatlerinde, ilk kez 1847`de faaliyete geçen ve 1986`a kadar kömür çıkarılan Zeche Zollverein`i ziyaret etti.
Soma kader değil: Koşullar 19.yy dönemi gibi
Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet burada, Soma`daki maden faciasında hayatını kaybedenler anısına saygı duruşunda bulundu. Ardından, Arama kurtarma ekibinde çalışan madenci Robert Müller`in rehberliğinde artık müze ve etkinlik alanı olarak kullanılan ve de UNESCO`nun kültür mirası arasında olan Zeche Zollverein`i gezen Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler Müller`dan bilgi alırken, Soma`daki ölümlere değindiler.
Robert Müller, “Hiçbir zaman arama kurtarma çalışmasına katılmak zorunda kalmadan 20 yıl boyunca burada arama kurtarma olarak çalıştım. Türkiye`de ve başka yerlerde arama kurtarma çalışmalarına katıldım. Somadaki madenciler bizim 19.yy (1850) dönemindeki koşullarda çalışıyorlar” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu ise Soma`daki maden faciasından duydukları üzüntüyü dile getirerek, “301 madencimizi kaybettik. Orada yaşamını yitirenler için orada çalışanların ölümün doğal olduğunu söylemişlerdi. Madende çalışanların yer altında ölmelerinin doğal olmadığını, Türkiye ve bütün dünyaya göstermek istiyoruz” dedi.
Saat 14:00 de Essen Grugahalle`de toplanan vatandaşları “Sizleri Avrupa`nın kalkınmasına ve gelişmesine katkıda bulunan kahramanlar olarak yürekten selamlıyorum sizleri alkışlıyorum” sözleriyle selamlayan Kılıçdaroğlu, Konuşmasında oldukça fazla temaya değindi: Türkiye`deki güncel olayları yorumladı; kadın haklarından, inanç ve ifade özgürlüğüne kadar pek çok detaya değindi. Almanya Türkiye ilişkilerine; Almanya`da siyasi katılıma, dil ve eğitime kadar Türkleri ilgilendiren pek çok alt başlığa değindi. Burada kısa başlıklar altında bazı noktalara değineceğim:
Soma`nın hesabı sorulacak
Grugahalle`de sabah yaptığı maden müzesi gezisi bağlamında, Soma faciasına değinen Kılıçdaroğlu “Gereken önlemler alınmış olsaydı, Soma faciası önlenebilirdi Soma`da 301 yurttaşımız hayatını kaybetti. Soma`nın hesabını soracağım, bu işin fıtratında ölüm yoktur. Deniyor ki bu işin fıtratında ölüm vardır, kömür işçisiysen madende öleceksin. Bu işin fıtratında ölüm yoktur. Biz neden iş kazalarında ve ölümlerde Avrupa birincisi, dünya üçüncüsüyüz? Kimse unutmasın, 301 kişinin hesabını soracağız, bu CHP`nin namus borcudur.
Diyorlardı ki, siz hiçbir sorunun üzerinde durmuyorsunuz. Biz faciadan önce araştırma önergesi verdik. Bizim önergemizi reddettiler. 301 vatandaşımız hayatını kaybettikten sonra önerge kabul edildi. İLO (Uluslararası Çalışma Örgütü)`nun normlarını Türkiye`ye getirmek istiyoruz. Türkiye üçüncü sınıf demokrasiye layık değildir” sözleriyle CHP`nin Soma duyarlılığını ifade etti.
Demokrasi vurgusu
AKP döneminde çıkarılan yasaların göz boyama olduğunu ve yeni çıkarılan yasalarla da demokrasinin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “12 Eylül Darbe hukununu tamamen ortadan kaldıracaklarını, faili meçhul cinayetlerde zaman aşımı gibi bir demokrasi ve insanlık ayıbını ortadan kaldıracaklarını vurguladı.
CHP iktidarında, “12 Eylül`de çıkan bütün darbe yasalarını alaşağı edeceğiz, diyen Kılıçdaroğlu Demokratikleşme, 12 Eylül 1980 darbe yasalarını değiştirmekle başlar. Eğer siz, darbe yasalarının arkasına saklanıyorsanız, sizden demokrat olmaz. Size namus sözüm CHP iktidarında, 12 Eylül`de çıkan bütün darbe yasalarını alaşağı edeceğiz” sözleriyle, AKP hükümetinin demokratikleşme sürecini eleştirdi.
Medya baskı altında, özgür basın yok
Medyanın baskı altında olduğunu ve kontrol edildiğini, basının özgür olmadığını ve Türkiye`nin gazeteciler için bir hapishane olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu “Bizim yaşadığımız koşullar, Almanya`da sizin yaşadığınız koşullardan çok farklı. 1 yıl öncesine kadar hapisteki gazeteci sayısı 105`ti. 105 gazetecinin hapiste olduğu hiçbir Avrupa ülkesi yoktur” diye konuştu.
“Türkiye`de bizim sesimiz bizim söylemlerimiz yeteri kadar kitlelere ulaşmaz, çünkü medya baskı altında, medya kontrol ediliyor. Medya denetleniyor, medyanın özgürlüğü yok. Medyası özgür olmayan bir ülkenin halkı da özgür değildir. Basın özgürlüğü, bir demokrasinin olmazsa olmazıdır. Çünkü basın halkın gözü, kulağı ve dilidir. İktidarın gözü, kulağı ve dili olursa, orda basın özgürlüğü olmaz “ sözleriyle basın ve yayın üzerindeki baskı ve sansüre dikkat çekti.
“Hiçbir medya patronu bir kamu ihalesine katılmayacak, izin vermeyeceğiz” sözleriyle de Kılıçdaroğlu sermaye ve iktidar ilişkisine gönderme yaptı.
Kuvay-i Milliye vurgusu
Kemal Kılıçdaroğlu, “Onlar sanıyorlar ki, baskı kurduklarında Cumhuriyet Halk Partililer korkacaklar, geri çekilecekler. Şunu çok iyi bilsinler: Bizim genlerimizde, bizim dokularımızda Kuvay-i Milliye ruhu yatar. Hiç kimseye boyun eğmeyiz biz” dedi.
CHP`nin devrimci ruhu
CHP`nin Türk siyasetinde devrimlere imza attığını anlatan Kılıçdaroğlu, kendilerini “hiçbir şey yapmıyorlar, projeleri yok” diye eleştirenlere “Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyeti`ni kuran kadrolar tarafından kurulmuştur. Üç büyük devrime imza atan partidir. Cumhuriyeti kuran hilafeti kaldırıp, halkı egemen kılan partidir. Bireysel hak ve özgürlükleri olabildiğince genişleten sosyal anlayışı geliştiren partidir. Çok partili yaşamı getiren, sosyal demokrasiyi getiren partidir. Sosyal demokrasi, devletin baskıcı gücünü yok etmek demektir. Herkesin karnının doyduğu bir Türkiye`yi inşa etmek demektir” sözleriyle yanıt verdi.
Kahve köşelerinde CHP`ye vurmak kolay
“Türkiye`de olmayan özgürlük ve demokrasiyi yeniden inşa edeceğiz. Yoksulluktan milli eğitime kadar, sosyal güvenlikten dış politikaya kadar her alanda CHP`nin projeleri, hedefleri var” diyen Kılıçdaroğlu, ” Türkiye`de en kolay olan bir partiyi eleştirmektir. Otururuz bir kahvede hep beraber CHP`ye vururuz. Bu doğru değil. Hep beraber Cumhuriyet Halk Partisi`ni yücelteceğiz. Türkiye`nin Cumhuriyet Halk Partisi`ne, çağdaşlaşmaya ihtiyacı var” sözleriyle CHP`yi eleştirenlere yanıt verdi.
Liderler sultası var, halk seçmiyor
Darbe yasalarına değinen Kılıçdaroğlu yüzde 10 seçim barajına değindi: ” Vatandaş gidiyor A partisine oy veriyor. Bakıyorsunuz milletvekilini B partisi çıkarmış. Bunun adı milli irade hırsızlığıdır. Biz bunu kaldıracağız sözümüz söz” dedi.
Milletvekillerini siz seçtiğinizi sanıyorsunuz ama öyle değil liderler kimin milletvekili olacağını belirliyor diyen Kılıçdaroğlu, “Türkiye`de demokrasi sizin düşündüğünüz gibi değil. Liderler sultası üzerine inşa edilmiş demokrasi var. Milletvekillerini halk değil bir kişi belirliyor. Size sözüm, ahdım CHP iktidarında milletin vekilini, milletin kendisi seçecek” şekliyle bu düzeni değiştireceklerini ifade etti.
Yurtdışı milletvekilliği
Almanya artık bir “seçim bölgesi olarak” Türkiye için önemli. Ak Parti uzun zamandan beri kısa aralıklara ama sürekli buraya milletvekillerini gönderiyor. Ak Parti Milletvekilleri Türkiyedeki herhangi bir şehrin milletvekili gibi Almanya`da seçim-parti çalışmaları yapıyor, kendilerini destekleyen örgütlerle Türkleri yanlarına çekmeye oylarını almaya çalışıyorlar. CHP bu tür çalışmalara da geç başladı. Konuyla ilgili olarak Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
Yurtdışı seçim çevresi oluşturulmalı, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın milletvekili olma yolu açılmalıdır diyen Kılıçdaroğlu 3 milyon seçmen var, bunlar arasından seçilecek milletvekilleri ile yurtdışında yaşayan vatandaşların sorunları TBMM`ne daha iyi yansıyacaktır, bu hem Türkiye`ye hem de Almanya`ya aidiyet duygusunu güçlendirecektir şeklinde konuşarak konuyla ilgili kanun teklifi verdiklerini de belirtti.
Cumhurbaşkanı: İsim değil, cisim önemli
Cumhurbaşkanlığı seçimi hayati önem taşıyor diyen Kılıçdaroğlu, “Partimiz bugüne kadar kimin değil nasıl bir Cumhurbaşkanı olması gerektiği konusuna odaklanmıştır” diyerek adayda olması gereken özellikleri, demokrasi insan hakları ve temel özgürlüklerden yana olmak, hukun üstünlüğü ve bağımsız yargıya inanmak, Türkiye`yi dış dünyada yaşam tarzı duruşu, nezaketiyle temsil edbilecek bilgi birikimine sahip olmak olarak sıraladı ve “Adı Türkiye`de yolsuzluk, rüşvet iddialarına karışmış, halkı azarlayan, aşağılayan, halkına şiddet kullananlar, öfkesi aklını esir almış olanlar, Türkiye`nin dışardaki itibarına sürekli darbe vuranlar, ülkeyi yalnızlaştıranlar bu ülkenin yani cumhurun başı olamazlar” sözleriyle de kimin cumhurbaşkanı olamayacağını ifade etti.
“Seçimlerde mutlaka oy kullanın, sandıklarda görev alın, oylarınıza sahip çıkın, 3 milyona yakın vatandaşımız yurtdışında oy kullanacak, Bu sayı Türkiye genelinin yüzde 5`ne denk geliyor, oylarınızın seçim sonuçlarını doğrudan etkileyecek ağırlıkta olduğunu unutmayın” diyerek cumhurbaşkanlıği seçimlerinde oy kullanılması çağrısı yaptı.
Yurt dışı örgütlenmenin 3 amacı
Kılıçdaroğlu, Almanya`da hayatın her alanında başarılara imza atmış insanlarımız var; siyasetçiler, bürokratlar, akademisyenler, sanatçılar, iş insanlarımız, sprocular; onlarla gurur duyuyoruz diyerek CHP yurtdışı örgütlenmesine de değindi. “Partimizin Almanya`da çok sayıda birlikleri var. Alman kanunlarına uygun olarak kurulan bu birliklerin 3 temel amaç ve hedefi var diyrek bu hedefleri şöyle sıraladı: Türkiye- Almanya ilişkilerinin güçlenmesine katkıda bulunmak, Almanya`da yaşayan vatandaşlarımız ile Alman vatandaşlığına geçmiş yurttaşlarımızın, buradaki Türkiye`deki sorunlarının çözümüne yardımcı olmak, özgürlükler ve sosyal demokrasi değerleri etrafında birleşen dostlarımızı partimiz saflarına katarak Türkiye`nin aydınlık geleceğine ortak etmek.
Ve kıyas sevenler için kıyas yapalım:
Erdoğan`dan sonra Kılıçdaroğlu Almanya`yı ziyaret etti. Kılıçdaroğlu`nun ziyareti, çok kısa sürede organize edildi. Yeni örgütlenen bir parti için bu kadar kısa sürede böyle büyük çaplı organizasyon başarılıdi. Bu süre içinde basınla yakından ilgilenildi ve gazetecilerin rahat çalışabilmeleri için her türlü olanak sağlandı.
Koruma ordusu yok, gazeteciler düşman değil
Maden müzesi ziyareti sonrasında kaldığı Sheraton Oteli`ne gitmek üzere maden ocağından ayrılan Kılıçdaroğlu, otelde bir süre Almanya Sosyal Demokrat Parti (SPD) Federal Milletvekili Dirk Heidenblut ile görüştü. Otele kendisini görmeye gelen STK heyetlerini ve vatandaşları da kabul eden Kılıçdaroğlu, vatandaşlarla fotoğraf çektirmekten de imtina etmedi. Bunun ardından basın mensuplarıyla da fotoğraf çektiren Kılıçdaroğlu`nun sakinliği güleryüzü ve beraberindekilerin nezaketi de dikkatlerden kaçmadı. Kılıçdaroğlu meclisin ortasında saldırıya uğramasına rağmen koruma ordusuyla gezmiyor, gazetecileri düşman gibi görmüyor.
CHP yeni yeni örgütleniyor
CHP Yurtdışı örgütlenmesinin düzenlediği Kılıçdaroğlu`nun Essen ziyareti, Başbakan Erdoğan`ın Köln ziyareti gibi aylar önceden planlanmamıştı. Ziyaretin arkasında dev bir bütçe yoktu, Kılıçdaroğlu için devletin resmi ve resmi olmayan kaynakları harekete geçirilmemişti. Millete para pul da dağıtılmamış, sordum gelene gidene :-). Ayrıca bu organizasyon için, sanıldığı gibi birtakım büyük örgütler üyelerini salona yığmamıştı, gerçekten CHP`ye ilgi duyanlar gelmişti.
Türk Federasyon 36 yıldır Almanya`da
Ayrıca, kabul etmek gerekir ki, CHP`nin Ak Parti veya MHP gibi, güçlü ve geniş bir teşkilat ağı yok. Ak Parti`nin sonradan, o da bir ara, “ayran içip ayrı düştüğü” tabanını oluşturan Milli Görüş teşkilatının nerden baksan en az 20 yıllık bir geçmişi var. Türk Federasyon desen onlarınki daha eski; 36 yıllık geçmişleri var Almanya`da. Bu örgütler kimi zaman kendi içlerinde görüş ayrılığına düşse de, bir ülkü/amaç/inanç etrafında büyük kitleler halinde toplanmaları hiç de zor olmuyor.
Oysaki CHP, Almanya ve Avrupa`da yeni yeni örgütleniyor. Kemal Kılıçdaroğlu ile başlayan bir süreç var ve bu süreç tamamlanmadı. O yüzden kitle yarıştırmaları/kıyasları pek hakça olmaz.
Önemli olan nicelik değil nitelik ve bunun demokratik tercihlere/sandığa yansımaları.
Hülya Sancak / Essen