“İnsanların devlete karşı güveninin azalmasına müsade edilmemeli”

Hanau´da 19 Șubat 2020 tarihinde 9 kişinin hayatını kaybettiği ırkçı terör saldırısından sonra Müslüman göçmen kurulușlarının güvenlik sorunu Frankfurt Emniyet Müdürlüğü’nde Müslüman STK temsilcilerinin katıldığı bir toplantıda görüşüldü.

Frankfurt Türk Cami Dernekleri Çalıșma Birliği ve Hessen Müslümanlar Konseyi´nin girişimleriyle gerçekleșen toplantıya, Frankfurt Emniyet Müdürü Gerhard Bereswill, ve Frankfurt Emniyet Müdürlüğü yetkilileri ve görevliler, yerel siyasetçiler,  Müslüman STK temsilcileri katıldı.  

Hanau´daki ırkçı terör saldırısında hayatını kaybedenler için saygı durușuyla bașlayan toplatıda konuşan Frankfurt Emniye Müdürü G. Bereswill Hessen Eyaletinde yoğunlașan ırkçı eylemler karșısında duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Hanau´da 9 kișinin hayatını kaybettiği ırkçı terör saldırısı, NSU örgütü tarafından Hessen Eyaletinde de bir Türk vatandașının katledilmesi, Kassel´deki Kuzey Hessen Walter Lübcke´nin katledilmesi, Frankfurt ana tren garında 7 yaşında bir çocuğun öldürülmesi, Frankfurt emniyet müdürlüğü bünyesinde ırkçı bir hücrenin keșfedilmesi, daha toplantının yapıldığı gün Kassel yakınlarında bir kişinin otomobiliyle karnaval kutlaması yapan halkın arasına dalması ve onlarca insanı yaralaması  gibi olayların Hessen Eyalet Hükümeti ve güvenlik birimlerini zor durumda bıraktığını söyledi. G. Bereswill olayların aydınlanması ve bașta Hessen Eyaletinde yașayan göçmenler olmak üzere herkesin güvenliğini sağlamak için ellerindne geleni yapacaklarını ifade etti.

KOMŞUM AŞIRI SAĞCI OLABİLİR Mİ?

Frankfurt Türk Camileri Koordinatörü Dr. Hüseyin Kurt da konuşmasında Hanau ırkçı terör saldırısının Hessen Eyaleti ve Almanya için 11 Eylüle benzer bir milad olduğunu belirterek, Alman makamlarının bu saldırıdan sonra açık ve net șekilde Almanya´da așırı sağ terörun varlığını kabul etmelerinin önemli bir gelișme olduğunu belirterek, Almanya´da așırı sağ ile etkin mücadelenin  bundan sonra devlet politikası olacağını söyledi. Dr. Kurt, Hanau saldırısından sonra gençler arasında devlete, bilhassa devletin güvenlik birimlerine karșı güvenin zedelendiğini, gençlerin “devlet bizim güvenliğimizi sağlayamıyor biz kendi bașımızın çaresine bakalım” dediğini, ya da bazı aile reislerinin güvenlik korkusuyla akșam saatlerinde itibaren aile bireylerine dıșarıya çıkma yasağı getirmeyi düşündüklerini, komșum așırı sağcı saldırgan olabilir mi kușkusu, güvenlik birimlerinin dikkate alması gereken konular olduğunu ifade etti. İnsanların devlete, hukuk ve güvenlik birimlerine karșı güveninin azalmasına müsade edilmemesini gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi. 

DEVLETİN SAĞ GÖZÜ KÖR

Konușmalardan sonra çok sayıda göçmen dernekleri temsilcileri kaygılarını dile getirerek, siyasetçilerden ve devletin güvenlik birimlerinden gerekli önlemlerin alınmasını talep ettiler.  Ayrıca sosyal medya üzerinden yapılan kin ve nefret içerikli yayınların, ırkçılığı ve toplumdaki gerginliği körüklediğini belirterek devletten, güvenlik birimlerinden sosyal medyadaki ırkçı nefret söylemlerine teknik engel getirilmesini talep eden katılımcılar, şahsi silahlanmanın da yasaklanması ya da daha sıkı denetlenmesini talep ettiler. Bazı katılımcılar, son yıllarda bilhassa Hessen’de devletin sağ gözünün adeta kör olduğunu ve bu nedenle așırı sağ ırkçı kesimlere karșı yeterli derecede etkin mücadele edilmediğini söyleyerek ırkçılık, așırı sağ ve İslam düșmanlığına karșı daha etkin mücadele edilmesini talep ettiler.

GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVENMEKTEN VAGEÇİLMEMELİ

Soruları ayrıntılı biçimde cevaplayan Frankfurt Emniyet Müdürü Bereswill halkın mal ve can güvenliğinden devletin sorumlu olduğunu, şahısların güvenliklerini kendilerinin sağlamaya çalışmasının hukuken sorunlu olduğunu, son yıllardakı güven zedeleyici gelișmelere rağmen, güvenlik güçlerine ve devlete güvenmekten vazgeçilmemesi gerektiğini vurguladı.

Gerhard Bereswill, așırı sağcı ırkçı grupların emniyet teșkilatında yeri olmadığını ve fark edildiklerinde gerekenin yapıldığını, yasalar önünde herkesin eșit olduğunu ve güvenlik görevlilerinin de ayrım yapmadan herkese kanunlar çerçevesinde eșit davranmak zorunda olduğunu söyledi.

Ateșli silahların avcı ve atıcılık kulüpleri tarafından şahıslara verilmesine kendisinin de karșı olduğunu, bunun yerine insan öldürmeyecek teknolojideki silahlarla da aynı işin yapılabileceğini ifade eden Bereswill, Almanya´nın diğer Avrupa ülkeleri ve ABD´ye nazaran çok daha katı ateșli silah kullanma yasası olduğunu belirtti.

Toplantı sonunda katılımcılara teşekkür eden Emniyet Müdürü Bereswill STK temsilcilerinden olası kuşkulu her durumdan, en yakın polis noktalarını haberdar ederek, suçun önlenmesine katkı sunmalarını istedi. Muhabirce/Foto: Dr. Hüseyin Kurt/FRANKFURT