Hugo Boss İzmir dedi

Alman tekstil firması Hugo Boss, Türkiye`de 1999 yılında başladığı yatırımlarını giderek artırarak, İzmir`deki tesislerini global yapılanması içindeki en büyük üretim üssü haline getirdi. 

İzmir`de Ege Serbest Bölge AŞ (ESBAŞ) içinde faaliyet gösteren Hugo Boss, 1999`da 450 çalışanla yılda 24 bin takım elbise üreterek başladığı Türkiye yatırımlarına 2004 yılında hizmete aldığı bayan giyim ve gömlek tesisleriyle devam etti.

Geçen süre içerisinde İzmir`de yatırımlarını ve istihdamını artıran marka, temmuz ayında hizmete açtığı yeni tesisleriyle İzmir`deki fabrikasını dünyadaki tesisleri arasında en büyük üretim üssü yaptı.

ESBAŞ`ta 120 bin metrekarelik tesisle ve 4 bin kişilik çalışanla serbest bölgenin en büyük kullanıcısı olan firma, yeni yatırımlarıyla yılda 1 milyon takım elbise, 2 milyondan fazla gömlek üretmeyi hedefliyor. 

Avrupa`nın en büyük hazır giyim merkezi

Hugo Boss Türkiye İdari Direktörü Joachim Hensch,  İzmir`de istikrarlı büyüyen bir şirket olduklarını ve bu gelişmeyi sürdürmeye devam edeceklerini belirtti.

Hugo Boss İzmir tesislerinin Avrupa`nın en büyük hazır giyim ve konfeksiyon üretim tesisi olduğuna dikkat çeken Hensch “Buradaki büyümemizi sürdüreceğiz. Şu anda boş duran 5 bin 500 metrekare büyüklüğündeki kapalı alanı da takım elbise üretimine ayırmayı planlıyoruz. Orta vadede üretime geçecek bu alanda 2 bantta takım elbise üretilmesine yönelik fizibilite çalışmalarını sürdürüyoruz. Üretime geçmesi durumunda 700 kişilik yeni istihdam yaratacak” dedi.

İzmir tesislerinin Hugo Boss Grubu`nun ana üretim ve endüstriyel bilgi üretim merkezi olduğuna işaret eden Hensch, yeni tesislerde yıllık 815 bin olan takım elbise üretimi 1 milyona, yaklaşık 2 milyon olan gömlek üretimini de 2 milyonun üzerine çıkarmak istediklerini vurguladı. 

Joachim Hensch, dünyada tekstil sektörünün bir karavan gibi sürekli bir ülkeden diğerine taşındığını savunarak, “En başta Çin`deydi bütün firmalar, daha sonra burada ekonomik dalgalanmalardan ve problemlerden sonra Vietnam`a, Kamboçya`ya oradan da Bangladeş`e ve başka ülkelere kaydı ama Türkiye`de bizim ürettiğimiz ürünlerin daha özel ve nitelikli işçilik isteyen ürünler olduğu için bu üretim merkezimizin başka ülkeye kayacağını düşünmüyorum. Biz grup olarak bu ürünleri Türkiye`de üretmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

Türkiye`de mağazalaşmaya büyük önem verdiklerini dile getiren Hensch, Türkiye`de 7 mağazaları bulunduğunu ve 8`incisini açmaya hazırlandıklarını söyledi.

Taklit ürünlerle mücadele

Hensch, hazır giyim sektörünün en büyük sorunlarından taklit ürünlere karşı büyük mücadele vermelerine karşın, bu durumu hiçbir zaman yüzde 100 sona erdiremeyeceklerini dile getirdi. Hensch, firmalarının  Almanya`nın Metzingen şehrindeki genel merkezinde taklitle mücadele konusunda bir ekibin bulunduğunu anlatarak, şöyle devam etti: 

“Bence, ürünleriniz çok taklit edilmeye başlanmışsa aslında ürünle ilgili bilinirlik daha da artıyor, ürününüzü daha iyi tanıtıyorsunuz. Tabii ki bu sahtecilikle mücadele etmeliyiz, ürünlerimizi korumalıyız. Bu markalar için ciddi bir tehdit. Dürüst olmak gerekirse özellikle turistik bölgelerde çokça satılan ürünleri tespit ve mücadelede yetersiz kalıyoruz. Pazarda sahteciliğin yüzde 100 önüne geçmek mümkün değil. Bununla ilgili Türkiye`de şu an bir dava yok ama eğer Türkiye`de sahteciliği ciddiye alacak olsaydık en az 10 davamız olurdu. Bazen bu mücadele için harcadığınız efor kazancınızdan daha fazla olabilir”

Haber: (AA )Anadolu Ajansı/ İzmir