Haberler

Horozu şikayet

Kettwiger Strasse'den Üsküdar'a gider iken horoz sesi…

Gelin bu yazıda bir Batı Avrupa şehir merkezinden başlayıp, göçmenin vatanına doğru yola çıkalım.

Göçmenin geldiği yerde yaşayanlar, lütfen siz de okuyun da birbirimizi anlamamıza yararı olusun.

Başlıkta Kettwiger Strasse dediğim yer, Dünyanı tüm büyük şehirlerinde olduğu gibi, araçlara kapatılmış bir cadde, diyelim İstanbul İstiklal caddesi.

Federal Almanya'nın Ruhr Bölgesinde. Yaklaşık 600 bin nüfuslu ESSEN şehrinin merkezinde sadece yayaylara açık ve dokuzuncu büyük şehri.

Önemi de Türkiyenin 14 milyoncuk nüfuslu isatanbul şehri ile birlikte, Avrupa Türkiye  kültür başkenti olmasından geliyor.

İşte o cadde de dolaşıyordum.

Haa burada cadde dedim de Strasse, Türkçesi cadde.

Türkiye'de halen cadde diye geçen yer varsa ingilizcesinin dışında. Hemen bunu uygulayabilirsin.

Dur hemen okumaktan vaz geçme.

Ketviger caddesinde.Yukarıdan aşağı,aşağıdan yukarı insanlar geziyor.

O güzelim caddenin her yüz metresinde dilenciler.

(Hülya Hanım bu yazı mecburen biraz uzun olacak)

Her dilenci kendi dilenme kabiliyetini uyguluyor. Hele bir titreyen yaşlı kadın var, bir sanat…

Bu arada caddeyi gözlemlemek için üçüncü katta bir dost buldum ve yerleştim.

O sıra da aşağıdan müzik sesleri.Bir müzik, Üsküdar'a gideriken aldıda bir yağmur.

İnsan ister istemez eşlik ediyor…

Üüüsküdaaara giideeriiken Aldıda bir yağmuuğuur….

Ketviger caddesinde Üsküdara giderikeni dinlemek.

Bürodaki arakadaşlara konuyu sordum.

Bakın böyle yerde ne güzel müzikler dinliyorsunuz.

Tamam da dediler, Sen kısa süreli geldin. Şimdi duyduğun da Türkce müzik. Aşağıda sürekli değişim var.

Biri geliyor biri gidiyor, gürültüden iş yapamaıyoruz.

Şikayet ettik.Yetkililer geldi sokak hareketleri YARIM saat liğine serbest onun için bir şey yapamayız dinleyeceksiniz dediler gittiler.

Ne diyelim.

Aşağıya indim.

Üsküdara Giderikeni yeniden çalıyor.

Önünde Kanun, öylece mırıldanarak baktım. Çalan Bir ALMAN.

İleride bir markete girdim. Cebimi karıştırarak karpuz alayım dedim, kasaya geldim.Bizim yukarıda TİTREYEREK dilenen kadın.

Dört beş adet paketlenmiş et, yanına malzeme. Eh yani ne gerekiyorsa…

Ne diyelim…

Tam bu arada bir telefon geldi. Almanya'da Tükrlerden biri, komşusunun horozu öterek rahatsız ediyor diye Alman komşuyu mahkemeye vermiş. Hani entegrasyon yoktu.

Mahkeme de demiş ki, her horoz günde yarım saat ötebilir. Kimin horozu ne kadar ötsün, bunu da tartışıp iş nüfus yönlendirmesine de kayarmı ki. Dünya da kimler karar verecek, kimler bilemedim.

Karpuuuzumun çekirdeeeğini kaçırdılar. Hoorrozuumu uuçurduular.

Nota galiba uymadı ama aman dikkat.

Sıra Balıklara geldi.

Hadi hayırlısı…

Grafikartplus Ajans

Diğer haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu