Hamit Altıntop: “Bu bayrak tartışmaya açık değil”
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Milli Takımlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Altıntop ve Stefan Kuntz, ajans ve gazetelerin spor müdürleriyle Riva’daki Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde bir araya geldi.
Hamit Altıntop, Stefan Kuntz tercihiyle ilgili şunları söyledi: “Hocamızın burada olmasının sebebi sadece Alman olması değil. Bizim hedeflediğimiz modern, hızlı futbol, oyun içinde değişken sistemi tercih ettiği için burada. Hocayla beraber buraya Alman ekolü getirmek gibi bir düşüncemiz yok. Bizim coğrafyamız, insanımız farklı. Milli takımın en büyük sorumluluğu, teknik direktör eğitimi, kulüplere doğru çalışma metodlarını sunması ve bunların denetlenmesi. A Milli Takım hocamız alt yaş milli takım hocalarımızla da futbol tartışacak. Oyuncuları sadece milli takım kampında değil, iki milli maç arasında da hazırlayacağız. Sadece saha içi değil, saha dışında da çalışacağız.”
Hamit Altıntop, hedeflerini ise “Kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerimiz var. Kısa vadede Dünya Kupası’na katılmak, orta vadede Avrupa Şampiyonası’na kesinlikle katılmamız gerek. Uzun vadede de FIFA sıralamasında ilk 15’i ilk 10’u zorlamak, çünkü o potansiyelimiz var. Nüfus olarak da kalite olarak da var.” sözleriyle açıkladı.
Sahada tek sorumlu Kuntz
Saha içinin tek sorumlusunun Kuntz olduğunun altını çizen Altıntop, “Hocanın sorumluluğu yeşil sahada. Biz de onun yöneticisi olarak uyarı ve hatırlatmalarımızı ona hissettireceğiz ama oraya birini getirip kadroya karışmak kesinlikle olamaz. Biz ne söyledik, her alanda değişikliğe gidiyoruz, tarzımızla ve sistemle. Bu sistem sürdürülebilir olacak, şahıslarla alakalı bir sistem olmayacak. Biz burada ne sadece oyuncu ne de sadece hocanın konuşulmasını istiyoruz, Türk futbolunun konuşulmasını istiyoruz. Tabii ki eleştireceksiniz ama bunu kişisele indirgememeliyiz. Kadro, oyun anlayışı tarzı, değişiklikler konuşulacaktır, o konuda hoca sorumlu.” ifadelerini kullandı.
Milli takımın son dönemde aldığı kötü sonuçları da değerlendiren Hamit Altıntop, “Kabul edilmeyecek sonuçlar ve oyun tarzı gördük ama Türk Milli Takımı’nın duygusunu bir kenara bırakmış bir maç oynayacağını görmemiştik. Hollanda maçı maalesef böyleydi. Bunun teknik-taktikle de alakası vardır ama bunun güvenle ilgili olduğunu da düşünüyoruz, hoca ve oyuncularla ilgili. Burada genelden gitmek gerek, şahıslar üzerinden değil.” şeklinde görüş belirtti.
‘Biz A Milli Takım’a geliriz ve banko oynarız’ talepleri oldu
Almanya’da yetişen Türk oyuncuların milli takım tercihleriyle ilgili de konuşan Altıntop, şunları kaydetti:
“Burada öyle bir futbol ortamı olacak ki dışarıda kuyruk olacaklar. Çok samimi söylüyorum. Ben şunu hiç kabul etmedim, ‘Türkiye mi, Almanya mı?’ Mesut, İlkay örneği var. Turnuva oynayabilirler, turuna kazanabilirler… Bunun sorgulanması kabul edilebilir değil. Bu bayrak tartışmaya açık değil. Bunu bilmeleri gerek. O yaşta çocuklar bunu bilmeyebilir ama bu anne ve babanın sorumluluğudur. Gelecek 5-10 senede farklı bir futbol ülkesi olduğumuzda acaba bunu sorgulayacaklar mı? Türk pasaportu olan ve iyi futbol oynayan herkese kapımız açıktır. Ama ‘biz A Milli Takım’a geliriz ve banko oynarız’ talepleri de oldu. Bu dünyanın en saçma şeyi. İsim vermek istemiyorum ama böyle bir şey talep edilebilir mi? Kendi takımında garantin yok. Avrupa ayağımız yine başlayacak, çünkü ben öyle kazandırılmıştım. Orada da o insanlara beraber olduğumuzu göstereceğiz, inşallah köprü olacağız. Bir ekip olacak, ekiptekilerin eski futbolcu olması bir avantaj olacaktır.”
Kendime en büyük baskıyı yapan bendim
Hamit Altıntop, hayatı boyunca hep baskı hissettiğini aktararak, “Yönetime girmeden önce de futbolculuk zamanımda da kulüpteki her işle ilgili kafa yoruyordum. Her zaman kendime en büyük baskıyı yapan bendim. Doğduğumda yanımda ikizim vardı, ilk günden itibaren ister istemez hep bir rekabet halindeyim ama rekabetimiz her zaman şeffaf ve adildi. İyi bir gelişim için adalet hissi çok önemliydi. Beklentilerim çok büyük, bunlardan inanarak bahsediyorum, Türkiye’nin gerçeklerini de biliyorum. İnsan kaynağımızı geliştirmeliyiz, eğitim gerekli ama kumaşımız çok iyi bunu hızlandırabiliriz. Hedefleri gerçekleştiremezsem benden daha çok üzülen olmayacaktır. Baskı var ama bunu keyfe çevirmesini de biliyorum. Çünkü gerçeklerle yüzleşiyorum” değerlendirmesinde bulundu. Muhabirce/AA- E.Şiyhan/H.Sever/İSTANBUL