Giousouf: Göçmen kadınlar dini kimliklerine indirgenmemeli
Hristiyan Birlik Federal Meclis Gurubu‘nun kadınlar ve entegrasyon konusunu ele alan paneliyle ilgili Hristiyan Demokrat Birlik Partisi Federal Milletvekili, Meclis Grubu Entegrasyon Politikaları Sorumlusu Cemile Giousouf şu açıklamada bulundu:
"Kamuoyunda göçmen kökenli kadınlar ne yazık ki sıklıkla salt dini aidiyetlerine, ya da kültürel veya dinsel gerekçelerle maruz kaldıkları baskılara indirgeniyor. Bu sorunlar yadsınamaz ve bunları kaldırmak için daha fazla çaba sarfetmeliyiz. Fakat aynı zamanda göçmen kadınları salt bu duruma indirginmesine karşı çıkan ve onları toplumun güç kaynağı olduğunu benimseyen yeni bir bakış açısına da gerek var!
Göçmen kadınlar artık tüm alanlarda varlık gösteriyor: kendi işlerini kuruyor, gönüllü çalışmalarda bulunuyor; derneklerde, okul-aile birliklerinde ve camilerde de aktif biçimde çalışıyorlar. Bu şekilde de toplumumuzun birlikteliğine önemli katkıları var.
DaMigra göçmen kadınların sorunlarını öne çıkarıyor
Kadınları daha da güçlendirmek istiyorsak, onların ihtiyaçlarına kulak vermeliyiz. Örneğin dünkü etkinlikte de başkanı tarafından temsil edilen Göçmen Kadın Dernekleri Çatı Örgütü (DaMigra) göçmen kadınlarının çeşitli ilgi ve ihtiyaçlarını federal düzeye taşıyor. DaMigra gibi örgütlenmeler sayesinde siyasetçiler, ülkenin farklı noktalarında yaşanan ve aksi takdirde duyulmayan sorunları öğreniyor ve uygun önlemler geliştirebiliyor.
Arap-Müslüman erkekler bilgilendirilmeli
Diğer bir önemli mesele ise mülteci yurtlarında kalan kadınların şiddet ve suistimalden korunmaları, onların yurtlarda farklı imkanlar sayesinde travmalarını atlatmalarına yardımcı olunması olmalıdır. Çünkü ancak haklarını bilen kadınlar Almanya’da yaşamlarını kendi ayakları üzerinde sürdürebilirler. Tüm kadınların- özellikle de ülkemize yeni gelen mülteci kadınlarının- hakları konusunda bilgilendirilmesi çok elzem. Kadınların korunmasının en etkin bir yolu da, erkeklerin de bilgilendirilmesinden geçiyor. Ülke çapında projelerle cinsiyet eşitliği ve Alman hukukuna aşina olmayan arap-müslüman erkeklerin bilgilendirilmesi gerekir. Kadınlar ancak bu şekilde toplumda hakettikleri itibarı ulaşabilirler. Namus anlayışının tartışmaya açılması ve Almanya’da nedeni her ne olursa olsun, kadınlara baskı uygulanmasını meşrulaştıran yaklaşımların kabul edilemez olduğu vurgulanmalı.
Dini örgüt yönetimlerine kadın üye
Bir diğer önemli görev ise göçmen derneklerine ve dini örgütlenmelere düşüyor. Onların da yönetimlerinde kadınların eşit karar ve görev yetkilerine ihitiyaç var. Önemli kademelerde bulunan kadınlar, rol modeli olarak kamuoyunda göçmen kadınına yönelik imajı olumlandırırken, genç kızlara da cesaret ve motivasyon kaynağı olur.“
Muhabirce/ Berlin
