Fatih Erkoç: İlahilerin mesajlarına ihtiyaç var

Almanya`nın Dortmund kentinde sahne aldığı Grammophon`da sevenlerine, poptan -caza kadar geniş bir yelpazede şarkılar söyleyen Fatih Erkoç, bir ilahi albümü hazırladığını söyledi

Konser öncesi kısa sohbetimizde Almanya`ya daha sık gelmek istediğini belirten sanatçı, Almanya`ya her gelişinde huzur bulduğunu belirterek “Almanya Türkiye ile kıyaslandığında daha sakin huzurlu bir ülke. Buraya geldiğimde hem sevenlerimle buluşuyorum hem de dinleniyorum” dedi.

Çok gündemde olan bir sanatçı değilim diyor, Bodrum`da yat klübünde senenin 5 ayı sahne aldığını ve konserlere gittiğini söylüyor. Sahnedeyken kitleye göre şarkılarını söylüyor caz`dan türküye kadar her tür parçayı kendi tarzında yorumluyor.

Sahnede sanatçılardan benim abuk dediğim (ankaranın bağları)  kendisinin “normal” karşıladığı istekler olursa da  söylüyor. Türkiye`nin değerli sanatçılarından biri. 23 yılı aşkındır müzik dünyasında. Amerika`da yaşasam belki farklı bir konumda olabilirdim, ama Türkiye`deyim ve memnunum diyor.

Halkın beğenisi önemli

“İlla iyi kötü değil halkın beğendiği birşeyi yaparsanız para kazanırsınız. Çok kaliteli birşey yaparsınız ama halkın hoşuna gitmeyebilir. Ben eğitimli müzik adamıyım, cazcıyım benim sevilen şarkılarım  “Elveda tatlım” ya da “Ellerim bomboş”tan çok daha iyi şarkılarım var ama tutmadı. Bunlar tuttu diye iyi ya da tutmadı diye kötü olmuyor.  onlarca  albümde belki 20 şarkı seviliyor. Onlardan daha iyi şarkılarım var. Halka ulaşmışsanız sevmişse sizin şarkınızı iyi veya kötü diyemezsiniz, halk beğenirse şansınız var” sözleriyle kitlenin belirleyiciliğini vurguluyor.

Farklı tarzlarda şarkıları iyi yorumladığını belirten sanatçı,  “Caz, pop, türkü söylerken o farklı duyguları hissediyorum. İşimi ciddiye alıyorum, ve bunun neticesinde insanlar benim iyi bir yorumcu olduğumu görüyorlarsa bu da bana mutluluk veriyor”  diyerek sevdiği ama henüz albüm yapmadığı bir tarz olan ilahiler albümü yapmak istediğini söyledi.

İnşallah bir dahaki ramazana

İlahi albümünü önümüzdeki ramazan ayına yetiştirmek istediği halde bestelerle ilgili, besteciden kaynaklı aksamalar olduğunu ifade eden Fatih Erkoç “Önümüzdeki yıl inşallah albümü hazırlayacağız. İlahilerdeki mesajlara ihtiyacımız var. Çünkü çok büyük oranda bir yozlaşma yaşıyoruz, belki dünyada var böyle bir yozlaşma. Ancak, biz Türkiye`de daha çok hissediyoruz bunu. İlahilerin insanları iyiye yönlendiren mesajları var; bu dünyanın yalan olduğu, sahtekarlığın para etmediği, insan olmak gerektiği gibi. Bunlar benim hoşuma giden güzel düşünceler, bunların insanlara uluştığında fikirlerini olumlu etkileyeceğini düşünüyorum bu yüzden de bu ilahi albümünü yapacağım” dedi.

My ways`ten- Osman Aga`ya

Kısa sohbetimizin ardından sahne alan Fatih Erkoç, Grammophon`da sevenlerine “My ways-Osman Aga” yelpazesinde şarkılar söylerken hem eğlendirdi hem de düşündürdü beni.

Pek değer bilmiyoruz
Almanya`da diyeceğim ama her köşeyi bilmediğim için, yaşadığım eyalet sınırlarında kalarak şunu söyleyebilirim. KRV (Kuzey Ren Vestfalya) eyaletinde Türkiye`deki gibi çeşitli taverna-gazino, çesitli tarzlarda bar-restaurant yok. Yemekten servise kadar herşey, Almanya`da farklı. İstanbul gecelerine aşina insanların buralarda ona yakın şeyler bulması zor.

Ama buna rağmen, buralarda Türkiye`deki restaurant kültürünü yaşatmaya çalışan tek tük birkaç lokal var. Bunlardan biri de Dortmund`taki Grammophon. Grammophon sayesinde hafta sonları Türkiye`den gelen güzel bir ses Deniz Gençay ile biraz olsun kulakların pası silindi. Biraz olsun gazino kültürü yaşandı. Gerek konser salonu bölümünde gerekse restaurant bölümünde, Türkiye`den sevilen sesleri/sanatçıları burada bizlerle buluşturmaya çalışıyorlar. Ancak bunun da pek kiymetinin bilindiği söylenemez.

Fatih Erkoç sahne aldığı gece, salon dolup taşmasa da dolması gerekirdi, herkesin güzel kaliteli müzik dinlemeye, müzik kulağını geliştirmeye ihtiyacı var diye düşünüyorum.

Gelmeyenler Fatih Erkoç`u dinleyemedi. Bir sanatçıyı canlı dinlemek, albüm dinlemekten farklıdır. Erkoç oldukça alçakgönüllü, `halk beğeniyorsa iyi kötü diye değerlendirmemek lazım` diyor, ben de “iyi”yi bilmek lazım diyorum; bilemezsek kötüyü ayıramayız.

Yorum-haber/ Hülya Sancak-Dortmund