Erdoğan’ın Almanya macerasının ardından bir analiz
T.C Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan 24 mayısta Köln’e geldi. Almanya’da yerel seçimler ve AP seçimleri arifesinde. Her zamanki gibi AK Parti hayranları, popstar Tarkan’ı karşılayacakmış gibi günler öncesinden hazırlandılar. Almanlar ne derse desin ki -dediler; Almanya’da doğan büyüyen üçüncü neslin ‘lideri’ de Erdoğan. Erdoğan’a taparcasına hayranlar, Merkel çok umurlarında değil, yerel, genel, seçimler çoğunun umurunda değil.
Niye böyle, ayrı bir konu.
Güller döküldü yollara
Görünürde, AK Parti’nin girişimiyle 2004 yılında kurulan UETD (Union of European Turkish Democrats)’nin 10. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Almanya’ya gelen Başbakan Erdoğan, gelişi ile herşeyi gölgede bıraktı. Sokaklarda geçeceği yolu bekleyen hayranları yollarına güller döktüler, Almanlar boş gözlerle baktılar arabalarından bu insanlara, kafalarından neler geçiyordu acaba, sormadım ;-). Dünyanın hangi devletinde hangi lidere böyle popstar karşılaması yapılıyor. Ya da Başbakan Merkel’i böyle karşılayan Almanlar var mı bir yerlerde. Ben duymadım 🙂
Bedava biletler dağıtıldı. 19 bin kişilik salon doldu hatta sokaklar caddeler, Erdoğan hayranlarıyla renklendi. Çayırlara pikniğe gider gibi, spor karşılaşmasına gider gibi sırtlarında bayraklarla, Erdoğan bayraklarıyla sokaklara akın etmişlerdi. Durağan Alman günlük hayatı için renkli görüntüler.
Erdoğan’ı davet edenlerin davetlisi değildim. Gazeteci olarak da akredite olmadım çünkü salon içinde olmak bana birşey getirmezdi ama sokaklar daha ilginçti.
Alman basını ilgiliydi
Alman basını oldukça ilgiydi. Ziyaret, abarttıkları gibi geçecek mi, kendilerine malzeme çıkacak mı diye beklediler ama hayır, olmadı. Alman basınını taradım, gayet güzel haberler. İsteyen KSTA’ gazetesini okusun, son derece güzel ayrıntılı bir Erdoğan konuşması/haberi yayınladılar. Derwesten‘de Israil kin ve nefretine vurgu yapılan bir slogan yer almış. Erdoğan’ı dinlemeye gelen hayranlarından bir kısmı, İsrail düşmanlıklarını haykırmışlar: (Kahrolsun İsrail!).
Erdoğan, Merkel’in Soma taziyesine teşekkür ederken, dinleme yetisi olmayanlar, Merkel adı geçince yuhalamışlar. Oysaki Erdoğan Alman siyasetçilere laf söylemiyor, eleştiri getirmiyor. Ama bunun için anlamak, dinlemeyi bilmek gerek. Neyse sonuçta Erdoğan’ı hergün izliyorum dinliyorum, beni şaşırtan hiçbirşey söylemediğini detaylıca okudum. Alman medyasını tebrik etmek lazım, oldukça detaylı ve güzel haberler verdiler.
Oy verin
Başbakan Erdoğan, Alman basınına Türk basınına muhalefete verip veriştirdikten sonra, konuşmasının son bölümünde kitlesinden ağustos ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanmalarını istemiş. Zaten geliş amacı da buydu. Yoksa böyle bir atmosferde herhangi bir kutlama etkinliğine gelmezdi diye düşünüyorum. Kendi adaylığını açıkca ilan etmemiş ama artık sağır sultan bile biliyor, yıllardır cumhurbaşkanı olmak istediğini hatta Obama’ya özendiğini ve Başkan olmak istediğini. Erdoğan 1,5 saat konuştuktan sonra ayrılmış Lanxess Arena’dan.
Lanxess Arena’ya karşı Aachener çayırı
24 mayıs cumartesi günü hava oldukça güzeldi. Erdoğan’ın Almanya ziyaretini protesto etmek isteyen protestoculara çizilen güzergah, Ebertplatz’da toplanma ve Aachener Weiher yönüne doğru yürüyüş. Sonuçta onbinlerce insanın toplanabileceği büyük bir yeşil alan. Buraya konuşma yapılabilmesi için sahne kurulmuştu. Lanxess Arena’nın ben diyeyim 3, siz deyin 5 katı insan toplanmıştı. Resmi rakamlara göre Lanxess Arena’da 18.000 kişi vardı. AABF‘nin organize ettiği ve en solundan, pkklısına, ulusalcısına kadar pek çok farklı görüşün katıldığı Erdoğan karşıtı gösteride ise resmi rakam 45.000 olarak verildi. Daha fazla olduğunu düşünüyorum. Böyle geniş katılımlı bir kitlesel eylem Köln tarihinde olmamış aldığımız duyumlara göre…
Ne oldu?
Trafik, telefon ve internet bağlantıları felç oldu, onun dışında hiç! 100 binler Köln’den geçti, ama herşey yolundaydı. Polis Köln’de çok geniş güvenlik önlemleri almıştı; Erdoğan’ın gelişi şehre stres üzerine stres kattı, çünkü o gün seçim arefesi olduğu için aşırı sağcılar da mitingler yapıyordu. Motorcular da yollara akmıştı, trafikteki hoşgörüsüzlüğü protesto ediyorlardı. Bir de onbinlerce kişinin katılacağı karşı gösteri ortaya çıkınca polis olağanüstü hal yaşadı ama, hiçbir olumsuzluk yaşanmadı.
Ne gaz, ne sopa, ne toma, ne de başka birşey. Çünkü Almanya’da sistem ve organizasyon var. Kanunlara uyma var. Almanya gerçek bir polis devletidir; yasaya uymayana ortalıkta dans etme hakkı verilmez böyle olunca da sorun çıkmaz. Almanya’da gösterici polise parça tesirli bomba atamaz, polis insanları gaza boğup, kör edemez (istisnalar yaşanmıştı mutlaka; Stuttgart21). Polis kontrol edemeyeceği 50- 60 bin kişiye asla gösteri izni vermez, veriyorsa kontrol eder.
Demek ki neymiş, istenirse oluyormuş. Gösterilerin, toplantıların biri hanyada diğeri konyada olunca hiçbir sorun olmuyormuş. Mesela Erdoğan protestocuları, biz çayırlara yayılmak istemiyoruz, Lanxess Arena’ya koşacağız demiyorlar, Pro-NRW ciler, biz polis çemberi istemiyoruz, caminin avlusuna gireceğiz orada propaganda yapacağız demiyorlar. Kurallar kanunlar işliyor.
AABF’nin karşı organizasyonunda ne oldu?
Hiç…yani orada da beni şaşırtan birşey olmadı. Bol bol Abdullah Öcalan flamaları PKK afişleri dalgalandırıldı… Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF)‘nun etkinliklerinde PKK-Öcalan bayrakları açılması normal… Tüm Aleviler PKK ya da Öcalansever olmasa da, hakim olan ideoloji o. Yani siyasal İslam gibi siyasal Alevilik. Almanya ve civar ülkelerden herkes, Erdoğan’a tepki göstermek için etkinliğe katıldı, ama bir süre sonra süzme PKK -Öcalan damgasından rahatsız olanlar kitleden ayrıldı.
PKK-Öcalan damgalı karşıt protesto
Elbette Erdoğan hayranları, PKK-Öcalan damgalı miting üzerinden Kemalist ve ulusalcıları “Öcalan posterleriyle Türk bayrağını Atatürk’ü yan yana getirdiniz” gibi yersiz ve samimiyetsiz ithamlarla köşeye sıkıştırmak istediler: Sanki kendileri çok Atatürksever bir kitleymis gibi. Yersiz ve de çelişkili çünkü hayran oldukları Başbakan Erdoğan’ın hükümetinin “sayın” Öcalan ile hummalı görüşmeler içinde olduğu söyleniyor. (Doğru- yanlış tartışılır ayrı konu)
AK Parti ve Erdoğan hayranlarının eleştirmesi gereken ve kendilerine dert edinmeleri gereken asıl nokta, PKK’lıların Erdoğan’ı protesto ediyor olması!… Sonuçta kendileriyle iletişim içinde olan tek T.C. hükümet Başbakanı (bizim duyduğumuz) Sayın Erdoğan. Burada eleştirmeleri gereken PKK-Öcalan… Ama tabii bu kadar düşünemezler, onların kin ve nefreti Kemalistlere ve ulusalcılara yönelik olduğu için, göremezler tabloyu. Kin ve nefret kör eder!
Köln’ün büyük çayırında toplananlar Erdoğan’a; T.C hükümetinin başbakanına saydırırken, Alman siyasileri de orada, Alman nezaketi için de saydırdılar. Demokrasi mi… evet demokrasi. 50-60 bin kişi kurallar içinde bağırıp çağırıp kinini kustu. Aynı şekilde Lanxess Arena’da da Erdoğan hayranları sevgilerini “kustular” topluca bir boşalma yaşandı rahatlandı diye düşünüyorum.
Sonuç ne?
Sonuç olarak, ben ne diyorum. Erdoğan’ın kitlesini gördüm, karşıt göstericileri de gördüm. Hiçbirini beğenmedim. Sayın R.T. Erdoğan ve ekibine T.C. Devleti başında bir kaç on yıl daha hayırlı olsun diyorum; bir kaç seçim dönemi daha götürürler, karşılarında bu muhalefet ve karşı gösteri anlayışı varken. Maalesef görünürde, Erdoğan’ın karşısına çıkabilecek ne bir “lider” var ne de ekip… Ha bunu ben söylemiyorum sadece; Türkiye’yi biraz tanıyan Almanlar, Erdoğan Hükümeti’nin hatalarından bunalan aklı başındalar (Akiller 😉 da söylüyor.
Düşmanımın düşmanı dostumdur mantığıyla oluşturulan ekipler, birliktelikler patlar, nitekim Fethullahçılarla birleşip Kemalistleri yok etme amacına çalışan AK PArti’nin şimdi “eyvah kandırıldık” diye samimiyetsiz çıkışı gibi. Muhalefetin de AK Parti hükümetine karşı zafer kazanmak için alakasız ideolojilerle çıkar birliği yapması söz konusu olmamalı.
Bu arada AP ve yerel seçimler vardı Almanya’da…Hepsinde oylar oldukça sağa aktı 😉