Eminağaoğlu: Artık söylem değil, eylem zamanı
Yargıçlar ve Savcılar Birliği ile Yargıçlar Sendikası Kurucu Başkanı, Avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu, hafta sonu Almanya'da Essen ve Kamp Lintfort kentlerinde düzenlenen toplantı ve konferanslarda Türkiye'deki anayasa değişiklikleri ve başkanlık konusunu anlattı.
Kamp-Lintfort şehrinde Casino im Park Hotel'de gerçekleştirilen "Anayasa Değişiklikleri ve Başkanlık" konferansı, şehitler anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Bilgide Buluşma Platformu'ndan Avukat Nazan Topal ve Halil F. Dağ'ın açılış konuşmalarının ardından Ömer Faruk Eminağaoğlu, ölüm yıldönümü dolayısıyla Prof.Dr.Necib Hablemitoğlu'nu anarak konuşmasına başladı: "Türkiye'de yaşanan olaylara, Türkiye'nin içinde bulunduğu tabloya tehlikeye işaret eden kişilerin sürekli hedefte olduğunu hatırlarsak, evet cumhuriyeti yaşatmak için herkes elinden geldiğince çaba- emek -bedel için var. Bu mücadeleyi hukuk ve demokrasi içinde vereceğiz. Bu mücadelede herşeyini ortaya koyan Hablemitoğlu'nun anısı önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum" diyen Eminağaoğlu, aceleye getirilen Anayasa değişikliğine değindi ve bilinçli olarak toplumdan gizlendiğini söyledi.
Anayasa teklifini gizliyorlar
"Dünyada anayasa deşişikliğine giden hiçbir ülkede, anayasa gizli hazırlanmıyor. Anayasa metni, meclise sunulana kadar içinde nelerin yer aldığını, hiçbirimiz bilemedik. Hep tahminler üzerinden konuştuk. Bu anayasa değişikliğiyi gerçekten sorunsuz olsa, herhangi bir hukuk ve demokrasiye aykırılık yaratmıyorsa, iktidar bunu neden saklasın ki. Demek ki bir şeyler oldu Ve anayasa değişikliğini meclise sunarken, 316 milletvekili ile bir kere toplantı mı yaptı. Demek ki anayasa değişikliğini bir güç bir yerden kontrol ediyor, ve bir organizeyle bu süreci götürüyor. demek ki bırakın diğer partilere açık olmayı, bu teklifi hazırlayan partinin içinde dahi, bu teklif herkese açık değil.
Akp, kendi milletvekillerinden bile anayasa teklifini sakladığı anlaşılıyor, o zaman burada ciddi olarak düşünmemiz gerekiyor. İktidar bundan geri dönmüyorsa, görev muhalefet düşüyor. Çok net bir şekilde muhalefetin duruşunu ortaya koyması gerekiyor. Bu durumda başta siyasi partiler olmak üzere, ilgili kurumlara, bizlere hepimize görev düşmektedir. Özellikle CHP'ye çok görev düşüyor. Sadece tespit yerine, bir irade ortaya koymalı, sadece söylem değil, eylem yapmalıdır"
MHP-destekçi, HDP- şaibeli
"İktidar süreci lehinde kullanabilmek için, her türlü hazırlığı yapmış. Muhalefeti etkisi altında tutabilmek anayasa da muhalefetten destek alabilmek için, her türlü hükmü getirmiş" diyen Ömer Faruk Eminağaoğlu, Türkiye'de yapılan anketlerde bugün bir seçim kararı alınsa, MHP'nin barajı geçemeyeceği genel kanı. Dolayısıyla bir seçim kararı alınması durumunda MHP, barajı geçemeyeceği için meclisin dışında kalacak. Peki anayasada ne yapılmış dersiniz, anayasa rüşvetle çıkarılıyor, Anayasa öyle bir hüküm konulmuş ki, milletvekillerine milletvekilliğini devam ettirme rüşveti veriliyor adeta. Yani ilk kez bir anayasaya seçim tarihi konuyor. Anayasa da, bundan sonra ilk seçim 3 Kasım 2019 da yapılacağı, geçici 21. maddeye koyuluyor. Sen bana destek ver, ben de seni mecliste tutayım. Öbür taraftan, HDP milletvekilleri tutuklanınca HDP, meclisten çekildi. Meclisten çekildiğini açıklayan HDP, anayasa metni meclise gelince birden meclise dönüyorum dedi. Şimdi bir anda meclise geri dönen HDP, bir şaibe altındadır. Tavır alarak meclisten çıkan HDP, bir açıklama yapmadan meclise döndü, bununda bir anlamı olmalı, bu açıklanmıyor" şeklinde konuştu.
Terör tanımı değişti
İktidarın FETÖ ile mücadelesine de değinen Ömer Faruk Eminağaoğlu, şöyle konuştu: "Akp iktidara gelir gelmez, terörle mücadele yasasında ki terör tanımına el attı, cemaat tabanından, beslendiği için, hemen terör tanımını değiştirdi. Yani Fethullah yapılanması ve diğer cemaat yapılanmalarını, iktidara gelir gelmez terör tanımının dışına çıkardı. Çünkü o yolu beraber yürümesi gerekiyordu. Bugün toplumun önüne çıkarak, bakın ben Fetö ile mücadele ediyorum diyerek kahramanlık gösteriyor, 2003 öncesi bu İslami örgütlere yönelik yargıda süren ve mahkümiyet ile sonuçlanan davalar vardi, ama AKP bu İslami örgütlerin, cemaatlerin fetö dahil bütün hepsinin önlerini açmak istiyordu, çünkü o tabandan besleniyordu. Geçmişte Fetullahcı, cemaatci yapılanmalar, hep bu tanımla suçlandı.
AKP geldiğinde terör tanımını değiştirerek, cumhuriyetin niteliklerini hedef alan İslami yapılanmayı esas alan kadrolar devlette yer alabilir, ben bunda bir aykırılık görmüyorum, diyordu. işte terör tanımı bunun için değişti. Şimdi fetö ile mücadele ediyorum diyor, ama bu yolu kendisi hazırladı, bu süreci kendisi hazırladı, bu kadroları kendi yarattı"
Yeni parti zor
Yeni bir parti kurulmasi ile ilgili bir soruya, ülke genelinde gerekli örgütlenmeyi sağlamanın yapısal ve finansal açıdan çok zor olduğunu belirterek cevap veren Eminağaoğlu ancak belli güçler ve finans çevrelerinin desteğiyle bunun mükün olabileceğini ancak o zaman da serbest ve bağımsız bir irade söz konusu olamayacağını belirtti. Demokrasi mücadelesi için, iktidar karşısında en etkili örgütlenme nerede ise, o yapı içindeki hukuk ve demokrasi dışı yapıları ortadan kaldırmak işin en kolayı diyen Eminağaoğlu, bugün muhalefetteki CHP'de demokrasi olmadığını vurguladı.
CHP'de ve hiçbir partide demokrasi yok
"CHP diyorum çünkü CHP Türkiyeye demokrasiyi getirmiş bir parti. Ancak CHP'de bugün demokrasinin kırıntısı kalmamış. Şimdi, bir ülkede bir siyasi parti, ülkede demokrasi diyorsa- istiyorsa- kendi içinde de uygulaması lazım. Kendi içinde demokrasinin hiçbir kuralı işemiyor. CHP diyorum ama hiçbir partide işlemiyor. Türkiye'de örgüt, program , herşey lidere göre belirleniyor. Parti içi demokrasi mevcut siyasi partiler yasası zorunlu kılmadığı için asla işlemiyor. CHP'de parti içi demokrasinin işler kılınması mümkün. CHP bu şekilde ayağa kaldırılırsa, Türkiye'nin ayağa kalkmaması diye birşey söz konusu olamaz"
Bize nefes alacak ortam bırakmadılar
Türkiye'de herşeyin yargı etki altında tutularak, iktidarlar tarafından her türlü baskıcı müdahale yargı üzerinden yapıldığı için, buna karşı duruş için yargıda örgütlenme hareketini başlattığını belirten Ömer Faruk Eminağaoğlu, "Bu hareketi arkadaşlarla başlattığımızda ortaya çıkan sonuç yargıda örgütlenme adına iktidarın hedefinde en çok biz yargı örgütleri olduk. Hukuk için demokrasi için mücadeleye varız dememimize rağmen bize meseleğimizde nefes alacağımız çalışacağımız ortam bırakılmadı. Bunun yolu artık bu mücadeleyi siyaseten sürdürme değil, siyasete adım atmaktı" diyerek iktidar tarafından karşı karşıya bırakıldıkları zorlukları anlattı.
İsyan ediyorum
"Türkiye'de hukuk için demokrasi için cumhuriyet için hiçbir şeyden çekinmedim. 5 kez yargılandım 5.cisi devam ediyor. Bu yargılanmalardan onur duyuyorum. Zekeriya Öz'ün terfisini engellemek bile benim için yargılanma konusu olarak önüme çıkarıldı. Hakkımdaki disiplin soruşturmalarının sayısını bilmiyorum beni bu tabloda AKP mesleğimden edemedi. Her yolla AKP'ye karşı koydum ama meslekte nefes alacak hiçbir fırsatım kalmadı" sözleriyle CHP'ye geçiş sürecini anlatan Eminağaoğlu "Sadece demokrasi diyerek Cumhuriyet Halk Partisi'ne adım attığımda, demokrasi için cumhuriyet için herşeye varım ön seçime varım dediğimde CHP basvurduğum yerdeki önseçimi kaldırdı. Ben buna isyan ediyorum. Herkesin de buna karşı durmasını istiyorum. Bu antidemokratik duruşlarına karşı dava açtığımda, ön seçimi kaldırmanın doğru olduğu, ön seçim istenmediği yönünde elimde savunmaları var. Şimdi CHP yönetimi çıkıp Türkiye'de ben demokrasiyi savunuyorum derse yüzü kızarır. Ben buna isyan ediyorum" dedi.
CHP Kurucu değelerine dönmeli
Samimi olmalıyız, Cumhruiyet kolay kurulmadı kazanımları kolay elde edilmedi, Bugün en örgütlü yapı CHP'de ise kişisel beklentilerimizi bir kenara bırakarak, her türlü ortak paydayı bir araya getirip cumhuriyete her koldan saldıran siyasi parti, iktidar partisi karşında durmak gerekiyor. Bunun yolu, en örgütlü parti olduğu, kurucu parti olduğu icin Cumhuriyet Halk Partisi. CHP kendi ilkeleriyle ancak böyle buluşabilir, o nedenle CHP diyorum,CHP kurucu değerlerine dönmeli diyorum.
Bizler yüksek yargıda yüksek yargıçlar olarak farklı konumlarda bulunabilirdik ama bu süreçleri tercih etmedik. Savunduğumuz ilkeler icin vermeyecegimiz mücadele yoktur dedik, bunun için mesleki bir beklentimiz olmadı, cübbemizi de bıraktık. Ama Cumhuriyeti kuran partinin samimi hareket etmediğini gördük.
CHP sözde degil özde cumhuriyete sahip çıkmalı
Bu anayasa geçtiğinde artık Türkiye'de birşeyler değiştirebilmek mümkün olmayacak. Alınganlıkları bir kenara bırakmak ve birlik olmakgerek diyen Eminağaoğlu "İktidarin gücü bizlerin dağınıklığından geçiyor. Bizler o dağınıklıkları bir kenara bırakmak ve cumhuriyete sahip çıkmak zorundayız Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin de cumhuriyeti sözde değil artık özde sahiplenmesi gerekiyor. o özde sahiplenme için de bu mücadelenin CHP çatısı altında sürdürülmesi gerektiğini ifade ediyorum" dedi.
Konferansa katılan STK'lar
Oldukça uzun süren ve yoğun ilgiyle dinlenen konferansa, SPD Südlicher Märkischer Kreis ve Kreis Olpe milletvekili adayı Nezahat Güçer Baradari'nin yanısıra pek çok STK katıldı:
Ankaralılar Derneği, ADD Duisburg, Dortmund, Köln- Viersen, Ata- Kültür ve Entegrasyon Dernegi Krefeld, Avrupa Atatürkcü Düsünce Dernekler Birligi, CHP Avrupa Hareketi, CHP Düsseldorf, CHP Düsseldorf Çalışma Grubu, CHP NRW Dortmund Grubu, CHP Platform Hannover, EKIN Dernegi Krefeld, Halk Dernekleri Federasyonu Moers, Köln Türkleri Dayanışma Platformu Danışmanı, Türk Üniversite Öğrencileri Dernegi (TürkUnid) Köln, Özürlüler için Yardılaşma Derneği Bielefeld, Türkischer Bund NRW, TGB Almanya, TGB Duisburg- Köln, Türk Öğretmenler Derneği Gelsenkirchen, Türk Sosyal Demokratlar Derneği, Interkültürel İşsadamları ve Akademisyenler Derneği, Uluslararasi Aleviler Birliği, Mönchengladbach Türk Sanat Müzigi Derneği.
Hülya Sancak/ Kamp Lintfort