DİTİB`ten teröre karşı uyarı nöbeti
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin (DİTİB) Almanya genelinde başlattığı “teröre karşı uyarı nöbetleri“ eylemi büyük ilgi gördü.
Paris’te 17 kişinin öldürüldüğü “Charlie Hebdo” saldırının ardından tartışma konusu olan fikir ve basın özgürlüğünün, Almanya’daki Müslümanlar için de önemli ve toplumsal özgürlüğün temelleri olduğu vurgusu yapılarak desteklendi.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Almanya genelinde basın özgürlüğünü desteklemek için 60’dan fazla şehirde yayın yapan, televizyon stüdyoları, redaksiyon binaları ve yayınevlerini ziyaret ederek basın özgünlüğü için sembolik nöbet tuttu.
Klöppel`den beyaz ve kırmızı gül
Köln kentinde gerçekleştirilen eylemde, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Genel Sekreteri Dr. Bekir Alboğa beraberinde Köln ve çevresinde görev yapan din görevlileri ve dernek başkanlarından oluşan bir heyetle RTL televizyonuna ziyaret ederek, taziyelerini bildirdi. RTL Televizyonu binasında ana haber sunucusu Peter Klöppel tarafından karşılanan DİTİB heyeti, Paris’te öldürülen 17 kişiyi temsilen 17 beyaz gül ve Hz. Muhammed`i temsilen bir de kırmızı gül vererek taziyelerini bildirdi.
Peter Klöppel, DİTİB`in bu aksiyonunun çok anlamlı bir girişim olduğunu belirterek, Müslüman kitleye karşı medya olarak da hassasiyetle yaklaşılması gerektiğini o sebeple heyetin paylaştığı hassasiyetleri paylaştığını söyledi. Klöppel, terörle İslam’ın bir arada anılmasının doğru bir yaklaşım olmadığını da ifade etti.
Peygamberimize saygı bekliyoruz
DİTİB Genel Sekreteri Dr. Bekir Alboğa da “Biz fikir ve basın hürriyetini savunuyoruz. Bunun yanında peygamberimize saygılı olunmasını da bekliyoruz. Rahmet ve merhamet peygamberi bir terör peygamberi olarak gösterilemez. O’nun getirdiği din terörle birlikte anılamaz. Ancak teröristlerin yaptıkları bu terör eylemini de tam anlamıyla nefretle kınıyoruz. Bizim dinimiz Allah’ın 99 isminden el-Selam, el-Rauf, el mümin, el-Müheymin gibi koruyucu, barışı ve emniyeti, rahmeti, mağfireti lütfedici gibi güzel isimleri olan rabbimizin isimlerinden yola çıkarak bu yapılanların İslam’ın ruhuna, içeriğine asla uymadığına vurgu yapıyoruz. Müslümanların elbette haklarını savunma hakları vardır. Eğer medyada İslam saldırıya uğruyor ise, Müslümanlar hakkında korku oluşturuyorsa bunları tenkit etmek, hatta mahkeme yoluyla haklarımızı aramak hukuk ve demokratik bir devlette hakkımız. Doğru olan, bu hakkı hukuk yoluyla aramaktır. Burada biz saygı duruşunda bulunurken terörün en çok can aldığı topraklar Müslümanların yaşadığı topraklar ve ülkeleri de göz önüne alarak Paris’te öldürülen 17 kişi için saygı duruşunda bulunduk. Dolayısıyla Müslüman kardeşlerimize de rahmet niyaz ediyoruz” sözleriyle genel hassasiyetlerini dile getirdi.
Muhabirce/ Köln