Haberler

Demirtaş: Yüzde 20 ve daha fazlası

Selahattin Demirtaş Kemal Kılıçdaroğlu`ndan sonra seçim çalışmalarına Avrupa`dan başlayan liderlerden Selahattin Demirtaş da Kuzey Ren Vestfalya(KRV)`ya geldi. Demirtaş Almanya turunda Berlin`den sonra Leverkusen Smidt Arena`da HDP seçmeniyle buluştu.

Tıklım tıklım dolan salonda HDP`liler Demirtaş`ı gerçekten heyecanla bekledi. Demirtaş salona girdiğinde sevdikleri bir popstar salona girmiş gibi sevinç çığlıklarıyla Demirtaş`ı karşılayan HDP`liler kendisini görebilmek için de büyük çaba sarfetti. sahne önüne gelmek istediler, ancak organizasyon çok iyi yapılmıştı, sahne önüne kamera ve gazetecilerden başka kimse bırakılmadı, itiş kakış olmadan güvenlik sadece Demirtaş`ı koruyarak gerektiği gibi görevini yaptı.

Demirtaş: Zamanın ruhu

Leverkusen`de Demirtaş`a ilgi yoğundu Hemen hemen tüm liderleri takip edip canlı salon konuşmalarını birkaç kez dinlemiştim ama Demirtaş`ı ilk kez Leverkusen`de izledim. Salona gülerek geldi, vatandaşla itiş kakış teması olmadan sahneye alındı. Salonu selamladı ve teşekkür etti: “Almanya`da büyük bir emekle çalışan destekleyen sandığa giderek oy veren bütün kardeşlerime 7 Haziran için teşekkür ediyorum. 7 Haziran sonrası görüşememiştik, bir teşekkür borcum vardı” dedi.

Selahattin Demirtaş iyi bir hatip, sevmeyen pkk`lı olduğunu söyleyenler bile artık bunu kabul ediyor, ama kabul edelim ki, liderler arasında zamanın ruhunu (zeitgeist) yakalayabilen en iyi konuşmacı da o. Yaptığı espriler, hazırcevaplık, konuşma tarzı geniş bir kitleyi kapsamı alanına alabiliyor. Elbette diğer liderlerden çok daha genç olması bunda önemli rol oynuyor.

Gizli özneli cümleler

Demirtaş: Yüzde 20 alabilirdik... Demirtaş sahnede sakin, net ve anlaşılır bir dil kullanıyor. Kısa cümleler, kitlenin anlayabileceği türden kelimelerle cümleler kuruyor, söylediği şeyler akılda kalıyor. Sahnede böğürmüyor, azarlamıyor, kızdığını ve öfekelendiğini hissediyorsun ama düzgün ve sert cümleleri sakince söylüyor. Neredeyse hiç parti ve lider adı kullanmıyor. Biz ve onlar diyor ama ne kastettiği anlaşılıyor; mesela sadece onlar ve o diyerek, Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan ve AKP`yi eleştiren bir konuşma yaptı. Konuşmasının Erdoğanla ilgili olan kısımarı oldukça sertti. Kısa başlıklar:

Saray darbesi

“Halkın, ezilenlerin 6 milyonunun bir araya gelip HDP`yi destekleyeceğine ihtimal vermiyor cünkü ona göre halk dediğimiz şey onun karşısında biat eden diz çökendir. Geri kalanlar onun açısından insan bile değil, insan muamelesi bile görmeyi haketmiyor. Kafasındaki halk gerçeği budur. 6 milyon insan HDP`de buluşunca yüzde 13 gibi tarihi bir sonuçla onların dikatatörlük rüyalarını kabusa çevirince darbe yapmayı bir saray darbesiyle seçim sonuçlarını tanımamayı politika olarak belirlediler. “

HDP- seçim afışleri Medya olanaklarını bize kapatmaya çalıştılar. Yani biz hakkımız olan adil ve eşit bir seçimde YSK ve RTÜK`ün bize tanıdığı hakları bile kullanamadık. Buna rağmen gözlerine battı. Çıktığımız bir kaç TV programını bile bize fazla gördüler.

7 Haziran`da hükümet ortağı olacaktık

 Sahada arkadaslarımız engellendi, yüzlerce arkadaşımız tutuklandı. Kaymakamlar valiler devletin bütün bürokrasisi AKP için çalıştı. Hazineden aldıkları yüzlerce trilyonluk devlet yardımının yanında gizli kasalarındaki örtülü bütçelerden milyarlarca lira trilyonlar harcadılar. Her yerde tabiri caizse para bükerek oy toplamaya çalıştılar. Yargının, mahkemlerin önemli bir kısmı onlara çalıştı. Biz böyle bir ortamda yüzde 13 aldık. Yani sanki demokratik eşit bir seçim oldu da biz yüzde 13 aldık beyefendi bir de bunu beğenmiyor. Yanlışlıkla bu sonuç ortaya çıktı gibi düşünüyor.

Oysa demokratik bir ülkede o yarışı yapmış olsaydık, biz 7 Haziran`da yüzde 20 oy alacaktık ve hükümet ortağı olmuş olacaktık. İşin doğrusu bu.”

Demirtaş: "Silahlar sussun diye 100`lerce görüşme yaptık, barış mitingi barış yürüyüşü yaptık. Bunun adı darbedir

 7 hazirandan bu yana Türkiye`de artık anayasa, kanunlar, askıya alınmış durumda, seçim sonuçlarını tanımadı, tanımıyor, kabul etmiyor, parlamentoyu tanımıyor. Hükümet geçici. Yetkisi olmamasına rağmen 7 Hazirandan bu yana hiç birşey olmamış gibi devleti yönetmeye devam ediyor. Almaması gereken kararları alıyor. Düşünün ki, geçici hükümet ülkeyi savaşa soktu. 700`ün üzerinde üst düzey atama yaptılar. Devlet bürokrasinde AKP hegemonyası kurdular. Bunun adı darbedir.

Ateşkesi bitirdiler

Saray dışında şu anda Türkiye`de karar alma yetkisi, hakkı kimsede yok. Tek bir kişi ülkenin geleceği ile ilgili kararları veriyor. Bunun adına ileri demokrasi vatanseverlik milliyetçilik diyorlar. Biz vatanın hainiymişiz, Türkiye`nin düşmanıymışız. 80 milyonluk ülkeyi tek başına yöneten, tek başına kararlar alan kişi demokratmış. Herşeyi çarpıttılar. 1 Kasım seçimlerini dayatarak, halkın iradesini yok sayarak, tekrar bri seçim kararı alarak HDP`yi barajın altında bırakma formüllerinin arayışı içine girdiler. HDP bir barış kardeşlik projesi. HDP`nin varolduğu zemni dinamitlemek, üzerinde yükseldiği tabanı birbirinden ayrıştırmak için müzakereyi bitirdiler.

Bunun adı çirkinliktir

Demirtaş: HDP genel merkezini değil bütün Türkiyeyi ateşe verebilir, benzin döküp bütün Türkiye`yi yakabilir Çünkü şunu düşünüyor. HDP barış ortamında büyüdü barış ortamından faydalandı. Dolayısıyla savaş olur cenazeler gelirse, Türkiye toplumu HDP`yi baraj altında bırakacaktır. Hesabı bu. O nedenle Türk bayrağına sarılı gencecik bedenlerin tabutuna elini koyarak miting konuşmaları yapabiliyor. Şimdi artık tabutlardan medet umuyor. Sandıklardan umudunu kestiği için tabutlarla yeniden iktidarını kazanmaya çalışıyor. Bunun adı çirkinliktir.

Vatan savunması değil…

İki buçuk yıldır Türkiye`de ateşkes uygulanmadı mı? 5 yıldır PKK ile masada olan siz değil misiniz? Peki ne değişti, ne oldu da masayı devirdiniz. Bunu açıklayabiliyorlar mı?  Silahların gömüleceği noktaya çok yakındık neden, masayı devirdiğinizi açıklamıyorsunuz? Bize değil Türkiye toplumuna açıklamanız lazım. Hergün genceceik bedenleri tabutlara koyup Türkiye`nin dört bir yanına gönderirken o acılı annelere babalara bunu açıklamanız lazım. O evlatlar niye ölüyor bunu anlatmanız lazım. Ortada bir vatan savunması yok, saray savunması var bu yüzden açıklayamıyorlar.

Rize`yi de yakabilir

“Silahlar sussun diye 100`lerce görüşme yaptık, barış mitingi barış yürüyüşü yaptık. Çağrılar yaptık.  Bizim dışımızda hangi partiler barış için çalıştı? Yahu barış diyen partinin genel merkezimiz dahil 400 binasını yaktılar. Arşivimizi, seçim çalışmalarımız için yaptığımız hazırlıkları, seçim belgelerini yaktılar. Yüzlerce Kürdün işyerini yaktılar. Barış diyen partiye bunu yaptılar. Gece gündüz savaş olsun operasyonlar olsun Kandili dümdüz edelim diyen parti milliyetçi yurtsever Türkiye partisiymis Barış diyen parti vatan hainiymiş genel merkezini yakmak gerekirmiş. İşte bunların hepsi sarayın hileleri oyunlarıdır.

Genel merkezimi Ankara`nın göbeğinde yakmak üzere özel bir ekip gönderildi. Öyle rastgele oradan geçerken gençlerin yaptığıiş değil. Polisin gözleri önünde genel merkezimiz ateşe verildi. Bina ateşe verildiğinde ikisi danışmanım, birisi güvenlik görevlisi 3 arkadaşım içerde mahsur kaldı. Çıkmalarına izin verilmedi. Diri diri yakılmak istendiler. Özellikle arşiv odasının kapısı kırılmış oraya benzin dökülmüş ve yakılmış.

Burda amaçlanan ne? 1) biz seni diri diri yakarız diyorlar, 2) seçime sokturmayız diyorlar. 3) Ankara`da senin yerin yok ve biz gerektiğinde  istediğimiz zaman istediğimiz yerde canınızı alırız demek istiyorlar. Bunları niye böyle detaylı anlatıyorum,  gözünü karatmış öylesine çılgınlaşmış ki iktidarını koltuğunu kaybetmemek için HDP genel merkezini değil bütün Türkiyeyi ateşe verebilir, benzin döküp bütün Türkiye`yi yakabilir. Nasıl beni seçmezsiniz diye Rize`yi de yakabilir kendi memleketini bile yakabilir bu kadar çılgınlaşmış.”

Bize verdiği mesajı net olarak aldık algıladık. Ancak her baskı saldırı ve katliamdan sonra olduğu gibi şu cevabı ona verdik. Bir canımız var Allah`ın emanetidir. Bugün alır yarın alır o bilir, ama halkımızın uğruna ve yoluna bin tane canımız olsa gözümüzü kırpmadan feda ederiz, asla geri adım atmayız. Sizin üstümüze saldığınız çetelerden yılacak halimiz yok.

Sen 1 kez daha yenileceksin

Demirtaş: Her 1 oy altın değerinde Sizler koltuk uğruna kişisel çıkarınız uğruna, etrafınızın sizden rant sağlayan güruhun iktidardan düşmemesi içın Türkiye`yi yakmayı göze almış olabilirsiniz.

Ama biz buna izin vermeyecegiz. Biz ülkemizin bu şekilde sizin elinizle paramparça edilmesine toplumun bir kez daha birbirne düşmanlaştırılmasına kutuplaştırılmasına izin  vermeyeceğiz. Nasıl 7 Haziran`da bir arada olduysak nasıl Edirne`den Kars`a kadar bir gönül bağı kurmayı başardıysak, nasıl Karadeniz`den güçlü selamlar dostluk mesajları alarak 7 Haziran`a yürüdüysek Ege`den Akdeniz`e Güneydoğu`ya İç Anadolu`ya bütün o çiçek bahçesini buluşturmayı nasıl başardıysak, 1 Kasımda bunun daha görkemlisini yapacağız. Sen bir kez daha yenileceksin. Çünkü biz haklıyız, kimseye zulmetmedik, haksızlık yapmadık, biz kimsenin mezhebinden kimliğinden dolayı horgörülmesine müsade etmedik, kimsenin köyünü yakmadık boşaltmadık. Kimsenin vatanını ona zindan etmedik.”

Yaklaşık 45 dakika konuşan Demirtaş, konuşmasında uzunca son seçimlerde kendilerine yapılanları açık seçik Almanya`daki HDP`lilere anlattı. Konuşmasının sonuna doğru da Uygarlıklar beşiği olan Suriye`yi nasıl emperyalistlerin, İslamcı terörün ve rejimin yok ettiğini anlattı. Almanya`daki sorunların da farkında olduklarını ve ellerinden geldiğince çözmeye çalıştıklarını belirten Demirtaş, önceliğin barış içinde huzurlu bir ülke oluşturmakta olduğunu vurguladı. Akıcı konuşması, yer alkışlarla zılgıtlarla kesildi.

Oylar altın değerinde sandıklar 8 Ekim`de kuruluyor

Sol Parti ve Yeşiller temsilcileri HDP toplantısındaydı 1 kasıma daha güçlü hazırlanmalıyız. Her yerde oylarımız 2 katına çıkmalı.  8 Ekimde sandıklar kuruluyor. Sandık kapanana kadar oy kullanın tek bir oyun ne kadar önemli olduğunu gördünüz. Her bir oy altın değerinde. Sizden buradan gelen oylara nasıl sevindiğimizi gördünüz. Bunu bir kez daha başarabilmeliyiz sizlere güveniyorum. En iyisini yapacağınızdan eminim diyerek konuşmasını sonladıran Demirtaş, bugün Hamburg`ta olacak.

Sol Parti HDP`yi destekliyor

Matthias W. Birkwald- Sol Parti Mv. Selahattin Demirtaş`ı dinlemeye gelenler arasında Yeşiller Federal Milletvekili Volker Beck, Sol Parti Milletvekili Matthias W. Birkwald ve Sol PArti Eyalet Sözcüsü Özlem Alev Demirel de vardı. Her üçü de Demirtaş`ın öncesinde birer konuşma yaparak AKP iktidarını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan`ı sert bir dille eleştirirken PKK yasağının kaldırılmasını istediler.

Özellikle Sol Parti Milletvekili  Birkwald, silahlar sussun müzakere masasına dönülsün diyerek ” Şiddet şiddeti doğurur. Biz silahların derhal bırakılmasını ve derhal müzakere masasına dönülmesini istiyoruz. Savaşa hayır, iç savaşa hayır. Demokrasi tek çözüm. Bunun için HDP`nin öncekinden daha güçlü olarak tekrar meclise girmesini istiyoruz. İnsanların Türkiye`de demokrasi ve barışa ihtiyacı var. Bu yüzden 1 kasımda HDP seçilmeli, çünkü onlar demokrasi ve barış için çalışıyorlar”  dedi ve bir kaç kez PKK yasağının kaldırılması ve terör listesinden çıkarılması gerektiğini vurguladı.

Haber -Yorum: Hülya Sancak/ Leverkusen

Grafikartplus Ajans

Diğer haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu