Camiler yaşamın merkezinde olmalı
Almanya’nın çiçeği burnundaki İçişleri, İmar ve Yurt Bakanı Horst Seehofer’in ilk icraatı “İslam Almanya’ya ait değil” açıklaması oldu. Kamuoyu henüz bakanların isimlerini bile tanımamışken Bavyera Eyaleti Eski Başbakanı Horst Seehofer bu açıklamayı yaparken toplumsal barışa verdiği olumsuz katkıyı da düşünmüş olmalı. Almanya`da yaşayan Müslümanların önemli bir kesimi Alman Anayasası`na saygılı, birlikte yaşama konusunda özenli davranmakta. Kaldıki, Almanya`nın en küçük yerleşim birimlerindeki minareli, minaresiz camiler neyi sembolize ediyor, kime ait olduğunu bilmez mi sayın bakan?
Buralarda Müslümanların ibadet ettiği görülmüyorsa, yapılan açıklamayla daha yolun başında kime ya da kimlere göz kırpılmakta? Bavyera Eyaleti ve CSU`nun göçmenlere ve mültecilere bakışı bilinmekte. Burada şaşılacak bir durum yok! Şaşkınlık yaratan içişleri bakanı olarak bu açıklamayı yapıyor olması. Açıklama kısa sürede özellikle ırkçı partilerden destek bulsa da koalisyon ortağı SPD, bakanın açıklamasına tepki gösterdi. Sosyal Demokrat Parti Grup Başkanı Nahles, din özgürlüğünü hatırlatarak, Bavyera eyaletinde bu yıl seçimlerin yapılacak olmasına dikkat çekti. Başbakan Angela Merkel ise bakanının aksine `Müslümanlar Almanya`ya aittir` diyerek gönüllere su serpti ve birlikte barış içinde yaşama destek verdi.
SAMİMİ POLİTİKACILAR DA VAR
Bütün politikacıları aynı kefeye koyup söylemlerde bulunmakta ön yargılı olur bence. Bir çok olumlu örneği de göz ardı etmemek gerekir. Örneğin haberimizde de okuduğunuz gibi Essen Anakent Belediye Başkanı`nın açıklamaları ortada. Düsseldorf yakınlarındaki Monheim kasabası belediye başkanının Müslümanlara modern bir cami yapmaları için arsa tahsisi etmesini unutmak mümkün mü?
Bir kaç sene önce kardeş şehir ilişkileri çerçevesinde Schwäbisch-Hall Anakent Belediye Başkanı Hermann-Josef Pelgrim`le sohbet ederken şehir merkezinde cami yapımına tepkilere rağmen izin vermesini sormuştum: Başkan açıklamasında,”Camilere gidenler şehrimizde yaşayan komşularımız. Bu şehrin gerçek sahipleri. Camiler yaşamın merkezinde olsun istedim” demişti.
Olumlu örnekler olsa da malesef yıllardır Müslümanlar ve camiler politikacılar tarafından olumsuz yönde gündeme taşınmakta. Tam bugünlerde ihtiyaç duyulan STK ların sus, pus olup sesizliğe bürünmeleri ise anlaşılır gibi değil. Birlik olup, olumsuz söylemlere karşı tepki koyamayan STK`ların sorgulanması gerekir diye düşünüyorum.