Bavyera eyalet seçimleri değerlendirmesi
Siyasette merkezkaç eğilim devam ediyor. Siyasal merkez zayıflıyor. Demokratik istikrar zora giriyor!
Bavyera 14 Ekim 2018 eyalet seçimlerinde, CSU (Hırstiyan Sosyal Birlik) büyük kayıplarla ‘tek başına iktidarı’ kaybetti. Böylelikle Bavyera’da koalisyon hükümeti oluşumunun önü açıldı. CSU ve FW (Bağımsızlar)’nin koalisyonu oluşturması bekleniyor. CSU ile birlikte SPD de büyük kayıplarla tarihindeki en düşük oy oranını aldı ve yüzde 10’un altında kaldı. Aşırı sağ AfD ile yine yüzde 10’u geçerek başarılı oldu. Yeşiller tarihindeki en başarılı sonucunu aldılar ve büyük şehirlerdeki seçmenin yeni adresi olduklarını perçinlediler.
Bavyera seçimleri federal düzeyde koalisyon partilerinin geçimsizliğinin seçmen tarafından cezalandırılması ile sonuçlandı. İçişleri Bakanı’nın aylarca devam eden ve Bavyera seçimlerine dönük kontrollü gerginlik politikası ters tepti. İçişleri Bakanı ve CSU Genel Başkanı Seehofer’in kısa vadede federal düzeyde ve eyalet düzeyinde görevlerini bırakmak zorunda kalması büyük olasılık.
‘Seçmen, aslı varken kopyasını seçmedi’
CSU’nun populist sağ söylemle AfD‘den oyları yeniden kazanma stratejisi AfD’ye yaradı. Böylelikle siyasette var olan bir kural yenilendi: ‘Seçmen, aslı varken kopyasını seçmedi’
Küreselleşme ve değişim serüveninin içinde bulunan Almanya komşu Avrupa ülke seçmen davranışlarına parallelikler göstermekte. İletişim çağında çokboyutlu sorunlara basit ve popülist söylemle yanıt veren ve Avrupa genelinde gelişen populist sağ eğilimler, bu seçimde de varlığını güçlü bir şekilde gösterdi. Son 20 yıldır genel eğilim olan siyasal merkezin erime süreci hızlandı. 20 yıl evvel Bavyera’da seçmenin yüzde 80’inden fazlasını bünyelerinde barındıran merkez sağ ve sol partiler (kitle partileri), 2018 seçimlerinde oyların ancak 44’ünü alabildiler.
Avrupa genelinde devam eden siyasetteki merkezkaç eğilim derinleşmekte ve demokratik geleneği ve istikrarı zorlamakta. Bundan dolayı Bavyera seçimlerini Fransa, Hollanda, Polonya, Macaristan, İtalya seçimlerindeki eğilimle eşdeğer görmek mümkün. Toplumlardaki sancılı değişim süreci ve öngörülemeyen toplumsal denklemler siyasette sağ popülist eğilim olarak yansıyor.
Dr. Ahmet Ünalan
Duisburg-Essen Üniversitesi Öğretim Görevlisi – Siyasetbilimci