Haberler

Başkonsolos Cebeci: “FETÖ’ye karşı Almanya`nın yanımızda durmasını bekliyoruz”

Başkonsolos Cebeci: “FETÖ’ye karşı Almanya`nın yanımızda durmasını bekliyoruz” T.C. Essen Başkonsolosluğu tarafından başkonsolosluk binasında, “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” etkinliği düzenlendi. Etkinliğe vatandaşların katılımı yoğun oldu. Etkinlikte T.C. Essen Başkonsolosluğu Eğitim Ataşesi Dr.Mehmet Fikret Arargüç, Muavin Konsolos Adnan Bekçekaral ve Sibel Şahin de hazır bulundu.

“15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü”nde konuşan T.C.Essen Başkonsolosu Şener Cebeci, “Fetönün yurt dışı örgülenmesiyle mücadele, Almanya ile ikili ilişkilerimizin öncelikli gündem maddelerinden birini oluşturmaktadır. Bir terör ve suç örgütü olan FETÖ ile bu mücadelemizde Almanya`nın müttefik olmanın gereğini yerine getirmesini ve yanımızda durmasını bekliyor ve bunu Almanya`dan talep ediyoruz” dedi.

İlkay Atay Kösek`in sunduğu 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” etkinliği, şehirler için bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından Essen DİTİB Merkez Camisi Geçici Din Görevlisi Nuri Garbetoğlu Kuran-ı Kerim okudu. Daha sonra 15 Temmuz`u anlatan bir film izlendi ve ardından Hamm Pelkum Camisi Din Görevlisi Mehmet Topu ile Huckarde Camisi Din Görevlisi Salih Sevinç birlikte sela ve kaside okudu.

T.C.Essen Başkonsolosu da 15 Temmuz’uz anlatan bir konuşma yaptı:

Başkonsolos Cebeci: “FETÖ’ye karşı Almanya`nın yanımızda durmasını bekliyoruz” 15 Temmuz 2016 tarihinde ülkemiz, eşi benzeri olmayan bir ihanet olayı ile karşı karşıya kalmıştır. Masum görünümü altında, devletin hayati organlarına sistematik bir şekilde nüfuz eden bir ihanet şebekesi, Türk devletinin temellerini hedef almış ve varlığına kastetmiştir. Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), video sunumunda da görüldüğü üzere, yasa dışı faaliyet göstermiş bir kriminal örgüttür. 15 temmuz öncesinde, kamu personeli seçme sınavlarında kopya çekilmesi, yasadışı dinlemeler, siyasetçilere şantajlar gibi, pek çok suça bulaşmış bir suç şebekesidir.

16 Temmuz hain darbe girişimi, eline fırsat geçtiğinde bu tür şebekelerin nelere cüret edebileceklerini göstermesi bakımında ibret vericidir. Bu itibarla devletimizin bir daha bu tür, oluşumların eline geçmemesi için, bundan sonra daha uyanık olmamız gerekmektedir. 15 Temmuz günü, devlet organlarının içine, sistematik ve sinsi bir şekilde girmiş olan FETÖ yandaşları, milli egemenliğimizin sembolü olan gazi meclisimizi bombalamış, polis özel harekat merkezine, MIT gibi en temel ve istihbarat birimlerimize saldırmış, bununla yetinmeyerek cumhurbaşkanı külliyesini bombalayacak kadar ileri gitmişlerdir. Bu şebekeye üye olanlar, kendi silah arkadaşlarına silah sıkacak kadar hainleşmiş, silahsız masum sivillerin üzerine tank sürecek kadar gözü dönmüştür. Bu alçaklar, sayın cumhurbaşkanımızın canına dahi kastetmiştir. Bu hain darbe girişimi sonucu, 251 bir kahraman vatandaşımız şehit düşmüş, iki binin üzerinde kahramanımızd a yaralanarak gazi olmuştur.

HALK OTORİTEYE SAHİP ÇIKTI

Başkonsolos Cebeci: “FETÖ’ye karşı Almanya`nın yanımızda durmasını bekliyoruz” Öncelikle şehitlerimize Allah`tan rahmet diliyor, gazilerimize de minnet duygularımızı ifade etmek istiyorum. Şehitlerimizin aziz hatırasını yasatmak ve unutturmamak, bizlere düşen kutsal bir vazifedir. Sayın cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine, halkımız 15 temmuz gecesi ve sonrasında ortaya koyduğu kararlılık, cesaret ve azim, her türlü takdirin üzerindedir. Başta sayın cumhurbaşkanımız olmak üzere, iktidar ve muhalefetiyle tek vücut olan yürekli insanlarımızın cesareti, basireti ve kahramanlığı sayesinde ülkemiz, bu büyük badireyi atlatabilmiştir. Halkımız, bu günde dünyaya önemli bir mesaj vermiştir. 15 temmuz gecesi yaşananlar, uzun ve şanlı tarihimizdeki destanların son halkasıdır. Halkımız büyüklük göstererek, devletine, cumhuriyetine, demokrasine sahip çıkmıştır. Her kesimden, her bölgeden, her görüşten cesur insanlarımız, tek yürek olup millet olmanın gereğini yerine getirmiştir. Gerek iktidar partisi, gerekse muhalefet partileri birlik olup bu ihanete karşı, kararlı bir duruş sergilemişlerdir. Bu yüzdendir ki, 15 Temmuz, demokrasi ve milli birlik günü olarak ilan edilmiştir. 15 temmuz gecesi yaşadıklarımız, devlet otoritesinin sarsıldığı, milli bütünlüğün tahrip edildiği fanatik zihniyetli kesimlerin gücü ele geçirdiği durumlarda, nasıl felaketlerle karşı karşıya kaldığını bizlere tüm çıplaklığı ile göstermiştir.

MÜCADELE 3 ANA KULVARDA SÜRDÜRÜLMEKTEDİR

Değerli konuklar, geçtiğimiz üç yıda, devletimizin temel önceliklerinden birini, yurt içinde ve yurt dışında FETÖ ile mücadele oluşturmuştur. Yurt içinde çabalarımız üç ana kulvarda sürdürülmektedir:

Birincisi öncelikle 15 Temmuz sorumlulularının hukukun üstünlüğü ilkesi temelinde adalet önünde, hesap vermeleri sağlanmıştır. İkincisi, FETÖ’nün devlet kurumları içerisinde örgütsel yapılanması deşifre edilmiş, mensupları hakkında idari ve adli süreçler başlatılmış, nihai tahlilde örgütün paralel devlet yapılanması çökertilmiştir. Üçüncüsü, FETÖ’nün devlet kurumları dışında kalan eğitimden, medyaya ve bankacılık sektörüne uzanan ve ekonominin tüm alanlarına yayılan tüm oluşumları da, ortadan kaldırılmıştır.

Karşı karşıya bulunduğumuz olağan üstü güvenlik sınamalarına rağmen, yurt içindeki mücadelemiz hukukun üstünlüğü temel hak ve özgürlüklerin kurunması prensipleri çerçevesinde yürütülmüştür. Mağduriyetler yaşanmasın diye gayret sarf edilmiş, mağduriyet ileri sürülen durumların incelenmesi ve çözümlenmesi için, yeni mekanizmalar kurulmuştur.

FETÖ YURT DIŞI YAPILANMASI

Bu süreçte FETÖ, önemli bir dönüşüm yaşamıştır. Türkiye`deki ana omurgasını kaybeden örgüt, yurt dışı yapılanmasıyla ayakta kalmaya çalışmaktadır. Türkiye dışındaki FETÖ yapıları ile mücadele daha büyük önem kazanmıştır. Bu çerçevedeki çabalarımızın ana hatlarını, şu şekilde özetleyebiliriz:

Birincisi, çabalarımızın temel eksenini FETÖ’nün faaliyet gösterdiği diğer ülkeler bakımından da, bir güven riski olduğu gerçeğinin ortaya konulması oluşturmaktadır. Yani FETÖ nasıl Türkiye için bir tehditse, faaliyet gösterdiği ülkeler için de ayni şekilde bir tehdit unsurudur.

Bu bağlamda FETÖ’nün 1990`lardan itibaren, yayıldığı diğer ülkelerde de Türkiye`deki benzer yapılanmalar oluşturarak, kendisine siyasi ve ekonomik nüfuz alanları yaratmayı amaçladığı, bu doğrultuda bulunduğu ülkelerin kanunlarını ihlal etmekten çekinmediği, adeta bir istihbarat örgütü gibi çalıştığı, somut örneklerle vurgulanmaktadır. İkincisi, diğer taraftan FETÖ terör örgütünün yurt dışındaki hareket alanının daraltılması, mensuplarının adaletten kaçmalarının, para transferlerinin engellenmesi amacıyla idari tedbirler ve adli süreçlerde devreye konulmuştur. FETÖ’nün yurt dışı yapılanmasında önde gelen ele başlarına yönelik olarak, Türkiye`de açılan soruşturmalar kapsamında şahısların bulunduğu ülkelere iade taleplerimiz iletilmiştir. Üçüncüsü, özellikle eğitim alanında FETÖ’ye karşı adımların mağduriyet yaratmasını engellemek amacıyla, Maarif Vakfı dünya çapında faaliyetlerini sürdürmektedir. Yurt dışındaki büyükelçilerimiz ve başkonsolosluklarımızın katkılarıyla sürdürdürümüz yoğun çabaların somut neticeleri alınmaya devam etmektedir. Her şey den önce FETÖ’nün kendisini lanse etmeye çalıştığı gibi, eğitim ve hayır işleriyle uğraşan toplumsal bir hareket olmadığı, siyasi ve ekonomik emelleri bulunan, karanlık ve sinsi bir örgüt olduğu uluslararası planda yavaş da olsa anlaşılmaya başlanmıştır. Yabancı kamuoyunda örgütün niteliğine dair belirgin bir farkındalık olmuşmuştur. Çeşitli ülkeler ve uluslararası örgütler FETÖ’yü, terör örgütü olarak ilan etmişlerdir. Üçüncü ülkeler de, FETÖ’ye karşı oluşan farkındalık, söz konusu ülkeler tarafından bu unsurların faaliyetlerini yakından izlenmesi ve soruşturulması sonucunu da doğurmuştur. Çeşitli ülkelerde FETÖ oluşumlarının, giriştiği gayri kanunu işlemler, ortaya çıkarılmıştır. Örgüt mensupları, sınır dışı edilmiştir. Üçüncü ülkelere sınır dışı edilenlerin yanı sıra, yirmiden fazla ülkede 110`nu aşkın FETÖ mensubunun Türkiye`ye sınır dışı edilmesi sağlanmıştır. Türkiye Maarif Vakfı, 18 ülkede FETÖ iktisatlı okulları devralmıştır. 36 ülkede FETÖ iktisatlı okul ve dil kursları sonlandırılmıştır.

 T.C.Essen Başkonsolosu Şener Cebeci, Bu çabalarımız, yurt dışındaki örgüt üyelerindeki baskıyı artırmış, örgütün yurt dışı yapılanmasında ve manavre alanında da ciddi bir daralma meydana gelmiştir. Türkiye`nin yani sıra basta Afrika olmak üzere, faaliyet gösterdikleri bir çok ülkeden kaçışlar yoğunlaşmıştır. FETÖ’de küresel alanda gözle görülür bir bozulma yaşanırken, örgüt kamu diplomasisi ve lobi imkanlarını kullanarak, asılsız haberler üzerinde mağduriyet hikayesi yaratmaya, medyada tekrar görünür olmaya, Türkiye`ye düşman çevrelerle iş birliğini güçlendirmeye gayret etmektedir.

FETÖ’nün yurt dışı yapılanmasına yönelik çabalarımız, uzun soluklu bir mücadeledir. Bu doğrultudaki çalışmalarımız, karalılıkla sürdürülecektir. Umut ediyoruz ki, tüm uluslararası toplum bu suç şebekesinin gerçek yüzünü, er geç görecek ve ona göre hareket edecektir. Bu haklı mücadelemizde yılmadan, usanmadan kararlılıkla yürüyüşümüzü devam ettirmenin, bu terör odakların gerçek yüzünü dünyaya anlatmalıyız. Bu aziz şehitlerimize karşı hepimizin boynunun borcudur.

Değerli konuklar, FETÖ’nün yurt dışı örgülenmesiyle mücadele Almanya ile ikili ilişkilerimizin öncelikli gündem maddelerinden birini oluşturmaktadır. Bir terör ve suç örgütü olan FETÖ ile mücadelemizde Almanya`nın müttefik olmanın gereğini yerine getirmesini ve yanımızda durmasını bekliyor ve bunu Almanya`dan talep ediyoruz. Almanya`da eğitim, kültür, bilim, dialog kisvesi altında faaliyet gösteren FETÖ yapılarının anayasayı koruma teşkilatı tarafından takip altında tutulması ve buna karşı önlemler alınması Almanya`nın da çıkarına olacaktır. Tüm girişimlerimize ve çağrılarımıza rağmen, Almanya`nın suçlu ve kaçak FETÖ mensupları için güvenli bir liman haline gelmesi, Almanya`nın bu kişilere kolaylık göstermesi ve koruması, hiç bir şekilde dostluk ve müttefiklikle bağdaşmamaktadır. Alman dostlarımızın, gerçekleri görerek tutumlarını bir an önce değiştirmelerini diliyor ve umut ediyoruz.

Değerli vatandaşlarımız, FETÖ ile devlet ve millet olarak mücadelemizde Almanya`daki Türk toplumu olarak sergilediğiniz dayanışma, birlik ve beraberlik ruhu, her türlü takdirin üzerindedir. 15 Temmuz`u unutmamak ve unutturmamak için FETÖ gerçeğini tüm dünyaya anlatmak için, FETÖ dünyanın dört bir yanına savrulmuş uzantılarının, yalan, rüşvet ve yolsuzlukla ele geçirdiği zihinlerin, yurt dışında Türkiye`ye karşı tezgahladığı saldırıları bertaraf etmek için, hep birlikte yürüttüğümüz mücadele, önümüzdeki dönemde de kararlılıkla sürdürülecektir. Bu duygu ve düşüncelerle, bir kez daha demokrasimize, istiklal ve istikbalimize canları pahasına sahip çıkan aziz şehitlerimizi rahmet anıyor, kahraman gazilerimize şükran duygularımızı yenileyerek, sözlerime son veriyorum. Programa katıldığınız ve beni sabırla dinlediğiniz için, hepinize şükranlarımı sunuyorum.

Başkonsolos Şener Cebeci`nin konuşmasının ardından Essen Din Hizmetleri Ataşe Vekili ve Essen Stelle Camisi Din Görevlisi Muharrem Çimşit, 15 Temmuz şehitleri, kahraman gaziler ve Türkiye Cumhuriyeti Ordusu ve halkı için dua etti.

Etkinliğin düzenlendiği salonda, daha önce hazırlanan 15 Temmuz resimleri de davetliler için sergilendi.

Etkinliğin son bölümünde söz almak isteyen vatandaşlara söz verildi. Werl UID Bölge Başkanı Yusuf Eroğlu ve Mahmut Kutay birer şiir okudu. KRV Uyum Meclisler Birliği Başkan Yardımcısı Muhammet Balaban, Ahmet Sekin,birer konuşma yaptı. Son konuşmacı olarak kürsüye gelen Gelsenkirchen Türk, Arap, Alman Kültür Derneği`nden Muhammed Ali Younes`in konuşmasını Muhammed Omeriert Türkçeye çevirdi.

Muhabirce/ESSEN

Grafikartplus Ajans

Diğer haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu