Azmi`ye mektup -7
Azmi bu mektubu sana hızlıca yazıyorum. Niye diye sorma. İleriki birkaç satırda görürsün.
Yaa Azmi! Dünyada kaç ülke var?
Benim bildiğim tam sayı yok. Yani birine göre bir yer onun ülkesi, digerine göre değil. Digeri kim? O belli değil.
Diyelim ki yüz yirmi ülke. Ve yüz yirmi yönetici.
Bu yüz yirmi kişi. Kafasına göre, kimi savaş çıkarıyor, kimi sınır çiziyor.
Sorulduğunda ‘Ben halk için yapıyorum’ diyor.
Azmi,
Hangi halk diyor ki ‘hadi bir birimizi öldürelim?’
Hangi halk diyor ki ‘biz diğerlerine atom bombası atıp yok edeleim’.
Hangi halk diyor ki ‘biz şunları buradan sürelim’
Cahilliğimi bağışla, aynı halk fertleri de (ne için bilemiyorum)
Bu Yüz yirmi kişinin hedefleri doğrultusunda tüm bunları uyguluyor.
Hatta Azmi birileri Kabe etrafında yapılıp gökdelen denen binaların en yüksek katından
yer kiralayarak Yani epeyce fazladan masraf yaparak ibadet ettiğini düşünüyor.
Kimileri Vatika’da oturup insanların günahlarnı yok etmekle uğraştığını söylüyor.
Ama bakıyorum olan bizlere oluyor. Olan halka oluyor.
İşin hafifletici yanı galiba bu yüz yirmi kişinin ara sıra da kendi arasında çekişip, ses yükseltme yarışına girmesi.
Azmi arada gene bizler kaynıyoruz. Ben küskünüm.
Sen ne diyorsun bu işe. Kendine iyi bak biraz daha düşün ve bana bildir.
Sana konuya uygun güzel bir şiir de gönderecektim de mektup uzadı.O gelecek sefere.
Gelecek mektuba kadar hoşça kal.
Yunus Işıkoğlu/Almanya