Almanya Türk Federasyon`dan çağrı

11/05/2015

2 dakikada oku

Almanya Türk Federasyon Genel Sekreteri Fatih Oğuz, Dinslaken Ülkü Ocağı`nda düzenlenen basın toplantısında, Almanya`da yaşayan Türklerin sorunları ve seçim süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Binasına geçen haftalarda ırkçı saldırı düzenlenen Dinslaken Ülkü Ocağı Başkanı Engin Yaşar Fatih Oğuz`dan önce sorular üzerine, saldırıyla ilgili kısa bilgi verip, gereken işlemleri başlattıklarını belirtti.

Alparslan Türkeş 1971`de önerge verdi
Almanya Türk Federasyon (ATF) Genel Sekreteri Fatih Oğuz gündemle ilgili olarak öncelikle seçimlerlerle ilgili ATF`un çalışmalarını anlattı. Vatandaşlarla uygun ortamlarda; gerek camilerde, gerek esanaf ziyaretlerinde, gerekse derneklerde bir araya gelerek sohbet ettiklerini ve sorunları dinlediklerini belirten Oğuz, vatandaşları seçim süreci ve oy kullanma konusunda bilinçlendirmeye çalıştıklarını ve herkesin, tercihi doğrultusunda oy kullanması için çağrıda bulunduklarını ifade etti.

Fatih Oğuz, merhum Alparslan Türkeş`in 1971 yılında TBMM`de, yurt dışında yaşayan vatandaşların, üzerinde yaşadıkları ülkelerde seçme ve seçilme hakkına sahip olmaları için önerge verdiğini belirterek “Yani, ülkücü hareketin yurt dışındaki temsilcileri olan ATF mensupları olarak bizler, buradaki vatandaşlarımızın bu en doğal en demokratik haklarını en bastan beri isteyen bir camia mensublarıyız” sözleriyle ülkücü hareketin seçe ve seçilme hakkı konusunda çok önceden çalşımaları başlattığını vurguladı.

Her koşulda sandığa gidilmeli

“Bu hak bize tahsis edildikten sonra her vatandaşımızın duyarlı davranması gerektigini düşünüyoruz , çünkü bu haklar kolay elde edilmiyor. Biz, vatandaşlarımızın hangi siyasi görüşe, dünya görüşüne sahip olurlarsa olsunlar mutlaka sandığa gidip bu demokratik hakkını kullanmasını istiyoruz. Vatandaşlarımız oy kullanma konusunda duyarlı olmalı çünkü bu haklar kolay elde edilmiyor” diyen Oğuz, vatandaşların her koşulda sandığa gitmesine verdikleri önemi ifade etti.

Türkçe cazip hale getirilmeli

Avrupa Türklüğünün kültürel haklar konusunda sorunları olduğunu belirten Oğuz ancak en önemli sorunlardan birinin Türkçenin muhafaza edilmesi olduğunu belirterek, “Türkçe anadili çocuklar için cazip hale getirilmesi ve çocuklara Türkçenin öğretilebilmesi için çalışmalar yapılmasılıdır” dedi.

T.C. vatandaşlığı gençler için cazip değil

Seçim sürecinde vaatlerin ekonomik bazlı olduğuna dikkat çeken Oğuz, yurt dışında yaşayanların sosyo-kültürel sorunlarına vurgu yaparak “Vaatleri muhalefet yapar ancak, hükümet iktidar vaat etmez, vaatleri yerine getirir” diyen Fatih Oğuz, çifte vatandaşlık konusuna değinerek, artık Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının gençler arasında cazip bir yanı kalmadığını, pek çok gencin üzerinde yaşadıkları ülkenin vatandaşlığını tercih ettiğini belirtti. Oğuz ayrıca “Birtakım ülkelere çifte vatandaşlık hakkı tanınıyorsa bize de bu hak tanınmalı, bunun kavgasını vermesi gereken hükümettir” dedi.

Camiler siyasi meselelerin dışında tutulmalı

Yurtdışında yaşayan vatandaşların zamanında holdingler tarafından dini milli maddi anlamda sömürrüldüğünü ve bu konuda yalnız bırakıldığını belirten Oğuz bunların kendilerini üzdüğünü ifade etti. Camilerde siyaset yapılmamasını, vatandaşın da bundan rahatsız olduğunu ifade eden Fatih Oğuz, “Milli, dini inanç ve kültürel konularımızı hiçbir şekilde pazarlık konusu haline getirmemeiz gerekir. Camilerimizi siyasetten siyasetten uzak tutmamız gerekir camilerimizde elbette ülke meseleleri konuşulur, ülke meseleleri her yerde konuşulur ama hiçbir şekilde camilerimizin de herhangi bir partinin oluşumun propaganda aracı haline getirilmesine dönüştürülmesine razı gelmeyiz. Çünkü o kurumlarda hepimizin emeği alın teri, hakkı var” dedi. Oğuz, seçimlerin gelip geçici olduğuna dikkat çekerek kutuplaşmanın önüne geçilmesine birlik ve beraberliğe vurgu yaptı.

Çocuklara gençlere sahip çıkılmalı

Özellikle Dinslaken kentinde İŞİD`e katılan 6 Türk genci ile ilgili bir soru üzerine Fatih Oğuz, “Aileler gençlerimize maalesef yeterince sahip çıkamıyor. Bunda elbette sadece ailelerin değil, cami dernekleri, din görevlileri, eğitimciler ve sivil toplum kuruluşları olarak hepimizin eksiklikleri var. Bir an önce yok olup giden gençlere hep birlikte sahip çıkmalıyız, başka da şansımız yok” şeklinde cevap verdi.