Almanya piyasası, emlak sektöründe sağlıklı bir yapıya sahip
Değerli okurlarımız 4. Sayımızda emlak sektörünü yakından tanıyan Zafer Can’ı Muhabirce’nin nisan sayısında Ayın Konuğu” sayfasına misafir ettik.
Zafer Can’la söyleşimizi Duisburg şehir merkezindeki ofisinde, “Can Immobilien”de gerçekleştirdik. Zafer Bey emlak bölümünün yanı sıra, iki önemli sigorta şirketinin de temsilciliğini yapıyor.
Zafer Can’dan söz ederken onun sadece günlük çalışma alanından söz edersek eksik kalır. Sosyal çalışmaları ve sporla özdeşleşmiş yaşam biçimiyle de Zafer Can’dan söz etmemek ona haksızlık olur.
Söyleşimizin başında; 1973 yılında ortaokulu bitirmesinin ardından 14 yaşındayken Almanya ya ailesinin yanına geldiğini anlattı. Öğrenimine Almanya’da devam eden Zafer Can, meslek eğitimi, üniversite hayatı derken, 1990 yılında kendi işini kurar. Fotograf için ara vermeyi fırsat bilerek söyleşimize ilk soruyla başlamak istedim:
Zafer Bey,ilk günden beri aynı sektörde misiniz?
Zafer Can:İlk başlarda farklı sektörlerde çalıştığımız dönemler oldu. Fakat uzmanlık alanımız emlak, finanz ve sigortacılık olunca, bu branşta kalalım istedim. Uzun yıllardan beri emlakla ilgili, A’dan Z’ye kapsamlı bir şekilde hizmet sunuyoruz.Bir kişi ev almak için bize geldiği zaman, başka bir adrese gitmesine gerek kalmıyor. Burada ihtiyacı olan bütün hizmetleri vermeye ve doğru yönlendirmeye çalışıyoruz. Yapılan yatırım uzun vadeli. Bu yolda müşterilerimizi hiç bir zaman yalnız bırakmadık.
Genç yaşta kendi işinizi kurmuşsunuz. Geride kalan yılları nasıl değerlendirirsiniz?
Zafer Can: Kendi işimizi kurup, yola çıkarken etnik bir guruba hitap etmek istemedik. Farklı şehirlerde, farklı semtlerde yeri geldi ağırlıklı olarak Alman müşterimiz oldu. Yeri geldi sağlıklı bir karışım oluştu. Burada faktör, hangi şehirde, hangi semtte satış yaptığınıza bağlı. Biz ağırlıklı olarak büyük şirketlere ait evlerin pazarlamasını yaptığımız için zaman zaman zaman değişkenlikler oldu.
Sektör geniş bir alanı ifade ediyor. Size müşteri geldiğinde ona nasıl yardımcı oluyorsunuz?
Zafer Can: Bize bir müşteri geldiğinde, önce onun istek ve arzularını öğrenip, sıralama yapıyoruz. ‘Kaç kişilik bir aile, gelir durumu nedir, borcu var mı, uzun vadeli bakıldığında bu işin altından kalkabilecek mi?’ gibi sorulara birlikte yanıt arıyoruz. Sonuçta müşteriyi de o anlamda bilgilendirip, doğru yolu göstermek gibi bir görevimiz var, bu çok önemli. Bazen müşteriye ‘Şu an senin ev alman için erken!’ diyebiliyoruz. Bize,’kendim oturacağım’ diye gelen de var, yatırım amaçlı gelen de. Farklı durumlar söz konusu. Bu farklılıkları müşteriye anlatmak gerekiyor, müşteriyi iyi tanımak istiyoruz.
Oturmak ya da yatırım için ev almak isteyenlere neler önerirsiniz?
Zafer Can: Biz yalnız Duisburg ağırlıklı çalışmadığımız, büyürk şirketler adına ev pazarlama işleri yaptığımız için farklı şehirlerde devamlı geziyoruz. Şirketimizin ana merkezi Duisburg. Duisburg sıkıntılı bir dönem yaşamakta.Televizyonlarda, gazetelerde olsun, negatif tanıtımlar oldu. Avrupa Birliği’nin yeni ülkelerinden gelen vatandaşlarımız ve Rus kökenli olanlar genelde Duisburg’un nüfusunu etkileyen faktörler.
İnsanlarımız yatırımda önceliğini nereye veriyor?
Zafer Can: Birinci nesil hep geriye dönme planı yaptı ve burada yatırım yapmayı düşünmedi. Bizler, bizden sonra gelen üçüncü nesil artık buralı olduk. Yatırımlar artık burayada yöneldi. İnsanlar artık burada ev alıyor, burada yatırım yapıyor. Sonuç olarak geleceğini burada kuruyor. Burası bir çok insan için anavatan oldu. Yatırımcılar tabiki farklı düşünüyor. Yatırımcıların tarzı biraz farklı. Onlar için bazen semt olayı da çok önemsenmeden kira geliri baz alınıyor. Bazıları da tam tersi, şehir önemli, semt önemli, kiracı potansiyeli, kalitesi önemli diyebiliyor. Son dönemlerde yabancı yatırımcılar burayada yöneldiler. Ekonomideki dalgalanmalar, gayrimenkülü cazip kılmakta. Almanya piyasası sağlıklı bir piyasa. Bu nedenle yabancı yatırımcıların yoğun bir talebi var.
Emlak sektöründe ki bazı sıkıntılardan söz ettiniz. Bu tür sıkıntıların önüne geçmek için neler öneririsiniz?
Zafer Can: Bizim branşta son yıllarda eğitimsiz, bu işi bilmeyen ,bu işten anlamayan , tesadüfen bu işe girmiş bir kaç iş yapmış insanlar da var.Bir çoğu Almanca bile bilmiyor. Zaman içinde müşteri ciddi sıkıntılar yaşıyor. Yapılan noter anlaşmalarını anlatmaktan aciz insanlarla karşılaşıyoruz. Burada dikkat edin diyerek müşterilere uyarılarda bulunuyoruz. Sonuçta imza atıldığında bağlayıcı oluyor. İmzayı atmadan,’ yaptığınız işi iyi anlayın’ diyoruz. Biz müşterilerimize bu hizmetleri verirken en son sorduğumuz soru ‘Anlattıklarımızı anladınız mı? Tekrar Anlatmamıza gerek var mı?’ oluyor. .. Söyleşinin devamı için karekodu telefonunuzdaki uygulama ile tarayınız…
Bazı sigortaların da temsilciliğini mi yapıyorsunuz?
Zafer Can: Biz burada uzun bir süredir Württembergische Versicherung ve Yapı Tasarruf Bankası olan Wüstenrot Bausparkasse’nin ana acentesiyiz. Bu şirketlerinde eyaletimizde en iyi acentelerinden biriyiz. Beş kişilik bir sigorta ekibiyle müşterilerimize hizmet veriyoruz. Sigorta denildiğinde akla ne geliyorsa geniş bir şekilde hizmet listemizde yer alıyor. Ev alımlarında Yapı Tasarruf Bankası’nda kredilerle borçların ileriye dönük nasıl ödeneceğine de etki ediyor.Bankalarla yapılan anlaşmalar genellikle 1-15 yıl arasında değişiyor.Ondan sonraki faiz oranlarını bugünden öngörmek mümkün değil. Bunu garantiye almak açısından Yapı Tasarruf Bankası’nın sunmuş olduğu farklı finanz imkanları var . Wüstenrot Bausparkasse üzerinden tasaruf hesabı açıldığında, Yapı Tasarruf Bankası da bu işin içine entegre edildiğinde avantajlı bir konuma geliniyor ve ucuz bir kredi alma imkanı doğuyor.10-15 yıl sonra faiz oranlarında yaşanabilecek bir sıkıntının da önüne geçilmiş olunuyor.
Ağırlıklı olarak emlak bölümü olsada geniş bir çalışma alanınız var. Kaç kişi ile hizmet veriyorsunuz?
Zafer Can: Son yıllarda, tecrübemizi de kullanarak kurumsallaşmaya gidildi. Çalışma alanlarımızı bölüm, bölüm ayırdık. Emlak bölümü bizde ayrı bir bölüm, pazarlama işini yapan arkadaşlarımız var. Sigorta bölümü ayrı bir bölüm. Onun dışında emlak yöneticiliğini yapan (hausverwaltung) bölüm, bir de gelen müşterilerimize finanz sektöründe yardımcı olmak için, ev kredileri ile ilgili konuda uzman olan arkadaşlarımızın çalıştığı ayrı bir bölümümüz var. İnşaatla bağlantılı, ev satışı yaptığımız müşterilerimize mimari hizmetler de veriyoruz. Bu hizmetleri takip eden teknik bir kadromuz var. Toplamda 20 kişilik bir ekibimiz var. Müşterimiz bu binaya girdiğinde emlakla ilgili tüm hizmetleri alma şansı var. Kurumumuzda anlayış farklı. Herkes her işten anlamıyor. Herkesin, sorumlu ve uzman olduğu bir alan var. Müşteri farklı branşlarda, farklı kişilerden aynı çatı altında hizmet alabiliyor.
Duisburg daki futbol kulüplerini birleştiren isimlerin başında geliyorsunuz. Futbolu ve sporu seviyor olmalısınız?
Zafer Can: Evet, küçük yaştan beri aktif olarak futbol oynarım. Futbol, benim bir sevdam. İnsan da sediği işi yapmalı sözünden yola çıkarak, ne o bizi, ne de biz onu bırakabildik. Aktif spor hayatı sona erince başkanlık gibi yöneticilik gibi görevler aldım. Bir ara Türk Futbol kulüpleri furyası oluştu. Her semtte 11 kişiyi bulan takım kurdu. Biz o dönem Duisburg Türkgücü olarak yola çıkarken, biz Duisburg’ta yaşıyoruz. Kulüplerin yaşadığı sıkıntılar zamanla büyüdü ve yük taşınamaz hale gelmişti. Bunun önünü açmak için girişimde bulunuldu. Belli bir noktaya gelmiş kulüplerle konuşularak birleşmeye gidildi. Türkgücü, Gençlerbirliği, Karadeniz Gençlik ve Tunaspor öncülüğünde birleşmeye gidilerek 1997 yılında Duisburg Ataspor’u kurduk. Amacımız bir Türk futbol kulübü olarak değil, Duisburglu bir futbol kulübü olarak anılmak ve herkese kapıları açmak istedik. Ön yargılı bakışların da önüne geçmek istedik. Bu fikirle girişimlerde bulunarak FSV Duisburg adıyla tekrar yapılandık. Burada sağlam bir yapı oluştuğuna inanıyorum. Üst liglerde mücadele veriliyor. Alt yapımız oldukça verimli. Geçtiğimiz iki sezon Oberligaya çıkmayı kıl payı kaçırdık. Yönetici kadromuz genellikle gençlerden oluşmakta. Biz gene arka planda bilgi ve birikimlerimizle genç arkadaşlarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz.
İbrahim Ergül/ DUISBURG