Azmi’ye mektup
Hani 7 Haziranda Türkiye`de milletvekilliği genel seçimleri yapıldı ya. Siz oralarda istediğiniz milletvekili için partilerinize oy verdiniz. Biz yurtdışında yaşayanlar, oylarımızın hangi milletvekiline gideceğini bilmeden, bir kısmımız oy kullandı. Bizim oyları baştan kimse kaale almamıştı.
Baktık ki oy sayım günü, bizim oylar için ATO salonunda kavgalar yaşanıyor. O kavgalar ne için yaşanıyor? bilemedik. Topu topu bir milyon kadar oydu. Bize çaktırmadan bizim oyları paylaşmaya çalışıyorlardı. Güldüm tabi.
Demek ki bizim yüzde 36`ya bile epeyce ihtiyaçları varmış. Neyse. Gelecek seçime daha iyi pazarlıklar da yaparız. Dün su kenarlarında gezerken biraz kangal, az birazda yarpız topladıydım. O sırada da aklıma geldi bir yazı yazdıydım, yazının başlığını da şöyleydi.
Essen`den Ahmetçiğin düzüne
Azmi hani toplanıp ahmetçiğin düzüne gitmişsiniz ya,
Bana da oradan telefon açmıştınız.
Ben de o gün Essenin ormanına çıktım
Kangalla yarpız topladım.
Bizim köyün nar ekşisi zaten vardı.
Onu İhsan göndermişti.
Soydum kangalları, kırdım onlar
Doğradım yarpızları
Yaptım bir nar ekşisi suyu.
Ama içine sarımsak katmadım
Onlar, çin malı
Bizim köyün nar ekşisiyle bağdaşmaz.
Kattım onları nar ekşisi suyuna
Bir güzel yedim
Yerken yanında ne mi vardı?
Ahmetçiğin düzü hayali.
Ahmetçiğin düzüyle bizim Eibergi
Kardeş köy mü yapsak?
Haydi hoşçakal.
Haa yazıdan sonra şunuda söyleyivereyim, benim göbek bağım orada.
Yunus Işıkoğlu/Almanya