Umut Yolu: Biz herkesin derneğiyiz

Hayatımızda, desteğe umuda ihtiyaç duyduğumuz bazı dönemler olur. Hele de bir hastalıkla boğuşuyorsak. Kanser de bu tür hastalıklardan biri. Hem hastanın, hem yakınlarının yoğun bir desteğe/umuda ihtiyacı olur. Böyle anlarında insanların yanında olmak, onlara destek vermek hem de profesyonel yardım sunabilmek çok önemli.

Almanya'da bu işi kendisine görev edinmiş bir Türk derneği var. Hatta Almanya genelinde kanserli çocuklarla ve aileleriyle ilgilenen tek Türk derneği dersek yanlış olmaz:  Umut Yolu Derneği (Weg der Hoffnung e.V.) Dernek başkanı Aynur Çelikdöven'le derneğin kuruluş süreci ve çalışmaları hakkında konuştuk.

Biz nasıl "umut" olabiliriz

"Umuda ihtiyacı olan insanlara umut vermek, zor dönemlerinde motive edebilmek, sıkıntılarını kolay atlatabilmeleri için umut olmak istiyoruz" diyor Aynur Çelikdöven, Umut Yolu Derneği Başkanı. Kendisi de kanserle uzun yıllar mücadele etmiş "bir anne" olarak. İki çocuğu da kansere yakalanmış ve birisini kaybetmiş. "Büyük kızım hastlandığında şans vermediler, ama kızım başardı yaşıyor. Oğlum hastaladığında ise şans verdiler, ama onu kaybettim…Ben buna kader diyorum" diyor Aynur Çelikdöven. Özel hayatını pek anlatmıyor, ön plana çıkmasını istemiyor, ama bunun da hayatın bir gerçeği olduğunun altını çiziyor.

Kolay iş değil

Yılmamış, umudunu kaybetmemiş, hastalık sürecinde ve hastanede yaşadıklarından yola çıkarak eşiyle birlikte biz başkalarına nasıl umut olabiliriz diye yollar aramaya başlamış Aynur Hanım. Hastaneye yeni gelenlerin ilk sorusu "neden ben oluyor" diyor, Aynur Çelikdöven. "Kabullenmek istemiyorlar, oysa bu bencillik, bir etrafına bakarsan göreceksin bir tek sen değilsin herkes aynı durumda. Böyle anlarda işte, anne babaya durumu anlatmak ve süreci kabullenmesini sağlamak gerekiyor, kolay iş değil" diye devam ediyor.

Pek çok Türk derneği var, ama…

"Uzun vadeli hastanede kalınca herşeyi daha iyi görüyorsunuz. Ben iki yıl evime gelemedim. Alman dernekleri yardım kuruluşları resmi tatillerde, dini tatillerde hastaneye gelip cocuklara moral veriyordu. Hediyeler getiriyordu , sorunları olanlara yardımcı oluyordu. Bizim çocuğumuzun eksiği yoktu ama yine de bu tür etkinliklerde o da mutlu oluyordu, seviniyordu. Bunları da hesaba katarak bu dönemde hastanın ve yakınlarının özellikle manevi desteğe çok ihtiyacı olduğunu düşündük. Uzun yıllardır Almanya'dayız birçok derneğimiz, hayır kuruluşumuz var belki ama biz hastanedeyken, bir bayramda gelip hastaları ziyaret eden olmadı.  Ama Alman kuruluşları karnavalda, paskalyada, noelde gelip hastalarını ziyaret ediyor, etkinlikler düzenliyor, umudunu kaybetmemeleri için her türlü desteği veriyordu.  

Ve 2001 yılında dernek kuruluyor

Biz de eşimle, hastaneden çıkınca böyle birşey başlatalım dedik, çünkü bu bir ihtiyaçtı. Orada kader arkadaşı dediğimiz  arkadaşlarla fikrimizi paylaştık olumlu yaklaştılar. Çalışmalar başladı.İlk etapta aramızda para topladık, bununla küçük bir yardım konseri organize ettik ve elde ettiğimiz gelirle yola çıktık. 2001 yılında derneğimizi resmi olarak kurduk ve masraf olmasın diye tüm çalışmalarımızı benim evimden yürüttük, ta ki 2013 yılına kadar.

Umut Yolu Derneği, geçen sene Oberhausen'da bir ofis kiraladı. Artık kendilerini daha iyi tanıtma imkanları olacak, ihtiyacı olan insanlara daha kolay ulaşabilecekler. Dernek yönetiminde ağırlıklı olarak kadınlar var, hepsi de bir şekilde kanserle tanışmışlar…

Umut Yolu Derneği ne tür çalışmalar yapıyor?

"Biz yaptığımız herşeyi kamuoyuyla paylaşamıyoruz, ancak aileler izin verdiği ölçüde. Çünkü biz, bir şekilde insanların özel hayatına dahil oluyoruz. Bunu paylaşmak istemeyen insanlar var. Ama genel olarak yaptıklarımız arasında, ilk etapta hasta ziyaretleri var. Mesela her iki haftada bir çarşamba günleri Essen Klinikum'da hasta yakınları ile buluşuyoruz. Bu buluşmaya haliyle sağlık durumu elverişli olan hasta çocuklar da katılıyor. Onlara sevdikleri yiyecekleri de hazırlıyoruz. Doğum günleri düzenliyoruz. Onlarla muhabbet ederek rutin ve zorlu hastane koşullarından biraz uzaklaşmalarına yardımcı olmaya çalışıyoruz. Dernek bahçesinde çocuklar için yaz şenlikleri düzenliyoruz. Maddi manevi sorunu olanların sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Dil sorunu, bürokratik işlemlerle ilgili sorunu olanlara yardımcı oluyoruz."

İlk günler ve son arzu

"Hastalığın ilk evresinde çocukların ailelerine manevi destek oluyoruz. Durumu kabullenemiyorlar, umutsuzluğa kapılıyorlar. Ben o zaman kendimden örnek veriyorum.'İki çocuğumla bu hastalıkla savaştım, ben dayanabildiysem  siz de dayanabilirsiniz, insan isterse iradesine sahip olabilir diyorum, o zaman beni örnek alabiliyorlar. Durumu umutsuz olan çocukların son arzularını gerçekleştirmelerine yardımcı oluyoruz. Durumu ağırlaşan çocuklar için haber geliyor hoca isteniyor onu ayarlıyoruz. Bazen hocayı götürüyoruz, hastayı kaybetmiyoruz, geri geliyoruz, sonra tekrar hoca isteniyor. Bunlar çok zor işler. Maneviyatı ağır olan bir iş."

Umut Yolu Derneği ayrıca ilik nakli gereken hastalar için kampanyalar düzenliyor, Almanya dışından Almanya'ya gelen hastalara işlemler ve tedavi sürecinde yardımcı oluyor.

Sadece Türk ve Müslüman çocuklarla mı ilgileniliyor?

"Bizim için çocuk denildigi zaman sözün bitti yer. Dilini dinini ırkını ayırmıyoruz. Çünkü Alman dernekleri de ayırmıyor. Hasta olan bize ihtiyacı olan her çocukla ve ailesiyle ilgileniyoruz"

Türkiye'ye el uzatamıyoruz

"Türkiye'den buraya çocuk getirmek yüksek maliyetli bir iş onu yapamıyoruz. Talep geliyor, bir umut diye arıyorlar, ama bunlara hayır diyoruz çünkü bu mali yükün altından kalkamayız, bu da bizi çok üzüyor ben uyku uyuyamıyorum" diyor Çelikdöven.  

Kanser hastaları kötüye kullanılıyor

Hasta yakınları, hastalar kötü niyetli kişiler tarafından kandırılabiliyor, oyalanıyor, dolandırılabiliyor. Umutla yaşayan kanser hastaları umut tacirlerinin ya da onlar üzerinden çıkar sağlamak isteyen kişilerin kurbanı olabiliyor. Sosyal medya üzerinden kanserli hasta ile ilgili yardım kampanyaları başlatılıyor, toplanan yardımın nereye gittiği belli olmayabiliyor. Böyle durumlarda neler yapılması gerektiği konusunda Çelikdöven, herşeyden önce dikkatli olunması gerektiğini söylüyor.

Hastalıkla karşılaşınca ne yapmalı?

"Hastaneye gelenler, çevresindekiler, yardım etmek isteyenler bilinçsiz hareket etmemeli. Bu maddi manevi zararlara yol açabiliyor. Yardıma ihtiyacı olanlar profesyonel anlamda yardım alınabilecek kuruluşlara başvurmalı. Hastaneye düşenler ilk etapta, hastane ile iletişime geçmeli ve oradaki sosyal danışmanlardan yardım alabilecekleri kuruluşların iletişim adreslerini almalı. Bizim hastanelerde, danışmanlarda iletişim adreslerimiz var. Onlar yardım edemeyecekleri durumda zaten bize haber veriyorlar" diyor Aynur Çelikdöven.

"İnternette de iletişim bilgilerimiz var. Weg der Hoffnung e.V  bu adresten bize ulaşabilirler. Ancak benim önerim, ilk önce hastanelerdeki sosyal danışmanlara ulaşmaları. Bizim kanserle ilgili hemem hemen her kurum ve kuruluşta iletişim bilgilerimiz var. İhtiyaç halinde bize ulaşabilirler."

Maddi destek çok önemli

"Tek sikayetimiz yetişememek. Dil, din, ırk ayrımı yapmadan herkese hizmet vermek çok zor. Bu işi gönüllü yapıyoruz, maddi destek almıyoruz. Kendi özel hayatımızdan ailemizden buraya zaman ayırıyoruz.  Hiç beklemedigimiz müracaatlar da oluyor ona da sesiz kalamıyoruz" diyen Aynur Hanım, üye aidatlarının yeterli olmadığını belirtiyor.

"Sık sık yardım gecesi, etkinlik düzenlenemiyor. Biz sağlık alanında faaliyet gösteren bir derneğiz. Biz aslında herkesin derneğiyiz. Birgün herkesin bize ihtiyacı olabilir. Biz bir sürü proje üretiyoruz ama maddi yetersizlikten dolayı hayata geçiremiyoruz. Bir sürü işverenimiz var, ama yeterli bağış yapan yok.

Alman dernekleri böyle değil onlarda bağış işlemi güzel yürüyor. Mesela yeni ofis kiraladık. Masrafları çıkarmak için kahvaltılar düzenliyoruz. Biz kanser hastası çocuklar için çalışan tek Türk kuruluşuyuz ve maddi sıkıntımız var, böyle olmaması gerekir."

Dernekleri bağışlar ayakta tutar

Çelikdöven'in söylediği gibi, böyle olmaması gerekir. Dernekler yapıları gereği bağışlarla ayakta duran kuruluşlar. Ciddi çalışan derneklere bağış desteğinde bulunmak gerekiyor. Aynur Çelikdöven'in öyküsünü anlattığı Umut Yolu Derneği, sağlık alanında faaliyet gösteren tek Türk derneği. Kanser hastaları ile ilgilenmek, herkesin altından kalkabileceği bir iş değil. Aynur Hanım ve çoğunluğu kadınlardan oluşan ekibi, kendilerini gönüllü olarak bu işe adamışlar. Onlara, küçük de olsa bağış da bulunarak, destek olmak çok zor olmasa gerek.

Dernekle ilgili bilgi almak için Weg der Hoffnung e.V sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Kadınlar matinesiyle derneğe destek

Umut Yolu Derneği, 14 martta bir kadınlar matinesi düzenliyor. Hediyeler paketlenmiş, davetiyeler hazırlanmış gönderilmiş. Geliri dernek çalışmalarında kullanılacak. Ayrıca ilik bankasında kaydı olmayanlar da isterlerse matinede kayıt yaptırabilecekler. Matine ile ilgili bilgi Facebook'ta etkinlik sayfasından alınabilir. https://www.facebook.com/events/409910232478786/?fref=ts

Hülya Sancak/ Oberhausen