
Ah Tamara, bir gün çekip gideceğiz bizden önce gidenler gibi. Her şeyi unutmayız değil?
“Mi” soru eki dâhil tüm soru eklerini Van gölüne atarsınız önce. Sonra düzletirsiniz “Van denizi”. Kaleden seyrettiğiniz sadece güneşin batışı değildir, saçlarınıza kır düşüren heveslerinizdir aynı zamanda. Seslenmek istersiniz alçak uçuş yapan martılara… “Keşke alçak uçuş yapan sadece martılar olsaydı” Martının biri pike yapar, yavrumdan uzak dur diye!
Ah Tamara, yemek üzerine sigara yakmak gibidir hayat, sigaraya hiç başlamayan biri için.
Anlamaz dinlemez zaman, kafasına koydu bir kez hızlıca uzaklaşıp geçer gider. Edremit sahilde çay içmek istersin gece 12 de, bir de serinlik çöker bir de serinlik çöker… “Yaşar Kemal” a selam yollarsın. Hüsrevpaşa camisinde telefonunu sessize alırsan bir de ‘Number Van’ huzura kapı aralarsın.
Ah Tamara, kavak yelleri de eser değil? Vardığımız yerde.

Bir anons duyarsın Gevaş’ta “Birazdan Ankara’dan gelen çok önemli bir heyet şehrimizde olacak ve bu heyet bize son teknoloji olan vizonteleyi getirecek”
Duvara işlemiş bir sözü ruhuna nakşedersin Erciş’te ‘Hayat demek ölümü beklemek demektir, az çok hepimiz denizi, yıldızları, ağaçları işte falanları filanları göreceğiz birçok şeyin tadına bakacağız sonra da ister istemez gidiyorum elveda şarkısını söyleyeceğiz… ( Sadri Alışık)”
Ah Tamara, seslenmek istersin, sen istersin istemesine de ama bilirsin de sağırdır gerçeklere dünya!

Dünyayı sessize alırsın, titreşimini kesemezsen de. Serpme kahvaltıya oturduğunda otlu peynir gelsin yeter dersin israfa gerek duymazsın, sonra bir de ceviz reçeli diye eklersin. Yüzyıllık yalnızlık hissedersin kalbinde, Meva Gelin de görsün istersin o an. Burnunun direği sızlar, otlu peynir tuzsuz gelir, ceviz reçeli tatsız o an.

Ah Tamara, Meva Gelin’i tanıyor musun?
Irkı, dini, tabiiyetti, belli toplumsal gruba aidiyeti, siyasi düşünceleri farklılığını bir kenara atıp insan gibi insan ana başlığı altında toplanmak vardı şimdi. Dünya barışı söylemini güzellik yarışmalarına meze yapmamak vardı. Hani ekip biçip gidecektik sadece, sürülerin Van gölü kıyısında yayılmasını izlemek varken yazık ettik göz zevkimize.

Ah Tamara, bu hikâyede tek kaybeden sen olmadın, hepimiz kaybedenler pastasından payımızı aldık.
O değil de Tamara, tüm anıları unutmayız değil?
Hani bir Van hatıratı idi bu yazı, kandırdım kusura bakma Tamara, yazının içine ipek bağı ile bağlı hevesler bıraktım, etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum.
O değil de Tamara, tüm anıları unutmayız değil?
Güngör Güner GÜR- 27.06.2025-Van