Güngör Güner GÜRYazarlar

ÖLÜYORUM ANLASANA !

(Emile Zola’ nın “Nasıl Ölünür?” adlı eserine bir selam mahiyeti ile kaleme alınmıştır.)

Ölmeden önce senin de dostların var mıydı, (soru işaretini protesto ediyorum) kaç kişi, tabutunu taşıyacak kadar çok mu. Essahtan senin de “Ölünce cenazeme gelme!” vasiyeti bırakacak kadar seni üzen dostların oldu mu? Kaç dakika sürer 21 gram ruhun bedenden ayrılmasına üzülmek: 21 dakika, Ya sonrası?.. Ölüm üzerine düşünmek bile bu kadar ağırken yazmak ne kadar mı ağır? Ben yazarken ağlamadım cidden bak, (ölüyorum anlasana diye) sen de okurken ağlama. En son ne zaman ağladın ki!
Açık mektup; ölüm. Suçluyorum ve itham ediyorum bir içme su kuyusu açmadan öldünsen, öldün sen.

Anne-evlat-candan dost öldüğünde gömülmez, saklanır. Sakladın mı? Toprak tanıdık neyseki, iyi bir ev sahibi. Çukur bir diziden fazlası. Duyulan ses otların rüzgar ile raksı.
Mektubum fazla uzadı başkanım; bir sonuca varmanın zamanı; Her can ölümü tadacaktır.

Ölmeden eşitlik yok, ölüm eşitler mi bizi, kalabalık olsun cenazeler. O değil de köylüm bu cenazeler de olmasa görüşemeyeceğiz. Ne oldu senin ruhsat işi…(üzüntüden ne söylediğini bilmiyor!) 

Mezarı derin de kazın, çukura yavaş indirin tek özelliği gömülmemiş olan bedeni. Cenaze sonrası yemek ikramı olmasın, herkesin daha önemli yetişmesi gereken işleri var. Haziran ortasında kar yağsın ne çıkar, musalladaki son saltanat vakti!
Gel koyalım seni çukura desem sığmazam, eylen çay söylemişem. Ağlama dedik ama bu kadar da değil!

Mezar üstünde papatyalar kokusu çok başka, kokusu çocukluğum. Ah be çocuk sende mi öldün, senden o kadar çok varki bu devirde. Kimseyi sarmıyor ölüm. Millet ne içiyorsa ben de ondan içmek istiyorum. Ben ölmeden önce çok sayıda dostum vardı sonra ölüm gibi bişe oldu ama kimse ölmedi.
Hayat bu kadar kısa iken; açık mektup: ölüm; bu kadar uzun olamaz. ÖLÜP GÖRECEĞİZ.
Güngör Güner GÜR – (10 Ağustos 2024 )

Grafikartplus Ajans

Diğer haberler

Başa dön tuşu