Armin Laschet`in zaferi

Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde 13 Mayıs'ta yapılan seçimde ilginç sonuçlar alındı. Sosyal Demokratların kalesi olarak görülen yaşadığımız eyalette CDU'un elde ettiği başarının sonuçlarının federal parlamento seçimine de yansıyacağı kesin. 

Sosyal Demokrat Parti'nin(SPD) beklenmedik yenilgisi, Hristiyan Demokrat Birliği'nin(CDU) Başbakan adayı Armin Laschet'in zaferi ile sonuçlanan seçimlerin hemen ardından demokrasi örneği yaşandı.

SPD'nin Başbakan Adayı Hannelore Kraft'ın alınan sonuçlar sonrası başarısızlığı üstlenmesi ve tüm görevlerinden istifa etmesinin yanında, Armin Laschet'in başarısını kutlamasını örnek bir siyasi davranış olarak görmek mümkün.

CDU Eyalette halkın eğitim, güvenlik ve alt yapı alanlarında yaşadığı sorunları gündeme taşıyarak ve çözüm önerileri sunarak 1966 yılından beri ikinci kez seçim zaferi kazandı. Saarland, Schleswig Holstein eyaletlerinin ardından Kuzey Ren Vestfalya'da kazanılan başarının Başbakan Merkel'e moral verdiği kesin.

Alınan seçim sonuçları sonrası NRW de nasıl bir koalisyon ortaya çıkar bekleyip göreceğiz.En büyük ihtimal CDU/FDP koalisyonu gibi görülsede, büyük koalisyonu gözardı etmemek gerekir.

Eyaletimizde AfD'nin barajı aşarak parlamentoya girmesi göçmenleri endişelendirirken, göçmenlerin kurduğu partilerin aldığı oy oranlarının beklentinin altında  kaldı.NRW seçimlerinde alınan sonuçlar, BIG ve ADD'nin yöneticilerinin kendilerini sorgulaması için önemli bir fırsat. Göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı NRW de BİG'in daha önceki seçimlerde aldığı sonuçlar ortadayken, ADD'nin yarışa katılması oldukça düşündürücü değil mi? Alınan sonuçların ardından; sanal alemde seçimler öncesi ne amaçla yapıldığını bilmediğimiz birleşme çağrıları belkide hayata geçirilir.

GENÇLER VE GÖÇMENLER BELİRLEYİCİ OLACAK

NRW Eyalet seçimlerinde alınan sonuçların Duisburg Anakent Belediye Başkanlığı seçimine de yansıması olacaktır. Geçtiğimiz günlerde Sol Parti Erkan Kocalar'ı aday gösterdi. Kısa bir süre sonra kimsenin beklemediği sürpriz yaşandı, CDU ve Yeşiller'in öncülüğündeki  aday yarışa dahil oldu.

SPD'nin adayı Sören Link gibi görülsede eyalette alınan sonuçlar sonrası adayın değişme ihtimalini göz ardı etmemek gerekir. Değişiklik söz konusu olurmu bilemeyiz. Bu ihtimal gerçekleşirse adayın Duisburg'u yakından tanıyan biri olması mümkün.

Yerel seçimlerde 16 yaş sınırıda göz önünde bulundurulduğunda Anakent Belediye Başkanlığı yarışında sürprizler yaşanabilir. CDU'nun taktik değiştirerek ortak adayı tercih etmesi tekrar Duisburg da söz sahibi olmak isteyişinin en büyük göstergesi.

80 Bine yakın Türk'ün Duisburg da yaşadığını ve bunların bir çoğunun seçme hakkı bulunduğundan yola çıkarsak, Duisburg Anakent Belediye Başkanlığı seçiminde göçmenlerin tercihleri belirleyici olacak.

'BİRŞEY OLMAZ!'

Geçtiğimiz günlerde, 8 yıl önce Almanya'ya gelen ve yabancılar dairesinin kararıyla 3 çocuk annesi Hülya Can sınırdışı edilmişti. Duisburg Yabancılar Dairesi'nin sınırdışı kararının sabahın beşinde uygulanması eleştiri konusu olmuştu.

'Geliriniz yeterli değil!' denilerek uygulamaya konulan sınırdışı kararı sonrası Hülya Can'ın eşi İbrahim Can, Duisburg yabancılar Dairesini suçlayıp, istenilen belgeleri verdiklerini iddia ederken, yabancılar dairesi yetkilileri ise tam aksi iddiada bulundu.

Duisburg Yabancılar Dairesi'nden Thomas Freitag sınırdışı edilme olayı üzerine yaptığı açıklamada uygulama yasalar çerçevesinde gerçekleştiğini belirterek; "Sınırdışı kararının uygulamaya konulduktan sonra bazı belgeler bize ulaştırıldı.Bu belgelerin doğruluğunu kontrel edeceğiz. Aranan şartlar yerine getirilmiş ise Hülya Can bir ay sonra tekrar Almanya ya gelme hakkı kazanır" dedi.

Anlatılanlardan yola çıkıldığında burada bir iletişimsizliğin yaşandığı, ya da 'Birşey olmaz!' yaklaşımının sınırdışıyla sonuçlandığını  söylemek mümkün. Sınırdışı uygulaması sırası ve sonrasında büyük bir acı yaşayan Hülya Can'ın kısa süre içinde ailesine kavuşacak olması tek teselli kaynağı olsa gerek. Muhabirce/İE