Uyum Bakanı Schmeltzer ne dedi?

08/02/2016

4 dakikada oku

Dortmund Belediyesi SPD Grup Başkanvekili ve Eyalet Milletvekili Adayı Volkan Baran, KRV (Kuzey Ren Vestfalya) Uyum ve Aile Bakanı Rainer Schmeltzer ile Türkçe gazete muhabirlerini bir araya getirdi. Haber-yorum/ Hülya Sancak.

Dortmund'ta Grammophon Restaurant'da bir sabah kahvaltısında Türk muhabirlerle bir araya gelen Bakan Schmeltzer muhabirlerin sorularını yanıtladı.

Guntram Schneider'in yerine bakanlığa atanan Rainer Schmeltzer, 1997 yılından beri SPD'de (Almanya Sosyal Demokrat Partisi) siyaset yapıyor.

AfD aşırı sağcıların siyasi kanadı

Rainer Schmeltzer, muhabirlerin sorularını yanıtlamadan önce kendi dönemi ve yaptığı çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Sadece bakan olarak değil, farklı pozisyonlarda da iki toplumun birlikte yaşamasında önemli çalışmalarda bulunduğuna dikkat çeken Schmeltzer, Lünen – Bartın Kardeş Şehir Derneği başkanlığını yaptığını ve buna çok önem verdiğini vurguladı. Ayrıca yıllar önce Lünen'de Aşırı Sağcılara Karşı Eylem Grubu kurduğunu belirterek herkesi, tüm kurum ve kuluşları aşırı sağcılara karşı duyarlı olmaya çağırdı.

Bunun özellike son günlerde önemine vurgu yapan Schmeltzer AfD Partisi (Almanya için Alternatif Partisi) Genel Başkanı Frauke Petry'nin 'Polis mültecilerin illegal olarak sınırı geçmesini engellemeli ve gerekirse de silah kullanmalıdır' sözlerine dikkat çekti . AfD'yi aşırı sağcı olarak niteleyen Bakan Schmeltzer onların ne ekranlarda ne de parlamentoda yeri olmalı diyerek, gerekenin yapılması gerektiğini ifade etti.

Bu arada Alman kamuoyu yoklamalarının AfD partisinin oylarının giderek arttığını belirtmeliyim ki, bu konuda hükümetin mülteci politikasının yetersizliği oldukça etkili oldu. (H.S.)

4,3 milyon göçmen kökenli sadece KRV'de

Rainer Schmeltzer, konuşmasının çalışma alanı ile yani entegrasyon ile ilgili bölümünde, bakanlığında yapılacak işlere değinirken, göçmenlerin Almanya'ya ilk geldiği yıllarda ve sonrasında uyum konusunun bu kadar gündemde olmadığı ve önem verilmediğine vurgu yaptı. O zamanlar ülkeye davet edilenlere/gelenlere "misafir işçi" mantığıyla yaklaşıldığı ve çok farklı uluslardan gelen insanların uzun bir süre belki de sürekli burada kalacağı -ki sizler buna birer örneksiniz- hesaplanmadı.

Bu arada KRV Eyaleti'nde 4,3 milyon göçmen kökenli yaşadığına da dikkat çeken Bakan, kimse 3. ya da 4. neslin burada Alman vatandaşlığına geçeceğini, parlamentolara (yerel ve federal) belediye meclislerine gireceğini hesaplamadı. O zamanlar uyum kursları, dil kursları da yoktu. Dolayısıyla 1.2 neslin uyum konusunda kendi kendine geldiği bugünkü nokta ile gurur duyulabilir diyerek 50 yılı aşkın göç sürecinin entegrasyon politikası eksikliğine değindi.

330 bin mültecinin bir kismi 18-25 yaş arası

Bakan Schmeltzer ancak bugün uyum konusun farklı ele alındığını ifade ederek mülteci konusuna geçiş yaptı. Geçen yıl sonu itibariyle sadece KRV eyaletine 330 bin mültecinin giriş yaptığını belirten Schmeltzer bunun 60-70 bin kadarının 18-25 yaş arası gençler olduğunu ve bunları entgerasyon politikasında/iş dünyasına kazandırmada gözönünde bulundurduklarına dikkat çekti.

Bakan Schmeltzer, yılbaşı akşamı Köln'de yaşanan taciz olayları sonrası mültecilere saldırı olaylarının da gündeme geldiğini aşırı sağcı akımların göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti. Bu olayların aşırı sağ kesimler tarafından artık Almanya'nın bir parçası olmuş olan bu 4,3 milyon göçmen kökenli insanları da kapsayacak şekilde kamuoyunda tartışmaya açıldığını belirten Rainer Schmeltzer, tacize karışanlarla suçlularla alakası olmayanların da sıkıntı yaşadığını ve sürekli olarak göçmen kökenli oluşlarından dolayı kendilerini savunmaya geçmek durumunda kaldıklarını duyduğunu, bunun kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Türkler ve Müslümanlar toplumun bir parçası

Türklerin artık Alman toplumun bir parçası olduğunu belirten Schmeltzer, KRV'deki 4,3 milyon göçmen kökenlinin yaklaşık 1,5 milyonunun da Müslüman olduğunu ifade ederek Müslümanlık da Almanya'daki din özgürlüğünün ve Almanya'nın da bir parçası dedi.

Entegrasyon konusundaki çalışmaların aksamaması ve problemsiz yürümesi için bakanlıkta mülteciler için ayrıca bir uyum birimi kurulduğuna dikkat çeken Schmeltzer, Müslüman derneklerinin ve göçmen derneklerinin de gönüllü olarak çalışmalara katılmalarının önemli ve olumlu olduğunu ifade etti. Bakan, bu birlikte çalışmaların, hem fanatik İslamcılara hem de İslam düşmanlarına karşı mücadelede önemli olduğunu vurguladı ve bakanlıktaki İslam Diyalog Forumu'na da dikkat çekti.

Cami cemaatleri mültecilerin ilk uğrak yerlerinden biri

Gelen mültecilerinin çoğunun Müslüman olması dolayısıyla cami derneklerine gittiklerini bu bağlamda camilerin/cemaatin mültecilere yardımcı olduğunu, birlikte çalışarak mültecilerin uyum konusunun da yola konabileceğini belirten Schmeltzer kimse 330 bini aşkın mültecinin geleceğini öngöremiyordu. Dolayısıyla kısa süre belki de süresiz ülkemizde kalacak olan bu insanların topluma iş dünyasına entegrasyonu için elimizden geleni yapacağız. Kreşlerden okullara iş dünyasına kadar eyalete giriş yapanları beklemeden günlük yaşama entegre edeceğiz, bu konuda birlikte çalışma özellikle göçmen kökenlilerin kendi tecrübelerine dayanarak birbirine yardımı çok önemli diyerek mültecilerin topluma entegresi konusunda göçmen kökenlilerin de yardımlarının önemine dikkat çekti.

Schmeltzer özellikle cami cemaatlerinin önemli kontak merkezleri olduğuna dikkat çekerek , mültecilere burada toplumsal değerlerin, kadının toplumdaki rolünün ve din özgürlüğünün anlatılması gerektiğini vurguladı.

Daha fazla para gerekli

Elbette bütçeye de ek yardım gerekli. KRV eyaletine 10 milyar euro ayrılması düşünülüyor, diyen Schmeltzer ama henüz bu konularda elimizde kesin bir şey yok. Ama hep beraber üstesinden geleceğiz dedi.

Schmeltzer ayrıca mülteciler konusunda merkezi kararlara bağlı olduklarını belirterek, eyaletlerin daha bağımsız ve kendi bölgelerinde kendi kararlarını vermeleri konusunda önümüzdeki ay (Mart) bir araya geleceklerini belirterek Berlin'i zorlayacaklarının da haberini verdi.

Soru cevap bölümünde muhabirlerden gelen mülteciler, camilere saldırılar, göçmenlerin siyasete ilgisi/katılımı, kayıp mülteci çocukları, müslüman çocuklar-koruyucu aile polemiği gibi soruları SPD'li Volkan Baran'la birlikte yanıtlayan Schmeltzer, öğleye yakın toplantıdan ayrıldı.

*****

Mülteciler konusu Almanya'yı zorlamaya başladı. KRV'ye yollanan resmi rakamlarla 330 bin mülteci gözle görülür bir şekilde büyük şehirlere yığılmakta. Çünkü gelen mültecilerin çoğu getirildikleri merkezlerde/yerlerde kalmayıp şehir merkezlerine yayılmakta. Köln'de yaşanan taciz/gasp olayları tıpkı mülteci yurtlarına yapılan saldırılar gibi sadece istatistiklere yansıyanlar. Mültecilerle birlikte -ki bunlar sadece şu an savaş bölgesi olan Suriye'den gelenler değil, aralarında özellikle Balkanlar, Güney Avrupa, Orta Asya ve Afrika-Kuzey Afrika'dan gelenler de var- Almanya'da kriminal özellikle hırsızlık-gasp olaylarının arttığı da bir gerçek. Kriminal olayları sadece Köln'deki taciz olaylarına ve oradakilerin etnik kökenine indirgemek yanlış olur. Son bir kaç yıldır Almanya, özellikle büyük şehirler artık güvenli bir bölge değil. Daha dün kendi oturduğum mahallede gece bir kadına tecavüz girişimi haberi okudum polis kayıtlarında…