Tebrik (e)diyorum!..

Muhabirce'nin kıymetli takipçileri, epeydir takıldığım tebrikleşme mevzusunu sizlerle paylaşayım istedim. Niye mi tebrikleşme? Şundan…Son dönemlerde bayram ve kandillerde, mesaj yolu ile yaptığımız tebrikleşmeler, aslında sanaldan öteye geçmiyor da ondan.Yani tebrikler, yalan olup havada kayboluyor.

Asıl güzel olan, telefonla ses sese tebrikleşme yerine, daha çok hazır kalıp mesajların elden ele gönderildiğine şahit oluyoruz. Özellikle SMS ve WhatsApp'la gönderilen bu mesajlarda yazılan satırlar, oldukca abartılarak günün (gecenin) manevi öneminin dışına da çıktığını söylemek mümkün.

Başkasının yazdığı mesajı bir çoğu, metni hiç degiştirmeden, altına ismini yazıp gönderiyor. "Bu nasıl anlaşılıyor?" diye merak ediyorsanız, Kurban Bayramı'nda gelecek mesajlara bakın bir çoğunun aynı kalıp olduğunu göreceksiniz.

Aynı yöntemi tercih eden mesaj kullanıcıları, kendisine gelen mesajın son bölümünde yer alan, …kandiliniz mübarek olsun, …bayramınız kutlu olsun ifadelerine bakıyor o kadar. Resim, kartpostal güzel ya, üstünde yazan metni okumadan olduğu gibi gönderiyor başkasına. Yani gönderdiği tebrik mesajında, kendisine ait bir söz, bir dua, bir duygu filan yok. Bu yöntem, basit ve masrafsız olduğu içinde, numarası olan herkese servisleniyor.

Böyle olunca da, çoğumuzun mesaj kutusu, ilk günde dolup taşıyor ve çoğu mesajda maalesef okunmadan araya kaynıyor.

Tebrikleşmelerimizi, kandil ve bayramların manevi hazzına yakışır şekilde yapmak, daha anlamlı, sevinçli ve hoş olur diye düşünüyorum. İmkanlar el  verdiğince telefon açarak, kardeşim, dostum, arkadaşım, bayramın mübarek(kutlu) olsun, kandilin mübarek olsun dense, tabiki daha bir içten olacaktır. Önümüzde ki Kurban Bayramı'nda, mesaj yerine konuşarak tebrikleşmeye var mısınız….

Not: Ramazan Bayramı'nda bana tebrik mesajı gönderen tüm dostlara, bu vesileyle bir kez daha teşekkür ediyorum. Cevap yazamadığım (mesajını okuyamadığım) dostlar da, umarım kusura bakmaz… 

Temel Elcivan/ Almanya