Plattino, Christian Wulff ile Nursel Köse`ye

13/04/2015

3 dakikada oku

Türk -Alman Öğrenci ve Akademisyenler Platformu (TD-Plattform) tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen Plattino Ödül Töreni bu yıl yine Almanya'nın Düsseldorf şehrindeki Robert Schumann Salonu'nda gerçekleştirildi.

6.Plattino Ödül töreninin bu yıl ki ödül sahipleri Almanya eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff ile oyuncu Nursel Köse idi.

WDR Köln Radyosu’ndan Aydın Üstünel'in mükemmel sunumuyla gerçekleşen tören Önder Baloğlu ve Ensemble der Duisburger Philharmoniker'dan mini bir konserle başladı.

Aver: Çalışmalarımızla farkındalık yaratıyoruz
Konserin ardından TD-Plattform Başkanı Caner Aver bir konuşma yaptı. Konuşmasında kendi alanında Almanya'nın en büyük STK'larından biri ola TD-Plattform'un partiler üstü bir kuruluş olduğunu ifade eden Caner Aver, "TD Platform olarak bu yıl 6.sını düzenlediğimiz Plattino Ödülü'nü kendi alanlarında yaptıkları çok değerli çalşımalarla, halkların kaynaşmasına, yakınlaşmasına Türk- Alman dostluğunun pekişmesine katkı sunan ve örnek olan Almanya eski Cumhurbaşkanı Christian Wullf ve bir çok başarıya imza atan oyuncu Nursel Köse'ye takdim etmekten onur duyuyoruz" dedi.

Aver "Çalışmalarımızla daha da büyüyoruz, yeni üyeler kazanıyoruz, çalışmalarımıza verilen değer, doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Eğitim, sosyal yapı ve iş piyasasındaki dezavantajların, siyasete ilgisizliğin bilincindeyiz. Toplumsal sorunları sınırlı olanaklarımızla ve gönüllü çalışmalarla aşamayacağımızı da biliyoruz, ancak yine de çalışıyoruz farkındalık yaratarak başkalarının da projelere angaje olmasını sağlamaya çalışıyoruz" sözleriyle TD-Plattform'un faaliyetleriyle ilgili bilgi verdi.

İlgi yine yoğundu

Akademi, sanat,siyaset camiasından ve pek çok sivil toplum kuruluşunun katılımıyla oldukça kalabalık ve görkemli gerçekleşen törende, TD-Plattform Başkanı Caner Aver'in ardından, T.C. Düsseldorf Başkonsolosu Alattin Temür bir konuşma yaptı.

Ardından, Münster Üniversitesi'nden Prof. Dr. Aladin el Mafaalani, Bremen Türk-Alman Ticaret Enstitüsü’nden Prof. Dr. Desiree Kamm, ve Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin’in ile kısa bir açık oturum yapıldı.

Kısa bir aradan sonra ödül takdim konuşması için Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Teşkilatı Başkanı Armin Laschet kürsüye geldi, oyuncu Nursel Köse'nin çalışmalarını anlatan bir konuşma yaptı ve oyuncuya ödülü takdim edildi.

Özgürlük bize gümüş tepside sunulmuyor

Nursel Köse teşekkür konuşmasına, ödüle layık görüldüğüm için mutlu oldum diyerek başladı: "Bu ödülü oyuncu olarak çalışmalarıma borçluyum. Sinema farklı olanı ve kültürel çeşitliliği kitlelere taşıyan, anlatan çok güçlü bir araç. Hayatım boyunca, sanat, edebiyat ve sinemayı, değerleri ve kültürü anlatmak ve anlaşılır kılmak için kullandım. Eğitim ve bilgi, birbirini anlamanın hoşgörü ve saygının anahtarı,hayatın bana bunu öğretti. Bu yüzden bu ödülü hoşgörü, eğitim, saygı platformunda çalışmalar yapan TD-Plattform'dan almak benim için çok anlamlı ve çok değerli. Biz, Türk Müslüman, göçmen yabancı kadınlara özgürlük, gümüş tepside sunulmuyor. Bu ödülü tüm göçmen kadınlar adına alıyorum. Bu şekilde onların da kendi amaçları, istekleri, özgürlükleri için mücadele etmelerini istiyorum" diyen Köse, kendisini çok etkileyen "Anam" filminden bir alıntıyla sözlerini bitirdi: "Mücadele etmeyen kaybeder."

Türkiye ve Almanya arasında iç içe geçmiş ilişkiler var

Nursel Köse'nin ardından Christian Wullf'un ödül takdim konuşmasını Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi (TAM) Vakfı Direktörü Prof. Dr. Hacı Halil Uslucan yaptı. Ödülü takdim edilen Christian Wullf'da konuşmasıyla davetlileri hem güldürdü hem düşündürdü. Ödül töreninde Türkiye izlenimlerini de küçük esprili anekdotlar şeklinde anlatan Wullf alkış yağmuruna tutuldu.

Cumhurbaşkanlığı döneminde, 03 ekim 2010'da İslam Almanya'ya aittir sözü yüzünden Almanya'da muhafazakarların eleştiri odaklarının hedefi olan Almanya'nın önde gelen haber magazinlerinden Focus tarafından bıyıklıve takkeli olarak kapak resmi yapılan Wullf, o zamanki sözlerinin arkasında durarak şöyle konuştu:

İslam Almanya'ya ait
"Türkiye ve Almanya arasında birbirine geçmiş ilişkiler var, dünyada Türkiye'deki kadar tanındığım başka bir ülke yok. Burada, Müslüman inancına sahip 4 milyon insan varsa tabii ki sadece o insanlar değil o din de, camiler de Almanya'ya aittir. Bundan daha doğal bir şey olamaz diye düşünüyorum ancak görüyorum ki bugün öyle değil ve bir gün bu tür bir şey için ödül verilmezse o zaman doğal olduğu anlaşılacaktır" diyen Wulff, şöyle devam etti:

TBMM'de de benzerini söyleyeceğim

Hristiyanların zulme uğradığından söz edenlerin -ki haklı olarak-, Müslümanların uğradığı zulümlerden söz etmemesini şaşırtıcı buluyorum. Ben nasıl ki Müslümanlar ve Müslümanlık Almanya'ya ait diyorsam, buna uygun olarak 2 hafta sonra Ankara'da TBMM'de "Hristiyanlık da Türkiye'ye ait, Hristiyanlar da rahip okulunu açabilmeliler, dinlerini yaşayabilmeliler Noel kutlayabilmeliler diyeceğim. Ben genelde çok fazla ödül kabul etmiyorum bu ödülü alıyorum çünkü, doğru bir iş yapıyorlar; katılım, eşitlik, eğitim için çalışıyorlar. Almanya'ya dışarıdan bakınca bunun doğru olduğunu görüyorum. İnsanlar birbirlerine saygılı davranır, toplumda değer verilir, insanların toplumda bir yere gelinmesine izin verilirse, bu başarılırsa hiçbir sorun kalmaz. Ben, bana nasıl davranılmasını istiyorsam, insanlara da öyle davranıyorum, hayat böyle daha kolaylaşıyor" sözleriyle ve alkışlarla konuşmasını sonlandırdı.