Öğretmenler Günü kutlu olsun!
Yarın Türkiye`de “Öğretmenler Günü”. Türkiye`de öğretmenlik yapmış Almanya`da da eğitim gönüllüsü gibi hizmet veren gazetemiz yazarlarından Ünsal Gür`den anlamlı bir “Öğretmenler Günü” makalesi.
***************
Gazi Mustafa Kemal Atatürk`ün Millet Mektepleri Başöğretmenliği` ni bundan 87 yıl önce (1928) kabul ettiği 24 Kasım günü, yine Başöğretmen Mustafa Kemal`in doğumunun 100. yılı olan 1981 yılından beri ülkemizde “Öğretmenler Günü” olarak kutlanmaktadır.
Pek çok ülkede ise 1994`ten beri her yıl 5 Ekim günü UNESCO`nun tavsiyesiyle Dünya Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.
Türk Milleti`nin kaderi eğitim ve öğretimde göstereceği başarıya bağlıdır. Ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısının hızlı ve sağlıklı olarak gelişmesinde, milli birlik ve bütünlüğümüzün sağlam temellere oturtulmasında öğretmenlerimiz büyük önem taşımaktadırlar. Bir ülke tabii zenginlikleri bakımından ne kadar zengin olursa olsun, eğer o ülkenin halkı, kültür hayatını medeni ülkeler seviyesine çıkaramamış ve hatta daha da ileriye taşıyamamış ise, o ülkenin bütün zenginliklerine rağmen yıkılıp, yok olmasına veya başka devletlerin egemenliği altında yaşamasına neden olacaktır.
Bu nedenledir ki; `Öğretmenlerimize değer verilmeli, maddi ve manevi yönden destek onulmalıdır.` Her meslek grubunun ikinci bir işi olabilir. Ancak öğretmenlerimiz ikinci bir iş yapmaya asla mecbur bırakılmamalıdır. Onların tüm uğraşları eğitim olmalıdır ki, geleceğimiz parlak olsun.
Öğretmenlik fedakarlık ister
Büyük Önder Atatürk bir vecizesinde; “Memleketimizi, toplumumuzu, gerçek hedefe ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker okdusu, diğeri milletin istikbalini yoğuran irfan ordusudur.” demekle milletin istikbalini hazırlayanların öğretmenler olduğunu kuvvetle belirtmiş oluyordu.
Öğretmenlik mesleği kutsal bir meslektir. Onun kutsallığı yapmış olduğu hizmetin , dünyanın en mükemmel canlısı olan insanı bir hamur gibi yoğurması, ona şekil ve biçim vermesinden ileri gelir. Öğretmen, bugünün küçüğünü, aynen bir ana-baba gibi sevgi ve şefkatle eğiterek geleceğe en iyi şekilde hazırlar.
Bu bakımdan öğretmenlik; sabır ve fedakarlık isteyen bir meslektir. Öğretmetmenlik mesleği kutsal olduğu kadar, Atatürk`ün öğretmenlik mesleği içinde Başöğretmenliği kabul ederek, öğretmenler camiası içinde yeralması da o kadar anlamlıdır.
İlme sarılın
İslam dininde; “Dünyayı isteyen ilme sarılsın, ahireti isteyen ilme sarılsın, hem dünyayı hem de ahireti isteyen gene ilme sarılsın.” buyrulmaktadır. Öğretme ve öğrenme olayı bir terbiye meselesidir. Yüce dinimizin ilk emride “Oku” ile başlamaktadır. O halde eğitim ve öğretim yani terbiye hayat boyu, beşikten mezara kadar devam etmektedir. Bir milletin mutlu ve güçlü olabilmesi ancak ve ancak eğitim-öğretim ile mümkün olmaktadır. Öğretmen, adeta bir ışığa benzer. Kendini tüketerek öğrencilerini aydınlatır.
Öğrencilerimizin öğretmenlerimize yaşam boyu verebilecekleri en büyük hediye; başta aileleri olmak üzere çevrelerine sevgi ve saygı besleyen, kendileriyle ve yaşadıkları toplumla barışık, ileriyi gören, becerikli, çağın gereksinimlerini yakından takip eden, azimli, çalışan, milletine ve devletine bağlı; kısacası kendilerine ve insanlığıa faydalı birer fert olarak yetişmiş olabilmeleridir.
Öğretmenlerimizin en büyük mutlulukları öğrencilerinin başarılarıdır.
Doğduğumuz yerlerden uzakta, doyduğumuz bu yerlerde yaşarken, dilimize ve kültürümüze sahip çıkıp gelecek nesillerede bunları aktarmak görevlerimiz arasındadır.
Uyum içerisinde yaşadığımız ve bir parçası olduğumuz bu toplumda özellikle Türkçe derslerimize gereken önemi vermek ve de tüm Eğitimcilerimizle birlikte Türkçe dersi veren öğretmenlerimizin kıymetini bilmek durumundayız.
Bu vesileyle; şirin Gümüşhanemiz`in değişik köylerinde Vekil Öğretmenlik yapmış birisi olarak, başta emekli öğretmen babam İhsan Gür olmak üzere bütün öğretmenlerimizin “Öğretmenler Günü” nü kutluyor, kendilerine sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum.
Ünsal Gür/ Almanya